Sibel

Unutkanlık, insanların ağırkanlılığına taban tabana zıt bir hızla ağır bastıkça anılar unutulup gidiyordu.
Reklam
ne kadar didinirlerse didinsinler, kenara köşeye kaç kuruş sıkıştırırlarsa sıkıştırsınlar, -Yürü ya kulum, sözü bir türlü duyulmuyordu ve onlar biriktirdiklerini azar azar harcayarak zorla ayakta kalabiliyorlardı.
Ne bekliyordun? diye mırıldandı. -Zaman geçip gidiyor. Ursula, -Evet, öyle, dedi. -Ama çabuk da geçmiyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Seni terbiye etmek için onca çaba harcayalım da, sen tut sonunda domuzlar gibi pislik içinde yaşa, olacak iş mi bu?
Reklam
İstasyondakilerin hepsinin öldüğünü artık kesinlikle biliyorum.
Şu dünyada akıl almaz şeyler oluyor, dedi Ursula'ya. Irmağın hemen karşı kıyıcığında her türlü sihirli araç gereç varken, biz burada, eşekliğimize doymayalım.
Yaşamakta oldukları güzel hayatı, böyle bir yağmurun hiç önemi olmayan, insanların temiz, berrak sularda yüzdüğü, şartların, eğlencelerin bambaşka olduğu, ana-babaların çocuklarını daha başka yetiştirdikleri, onlarla daha başka ilgilendikleri bir hayatı almışlardı onlardan..
Akbabalar vücudunu didik didik etti, çakallar alıp götürdü, siz de kendinize erkek diyorsunuz! Papağınız yere batsın!..
Reklam
- Her gün ben Ay'a bakarım, o da bana bakar. Birbirimizi işitmeyiz. Ama biliyorum, orada oturan biri var...
Juan-Juanlar
Tutsakların yaşayan anılarını elinden almak usulünü bulmakla, insanlığa karşı en korkunç cinayeti işlemiş oldular.
Anne çünkü
Juan-Juanlar'ın bir tutsağı mankurt yaptıkları duyulur, öğrenilirse, artık onu en yakınları bile gerek zorla gerek fidye vererek kurtarmak istemezlermiş. Çünkü bir mankurt, eski vücuduna saman doldurulmuş bir korkuluktan, bir mankenden farksız olurmuş onlar için. Bununla birlikte, bir defasında, adı tarihe Nayman Ana olarak geçen bir göçebe kadın, oğlunun başına gelenlere dayanamamış, onu kurtarmak istemiş. Efsane böyle anlatır. Ana-Beyit mezarlığının adı da buradan gelir.
"Kader böyleymiş” diye kendinizi üzmenize, yiyip bitirmenize gerek yok. Katlanacağız!..
Haha hakli :))
Zarife bazen acı bir gülümseme ile takılırdı ona: "Ah Abu, talihin olsa sahneye çıkar, Otello rolünü çok güzel oynardın.." derdi. Abutalip de gülerek cevap verirdi: "O zaman da ahmaklık edip seni boğardım, bunu mu istiyorsun!"
7,1bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.