Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nesrin A.

Sabitlenmiş gönderi
İnsanlar içlerini döktükçe uzaklaşıyorlar birbirlerinden. Deminki yabancılığımız daha güzeldi.
Reklam
Herkes bir yerlere gidiyor bu durmadan. Herkes hareket halinde. Kimse olduğu yerde kalmıyor. Öldüğü yerde bile huzur yok insana. Elli yıldır sefer halindeyim güya, bir adım bile gitmedim kendimden uzağa.
Sayfa 162Kitabı okudu
(…) herkesin sandığının aksine ölülere ağlamam ben. Kaderlerine, son sözlerine, herkesin onları son gördüğü anlara değil, onları ölüme götüren ellerine ağlarım. Hayattayken sırtlarını dayadıkları ağaca ağlarım. Uzanıp avuçlarıyla su aldıkları çeşmeye ağlarım. Dünyadan aldıkları son nefese ağlarım. Giydikleri son elbiseye, yürüdükleri son yola, başlarını koydukları son yastığa, yüzlerini kuruladıkları son havluya, kokularını bıraktıkları odalara, kederle oturdukları taburelere, sıkıntıyla parmaklarını gezdirdikleri masalara, ellerinin dokunduğu son nesneye ağlarım. Terekelerinde kalan üç-beş parça eşyaya, dünyada bıraktıkları harflere ağlarım. Gözyaşlarım bütün bunları bahane edip akarken ben ölülere değil hikayelerine ağlarım.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
227 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Ucunda Ölüm Var
Ucunda Ölüm VarKemal Varol
8.4/10 · 1.898 okunma
Reklam
İyi anneler kocalarını seven kadınlardır, iyi babalar çocuklarını seven erkeklerdir. Çünkü anne için çocuğunu, erkek için de kadını sevmek doğal bir şeydir.
Sayfa 215 - İskender Savaşır’dan.Kitabı okudu
Sokrates şöyle der: ‘Kim bilebilir, acaba yaşamak mı ölmektir, yoksa ölmek mi yaşamak? Olabilir, biz belki de sahiden ölüyüz; hatta bir defasında bilgelerin şöyle dediğini işitmiştim: Biz şimdi ölüyüz ve bedenimiz bizim mezarımız.’ Bu sözler, antikçağ düşüncesinde yaşam ile ölümün iç içe olduğuna dair inancı bize hatırlatırken, dünya yaşamını derinden kavramak isteyen zihinler için ölümü de derinden kavramak gerektiğini ima eder.
Bilinçdışı, bilgi sorununu insan için birçok açıdan çetrefilli kılmaktadır. İnsan hem birçok şeyi bilmekte hem de çok şeyi bilmemektedir; bilmediği birçok şeyi bilmekte ama bildiğini bilmemekte, bildiğini düşündüğünü şeyleri yanlış bilmektedir… vb.
“Işıklar içinde uyusun”
Dinsel söylemdeki "nur içinde yatsın" temennisinin -sözde- seküler versiyonu olan, ölümü uykuya eğretileyen bu dilek, dinsel inanca ideolojik, felsefi ve linguistik çekinceler koyan görüşlere mensup bazı insanların, ölüm söz konusu olduğunda dinsel-spiritüel inancın "ebedi hayat/sonsuz yaşam" varsayımına -farkında olarak veya olmayarak- nasıl tutunduklarının ilginç bir örneğini sunar. Ölüm ilanlarında sık sık karşımıza çıkan bu ifade, kanımca, söz konusu dünyevi görüşün dinsel-spiritüel görüş karşısındaki ideolojik/felsefi yetersizliğini göstermez, daha ziyade, ölümle birlikte yok olma ihtimalinin insan ruhunda yarattığı dehşetin gücünü, yol açtığı çelişki pahasına, açığa vurur.
Çaresizliğine rağmen, güçsüzlüğünü unutmuş/önemsemiyormuş gibi yaparak yaşamı koşturmak, -eğer 'kader' gibi bir kavram kullanabileceksek- insanın alınyazısıdır.
3.872 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.