Nida Yazıcı

172 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Olaylara bakışı, sade dili, yalın ama güçlü anlatımı ile başlangiçta çok sevdim yazarı. Öykü 30'lu yaşlarının ortasında hayatın anlamını keşfedememiş, belki de hayata tam istediği yerinden tutunamamış, hayal ettiğiyle tamamen zıt bir işte sıkışmış, zaman zaman halüsünasyonlar gören ve bunlarla kendince baş etmeye çalışan ana karakterimizin ağzından anlatılıyor. Hikayenin, olayların sıralamasından bağımsız olarak, öncesi ve sonrası arasında gidip gelerek anlatılmasını da çok beğendim. Bu merakımı diri tuttu hep. Her şey çok güzel giderken hikayenin sonlarında yazarın bir kafedeki yaşlıları tarif ve tasvir edişi beni son derece rahatsız etti. Bunu ana karakterin ağzından yapıyor olması yazarın gerçekte de böyle düşündüğü anlamına gelmez elbette. Bu bir kurgu sonuçta ama yine de kitapta ana karakterin bir nebze de olsa yazarın hayata bakış açısını yansıttığını düşündüğümden yaşlılara bu tür tanımlamalar yapmasını hiç hoş bulmadım doğrusu. Kitabı tek bir cümleyle özetlemem gerekirse: "Hayatı tek bir katmanda yaşayan, duygularını ve ruhunu görmezden gelen adamın can çekişen ruhu ona burdayım ben de varım demek için "tuhaflıklar" şeklinde görünüyor." derdim. Anlatımını, sadeliğini beğendim. Hayata bizden farklı bakışları anlayabilmek adına okunası buldum.
Silinmiş Sahneler
Silinmiş SahnelerHakan Bıçakcı · İletişim Yayınları · 0224 okunma
Reklam
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Usul usul her bir yarama dokunan muhteşem hikayeler. Pişmanlıkları, umutları, çaresizlikleri ile geçmişe dönüp orada bir şeyleri yeniden yaşamayı, belki söyleyemediklerini söyleyebilmeyi, sarılamadıklarına yeniden sarılabilmeyi düşleyen birbirinden farklı dört karakterin hikayesi... "Geçmişe yolculuk yapabilecek olsaydınız kiminle görüşmek
Kahve Soğumadan Önce
Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215,7bin okunma
712 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Ah Pip! Ahh!
Sonunda bitirebildiğime hala inanamasam da bitirdiğim için kendimle gurur duyduğum bir kitap oldu. Annem bile takdir etti beni ki ilk defa annemin beni bir kitabı okuduğum için tebrik etmesine şahit oldum. Biraz gülümsetmek için yazdım bunları. Şimdi gelelim kitabımıza.
Charles Dickens
Charles Dickens
'ın okuduğum ikinci kitabı oldu
Büyük Umutlar
Büyük Umutlar
. İki şehrin hikayesi de büyülemişti beni ama bu hikaye de derinden sarstı, merak uyandırdı. Gerçi sonunda büyük umutlarını tek tek yitiren sevgili Pip'e içim çok yandı ama hayat da böyle değil mi zaten. Hangimiz umut ettiklerimize kavuşabildik ki tam anlamıyla. Belki de umut etmenin kendisi güzel, nasıl ki menzile varmaktan ziyade yolda olmak anlamlıysa ve hayat kazandığımız zaferlerden çok uğruna verdiğimiz savaşlarla anlam kazanıyorsa, umut etmek de öyle, tutkuyla yaşama tutunmak gibi paha biçilemez, eşsiz. Romanda en çok dikkatimi çeken vefa duygusu oldu ki sevgili Pip'in inatla unuttuğu fakat gerçekten dost olanın unutmadığı, Pip araya makam para mevki gibi gerçekte değersiz değerlerin girmesine izin verse bile, karşılık beklemeden verilenin sonsuz iyiliğini, vefa ve gerçek dostluğun daha değerli ve daha önemli olduğunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz okurken. Ve zavallı Pip'ciğim yüreğinin sesini dinlemesi gerektiğini, yıllarını sevdiklerini kaybederek öğrenmek durumunda kaldı ne yazık ki. Biraz sürpriz sonlu bitti benim için ama iyiler ve iyilik kazandı diyebiliriz. Hayatlarımızdaki gerçek dostların ve gerçek sevgilerin farkına varabilmek dileğiyle herkese keyifli okumalar...
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Şair ruhlu bir adamın elinden çıktığı satıraralarındaki şiirsel benzetmeler, ruh hali tasvirleri ile çokça belli olan kısa ama harika bir kitaptı. Hikayenin sonu çok feci ters köşe etti beni. İçindeki acısını yaşamamak için gerçeklerden hayaller ülkesine kaçan bir adamın hikayesi. Belki bir vicdan azabının romanı. Hissetmeden de aşık olunabileceğinin kanıtı belki de. Tabii bütün bunları son ana kadar asla bilemeyeceksiniz. Nasıl oluyor diye sormayın okuyun anlarsınız bence. Tavsiye olunur keyifli okumalar
Hayal Meyal
Hayal MeyalTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20205,5bin okunma
265 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İstanbul'un sahil semtlerinde bulunan yalılar köşkler üzerinden ayrıntılı bir tarihçesini okumak isteyenler için faydalı bir eser. Ama ben umduğumu bulamadım açıkçası. Yalıların sahiplerinin öyle tafsilatlı şeceresini veriyor ki birara yarım bırakmayı bile düşündüm. Yine hiçbir zaman tanıyamayacağımız kişilerin hususi hayatlarına dair "dedikodu"vari konulara da ver vermesi beni çok şaşırttı. Geçmişin kalburüstü insanlarının gösterişli şatafatlı hayatına pek hayran Münevver Hanım acaba o senelerde Anadolu'dan, yurdun diğer köşelerindeki halkın halinden haberdar mıdır? Her şeye rağmen dili akıcı ve bazı tesbitlerini güzel ve yerinde buldum. Özellikle restorasyon adı altında yapılan fecaatler o zamandan kalmaymış. Yine o zamandan "beton beton beton" diye yakınıyormuş Münevver hanım. Şimdiki halini görse gökdelenlerin şehri İstanbul'u tanıması mümkün olmazdı. Kitapta bahsedilen sayısız koruluklardan zamanımıza bir kaç tanesi hariç hiçbirinin kalmamış olması da ayrıca üzücü.
İstanbul - Dersaadet
İstanbul - DersaadetMünevver Ayaşlı · Timaş Yayınları · 202453 okunma
Reklam
Reklam