Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Sinem yücel
Sinem yücel
@1Sin
1 Ocak 2001
749 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Hayata çok anlam yüklemek veya hiç yüklememek arasında gidip gelen yaşlı bir kadının şiirsel hikayesi.
Mathea'nın hayatını okurken kendi hayatımla ilgili ortak noktalar keşfettim. Bazen gerçekten de hayata, insanlara gereksiz anlamlar yüklediğim oluyor. Eminim hepimizin oluyordur. Ya da tam tersi umarsızca, görmeden, düşünmeden yaşadığımız anlar da oluyor. İkisinin ortasını bulmak lazım diyor kitap.
Mathea'ya çok üzüldüm. İçim acıdı derler ya tam olarak öyle. Bu kadar görünmez, bu kadar silik bir hayat.. Ve en yakından en alakasıza kadar bu hep böyle.
Yaşlılık ve yalnızlık üzerine harika bir kitap. Yaşlılığın verdiği hissiyata bir de yalnızlık eklenmiş, zorlayıcı bir serüveni yazmış yazar. Oldukça keyifliydi..
İskandinav edebiyatının sakin bir dili var. Okurken pürüzsüz bir şekilde canlanıyor gözünüzde. Bu kitap da tam olarak öyleydi. Fırsatınız olursa kaçırmayın bu kitabı..
Karamsar, fazla duygusal ve depresif bulduğum bir kitap oldu.
Kitabın ana teması yasak aşk. Ama öyle derin, öyle büyük ki sonucunda ölen ölüyor ölmeyen de ölüden farksız oluyor. Şimdi bu bilmem neden bana biraz abartı geldi. Belki günümüzde böylesine denk gelmediğimiz içindir.
Yazıldığı dönemi çok sevdim. Eğer hem aşk dolu bir kitap olsun hem de tarihi izler de taşısın diyorsanız okuyabilirsiniz. Okurken film izliyormuşsunuz gibi gözünüzde canlanıyor zaten.
Kitap edebi yönden dolu dolu bir kitap olmasına rağmen o bitmeyen karamsarlık ve depresif hava okurken biraz sıktı beni. Bir de bir sonraki sayfada ne olacağını az çok tahmin edebiliyorsunuz. Günümüz edebiyatı için çok özgün değil.
Yine de okuması zevkliydi.
Tavsiye ederim.
Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı MetrukesiGüzide Sabri Aygün · İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,188 okunma
Her yaşta, her durumda, her anlamda ve her yerde kadın olmak zor. Ve bunun ne milleti ne de ülkesi var. Kitabı okurken en çok bunu düşündüm. Biraz da korktum. Geleceğimden, muhtemel tercihlerimden ve hayattan korktum. Zaman ne kadar ilerde olursa olsun bu her daim böyle olacakmış gibi hissediyorum. Yani kadın olmak her zaman zor olacak. Her zaman fedakarlıkların (büyük fedakarlıkların) olacak. Bir noktada vazgeçeceğin heveslerin, hayallerin olacak.. Zor işte.
Özetle herkesin okumasını istediğim bir kitap. Çokça tavsiye ediyorum.
Okur Takip Önerileri
Eveet bir kitabın daha sonuna geldim. Sevdim, beğendim.
Şöyle ki sizi içine çeken kitaplardan. Okurken o dünyaya gerçekten dahil oluyorsunuz. Kısacası oldukça samimi.
Yazar kitabı yazarken annesine mektup yazar gibi ve kendi hayatından yola çıkarak yazıyor. Sanırım o samimiyet de buradan geliyor.
Ama yer yer dili beni yordu. Kitabı çok sık bırakıyordum o kısımlarda. O yüzden okuması biraz uzun sürdü.
Kitabın genel teması savaş daha doğrusu savaşın bıraktığı izler, ırkçılık, homofobi, şiddet, bağımlılık... Ve farklı olmanın (seçsen de seçmesen de) yarattığı tüm zorluklar.
İyi ki okudum :)
Raziye..
Beklentimin çok daha üzerinde olan şahane bir kitap. Aslında ben sıradan bir aşk hikayesi okuyacağım diye düşünüyordum. Bilirsiniz, tutkulu, derin ve muhtemel kısa zamanlı bir aşk kitabı.. Gelgelelim öyle olmadı. Evet kitapta söz konusu olan aşk var ama bunun yanında karakterlerin kendi içlerindeki çözümlemeyi de okuyoruz. Bir yandan bireyci bir yaklaşımı benimsemiş bir dayı, diğer yandan toplumsal yaklaşan ve bireyci yaklaşımı kabul görmeyen bir yeğen. Bu iki karakterin diyalogları gerçekten öğretici nitelikteydi. Okumak hoşuma gitti.
Tabii bir de Raziye var. Ah saflığın, iyiliğin, masumiyetin vücut bulmuş hali Raziye. Beklediğimden çok başka bir karakterdi. Bu dünya için fazla güzelsin Raziye
Çok farklı bir kitap. Mesela kitabın başından sonuna kadar kitabın ana karakterinin düşüncelerini, yaşadıklarını okuyoruz ama bu ana karakterin ne adı ne de "cinsiyeti" belli değil. Ve bu inanın hiç anlaşılmıyor. Tam diyorum kesin erkek sonra yok yok kesin kadın diyorum. Bu olaya, aşkın tanımına çok başka bir anlam katıyor bence. Ve bir de şu var; kitabı okurken aklımdan hep "acaba ben de böyle sevilecek miyim?" veya daha tuhafı "acaba ben de birini böyle sevecek miyim?" gibi sorular geçti. Çünkü aşkı hayatının merkezine koymuş iki karakteri okuyorsunuz. Oldukça tutkulu yani.
Kitabın en sevdiğim yanı bütün bu tutkuya, delicesine aşka rağmen aşkın nasıl öldürüleceğini de anlatıyor olması. Yazar bunu kitabın sonlarına doğru çok anlamlı bir şekilde açıklamış. Tavsiye ediyorum. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ayfer Tunç'un okuduğum ilk kitabı. Açıkçası çok çok ama çok beğendim. Hem kalemini, hem kitabın konusunu, hem yazarın tarzını... Tam bana göre.
İçinde bol bol yaşanmışlık barındıran bir kitap. Okurken duygulandım. Gözlerim doldu. Ama böyle çok acıklı, çok dramatik bir kitap mı hayır. Sadece gerçeğe, yaşama daha yakın olduğu için daha çok etkiliyor.
Kitabın yazılış tarzı da oldukça farklı. Birçok insan basım hatası sanıp iade etmiş. Aslında günlük tarzında yazılmış ama iki farklı kişinin günlüklerini okuyoruz gün gün. Ben bunu da sevdim. Farklı bir deneyim oldu benim için.
Sevgili Ayfer Tunç'la tanışma kitabım olduğu için mutluyum. Diğer kitaplarını da kesinlikle okuyacağım.
Okuduğunuz için teşekkürler. Sevgiyle kalın <3 <3
Öncelikle kitabın hem çok ünlü olması hem de ödüllü olması benim beklentimi çok yükseltmişti. Beklentimi karşıladı mı derseniz, evet yeterince karşıladı. Irkçılık, sevgisizlik, nefret ve diğer birçok kötülüğün üzerine yazılmış bir kitap. Kitabı farklı kılan bence ana temada çocukların olması. Yani çocukların gözünden, dilinden okuyoruz kitabı. Bu özellik bence kitabın en vurucu özelliği. Bu sayede her halükarda kitabın içine girebiliyorsunuz.
1 puan kırdım çünkü bence bazı yerlerde konu biraz daha detaylandırılabilirdi. İlginçtir ki çok çabuk bitmiş gibi hissettim. Bakmayın 7 günde okuduğuma tam yeni işe girdim filan derken biraz ertelemek durumunda kaldım. Normal seyirde 2 günde bitebilecek bir kitap. Dili gayet akıcı ve anlaşılır. Tavsiye ediyorum.
Kitabı okurken o kadar üzüldüm ki.. Yani gerçekten sanki yaşanmış o tüm acıları, çaresizlikleri, mücadeleyi kalbimde hissettim.
Öyle bir kitap ki, varlığımın, gelebildiğim noktanın kıymetini bir kez daha hatırlattı bana. Tabi bir de bunun hiç kolay olmadığını.
Tüm kadınlar okusa ve fark etse keşke, tüm erkekler okusa ve anlasa keşke, tüm dünya okusa ve değişse keşke..
Umarım okuma fırsatınız olur
İskandinav edebiyatından okuduğum ilk eserdi kitap. Dili yalın ama anlatımı ağır ilerleyen bir kitaptı. Bitirmekte zorlandım. Yine de kitaptaki sakinlik hoşuma gitti. Tasvirleri de çok başarılı. Norveç'in doğal güzellikleri aynen canlandı gözümde. Ayrıca konusu da okunmaya değerdi bence. Kahramanın hem ihtiyarlığına hem de çocukluğuna konuk oluyoruz. Ve baba figürünün hayatımızdaki yerini ve önemini daha iyi anladım. Bir şans verilebilir.
Okuduğunuz için teşekkür ederim:)
Mine Söğüt'ün kalemiyle tanışma kitabı oldu bu kitap. İyi ki de oldu. Hayatımda bu kadar sarsıcı ve ne yazık ki bu kadar gerçekçi başka bir kitap okumadım. Her hikayede bir acı, her acıda bir kadın var. Keşke herkes okusa, keşke herkes anlasa, keşke herkes değişse..
Kitabı çok beğendim. Bazı hikayeler o kadar etkileyiciydi ki birkaç kez üst üste okudum. Her okuduğumda farklı tat, farklı bir detay gördüm. Kadın olmanın baştan ne denli zor olduğunu anladım. Dilerim okursunuz.
Mine Söğüt'ten ilk kitabımdı ama biliyorum ki son olmayacak..
Okuduğunuz için teşekkür ederim
Bu kitap ilk çıktığı günden beri okuma listemdeydi. Okumak şimdiye nasip oldu. Öncelikle kitapta tatlı bir lise aşkı okuyacağımı düşündüm. İşte teması aşk olan iki tane ergenin serüveni gibi. Ama sadece öyle değilmiş. Kitapta yer yer gözlerimi dolduran, yer yer okurken daraldığım bölümler oldu. Hoş yazar bunları çok da derinlemesine eklememişti ama yine de oldukça sarsıcıydı. Eleanor'un yaşadıklarını biraz daha derinlemesine okumak isterdim açıkçası. Belki konusundan sapardı ama böyle de bazı yerler çok havada kalmış gibi hissettim. Her şeye rağmen iyi ki okudum dediğim bir kitap oldu. İlk aşkı (lise ve ergenlikle süslenmiş olan) anlatan en en başarılı kitaplardan biri. Okunması da oldukça kolay, birkaç günde bitirebilirsiniz. Elinize geçerse mutlaka okuyun.
Okuduğunuz için teşekkür ederim
Sonunda serinin son kitabını da okuyup bitirdim. Öncelikle çok az ilgi görmüş bir seri olduğunun farkındaydım ama konusu çok ilgimi çekince alıp okumaya karar verdim. Vee asla pişman değilim. Gerçekten hak ettiği ilgiyi ve değeri görememiş bir seri. Çünkü yazarın kalemi ve işleyişi çok güzel. Şiirsel bir anlatımı var ve bu okunmasını, hızla diğer sayfaya geçmeyi kolaylaştırıyor. Distopya türünde olduğu için olacakları kestiremeyip merakla okuyorsunuz. Sadece karakterleri biraz daha içselleştirmesini isterdim. Daha derinlerine inip, tam anlamıyla çözümlemek bence çok daha iyi olurdu. Elinize geçerse muhakkak okuyun.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Uzun soluklu bir Maceranın sonuna gelmiş bulunmaktayım. Okurken binbir türlü hisle doldu içim. Çoğu zaman şaşkınlık ve hüzünle.. Seriyle ilgili olumsuz tek yorumum fazla uzatılmış ve yavaş ilerliyor olması. Onun dışında hem yazarın kalemini hem de kitaptaki karakterleri çok sevdim. Özellikle Aeomome ve Tamaru benim favorilerim oldu. Eminim hayatımın geri kalanında da ara ara anımsarım. Konusu biraz farklı. Ütopik bir kitap olduğu için alışana kadar biraz zaman geçmesi gerekiyor. Hatta ikinci kitaba kadar pek anlamıyorsunuz. Buna rağmen içine çeken bir havası var. Muhakkak okunması gerektiğini düşünüyorum. Şimdiden keyifli okumalar. Yorumumu okuduğunuz için de teşekkür ederim
Eveet işte başlıyorum..
Öncelikle kitaba başlarken beklentim bir tık yüksekti ama ne yazık ki beklentimi karşılamadı.. Çünkü yer yer beğensem hatta yazılan yazıları takdir edip, üzerine düşünsem bile yer yer de romantik komedi tadında, basit diyaloglar vardı. O kısımlarda okumaya devam etmek gelmiyordu içimden. Bir de mantık hatası fazlaydı. Onlar da insanın gözüne batıyor.
Yine de tüm bunlara rağmen hem yazarın ilk kitabı olduğu için hem de yer yer kalemini sevdiğim için serinin devam kitabını okuyacağım. Hatta yazarın farklı kitaplarına da şans vereceğim.
Okuduğunuz için teşekkür ederim
Bir kitap macerasının daha sonuna geldim. Mükemmel bir kitaptı. İyi iyi iyi ki okudum. Veee kişisel gelişim kitabı dediğin de böyle olmalı bence. Bildiğimiz şeyleri tekrar etmektense, bir olay örgüsü etrafında hatırlatmasını tercih ederim. Zaten yazarın kalemiyle daha önce tanışmıştım ve yine bayılmıştım. Ama bu kitabı benim için çok daha etkileyici ve öğreticiydi. Dediğim gibi iyi ki okudum ve okuyan, okuyacak olan herkesin de şanslı olduğunu düşünüyorum.. Sevgiler.
Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere GötüreceğimLaurent Gounelle · Pegasus Yayınları · 20141,004 okunma
Kitapta Sereblal Palsi hastası bir kızla obsesif kompulsif bozukluk problemi olan bir oğlanın tatlı arkadaşlığı konu ediliyor. Her iki duruma dair bakış açısı kazandım. Bilmediğim şeyler öğrendim. Ve hiçbir şeyin göründüğü kadar kolay olmadığını da bir kez daha öğrendim..
Bütün bunlara ek bence çok tatlı bir kitaptı. Ağır ve derin bir kitabın ardından okunabilir.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Açıkçası kitaba başlarken biraz tereddütlerim vardı. Çünkü kitaba yapılan olumsuz yorum sayısı olumlu yorum sayısından fazlaydı. Çoğu kişi yazarın kalemini, konuyu, işleyişini beğenmemişti. Ama yine de elbette şans verdim ve okudum. İnanır mısınız bayıldım. Bence bir kitaba yorum yaparken kitabın türünü ve hitap ettiği kesimi dikkate alarak yorum yapılmalı. Çoğu bunları görmezden gelerek edebi yönden sağlam kitaplarla karşılaştırmış. Halbuki kendi türünde bence gayet başarılı ve 10/10luk bir kitap.
Kitabın en sevdiğim yanı karakterlerin arasındaki ilişkinin çok gerçekçi olması. Bence okumalısınız...
Öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının okuması gereken muazzam bir kitap..
Öncelikle herkese merhabalar,
Başlıkta da belirttiğim gibi gerçekten okunması gereken, harika bilgiler içeren, emek dolu bir kitap. Açıkçası ben de bir hocamın tavsiyesi üzerine okumaya başladım. Ve bu kadar etkilenebileceğimi ben de tahmin etmemiştim. En başta dili çok yalın çok akışkan. Okurken sıkmıyor. Artı olarak konusu ve verilen mesajlar çok başarılı. Gerçekten de bir öğretmenin verilen bu mesajlarla donatılınca daha da muntazam bir öğretmen olacağını fark ettim. Ben de bir öğretmen adayıyım. Mesleğimi yaparken de en iyi şekilde, vicdanım rahat ve mutlu mutlu yapmak istiyorum. Bu kitap bu isteğimin yolunu aydınlattı benim için. En önemlisi de eğitim hayatıma şöyle geriden bir bakış atınca "öğretmenlik yapan" ve "öğretmen olan" öğretmenlerimi düşünüp, o aradaki derin farkı gözlemledim. Bu kitabı okuduğum için çok şanslı hissediyorum. Dilerim sizler de okuyabilirsiniz.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Herkese Merhabaaaa
Kitabı tam 22 günde bitirmiş olmam, kitabın kötü olduğunu düşündürmesin. Aksine çok farklı bir kitap oldu benim için. Ama taşınma vs. olaylarından gerçekten vakit ayıramıyordum. Haliyle de elimde süründü.
Kitabın en güzel yanı farklı kültürlerin harmanlanması olabilir. Örneğin kitabın yazarı Avrupalı bir yazar. Ama gerek İslamiyetten gerek yahudilikten bahsederken gerçekten uğraşmış, araştırmış, özenmiş ve dersine çalışmış. Her bir detayına kadar ince işlenmiş bir kitap olmuş. Konusu da akıcı ve mantıklı geldi bana. Ama ne var ki kitabın içine girmekte biraz zorlandım. Belki bu daha önce okuduğum kitaplardan farklı olmasından belki de elimde fazlaca durmasından. Bilemiyorum.
Konusuna da kısaca değinecek olursam; İslamiyet'in Cin figürünü, Museviliğin de Golem figürünü ve başlarından geçen olayları konu almış. Hoş ve farklıydı benim için. Okuduğunuz için teşekkürler..
UNUTULMAZ BİR KİTAP
Herkese Merhaba,
Kitabı seçerken yorumları beni oldukça etkilemişti. Çoğu yorum "kaldıramayan okumasın", "çok acıklı", "doğru zamanda okuduğunuzdan emin olun" gibisinden merak uyandıran yorumlardı. Denk gelince de okumanın zamanı geldi diyip başladım. Tek kelimeyle harika bir kitap. Kitapta dünya üzerinde yaşanabilecek bütün kötü acıları yaşamış birinin hayatını idare edişini okuyoruz. Harbiden dokunaklı, harbiden acıklı ve harbiden kaldıramayacak olan okumasın.
Kitabın orjinal adı A Little Life (Küçük bir hayat) iken Türkçe'ye Değersiz bir hayat olarak geçilmiş. Ve bence bu isim çok daha uygun, çok daha anlamlı olmuş.. Gerçekten de doğduğu günden itibaren değersiz, acı, işkence ve ızdırap dolu bir hayata gözlerini açıyor Jude..
Ah Jude elbette tasvir edilmiş bir roman karakterisin sadece. Ama okurken fark ettim ki kim bilir dünyanın hangi köşesinde senin gibi binlerce insan var. Belki daha az belki daha çok kötülük gören insanlar.. Ama her türlü kötülüğün, merhametsizliğin ezip geçtiği insanlar.
Unutamayacağım bir kitap oldu. Okuduğunuz için teşekkür ederim..
Herkese merhaba,
Harika bir kitap okudum. Yazarın cümleleri, betimlemeleri edebi açıdan oldukça hisli ve güzel. Kitabın konusu ise hayatın içinden olan bir baba oğul hesaplaşması. Aralarındaki dilin sözlerden ziyade gözlerle olduğu bir baba oğul hikayesi..
Yazarın okuduğum ikinci kitabı. İlk kitap Ucunda Ölüm Var adlı kitabıydı. Açıkçası onu daha çok beğenmiştim. Çünkü bu kitapta çözülmemiş, havada kalmış birkaç konu var hala. Onların da sonuçlanmasını isterdim. Acıklı, dokunaklı bir kitap şimdiden söyleyeyim. Okuduğunuz için teşekkürler
Merhabalar sevgili herkes,
Mükemmel bir kitabın incelemesiyle geldim. Okurken film izliyormuş hissine kapıldığım, her sayfasında bambaşka tatlar tattığım güzel bir kitap oldu benim için. Yazarın kaleminin duruluğu, olayların akışı her yönüyle muazzamdı. Konusu eski bir Hollywood ünlüsünün otobiyografisi etrafında gelişen olaylar. Gerçekten de 50'lilerin Hollywood'unu okuyorsunuz. Farklı bir deneyim oldu bana. Aynı zamanda kitapta son sayfaya kadar hakim olan bir gizem duygusu mevcut. Bu durum sayfaları daha hızlı çevirme isteğine sebep oluyor. Son zamanlarda okuduğum en güzel kitaptı. Sonuna dek tavsiye ederim. Okuduğunuz için teşekkürler.
Merhabalaarr,
Uzun bir aradan sonra bir inceleme yazacağım. Çünkü maalesef bu kitap da bir önceki gibi elimde süründü. Kitaptan kaynaklı değil, tamamen benden kaynaklı bir durum. Her neyse kitaba geçecek olursam; çok çok çok beğendim. Yazar bu kitabında sadece korku ve gerilim duygusuna yer vermemiş, içinde birçok duygu var. Hatta bazı yerlerde istemsiz gözlerimin dolduğu oldu. Bu yönüyle kitabı oldukça beğendim. Ayrıca gerilim konusunda da çok başarılı bir kitap olmuş. Ve bence sonu da gayet tahmin edilemez ve şaşırtıcıydı. Bu kategorideki bir kitaba yakışır bir sonu vardı. Ben epeyce şaşırdım. Yazarın okumayı istediğim çok kitabı var elimde. Hangisi ne zaman denk gelirse artık okuyacağım hepsini. Okuduğunuz için teşekkürler..
Öncelikle kitap, yoğun bir zamanıma denk geldiği için elimde epey süründü. Buna ek olarak kitabın akıcı olduğunu da söyleyemem. Dolayısıyla 2 hafta boyunca bitirmek için büyük bir çaba sarf ettim.
Kitabın içeriğini ve konusunu beğendim hatta yaşanan olayların altındaki verilen mesajları da başarılı buldum. Fakat yazar konuyu çok uzun, gereksiz detaylarla, yer yer anlaşılmayan bir dille işlemiş. Kitabın sonu sanki öylesine bir eklentiymiş gibi havada kalmış. Akılda kalıcı olması açısından çok daha farklı olabilirdi bence. Genel toplamda bakınca beğenmedim.
Türüne göre biraz durağan bulduğum bir kitap oldu. Okurken sıkıldığım yerler oldu. Bence bu denli uzun tutulmaması gereken bir kitaptı. Ayrıca sonu hakkında yapılan yorumlara katılıyorum. Sonu beklenmedik ve şaşırtıcıydı. Sadece bence kitabın gelişme kısmındaki olaylar biraz daha farklı olabilirdi. Yazarın dilini beğendim.
Öncelikle böyle şahane bir kitabı okuyabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Gerek dili, gerek öyküsü, gerek yazarın başarılı kaleminden ötürü çok çok etkilendim. Ağıtçı kadının acısını, hüznünü, kursağında kalmış Heves'ini iliklerime kadar hissettim.
Kitabın içerisinde birbirinden farklı hikayeler var. Ama her hikayede hem ayrı bir tat, hem de ölümün aynı hissiyatı vardı. Çok güzeldi..
