Wolfgang Borchert

Kapıların Dışında yazarı
Yazar
8.8/10
2.645 Kişi
8,1bin
Okunma
415
Beğeni
18,7bin
Görüntülenme

Hakkında

Wolfgang Borchert, zorlu bir hayatın izlerini eserlerine başarıyla yansıtmış bir yazar olarak XX. yüzyıl edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. Borchert, Heinrich Böll ve Wolf Dietrich Schnurre'yle birlikte yıkıntı edebiyatının temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor. 1921 yılında Hamburg'da dünyaya geldi. 15 yaşındayken şiir yazmaya başladı. 17 yaşına geldiğinde ise oyuncu olmak istediğine karar vermişti. 1941 yılının mart ayında Hannover Bölge Tiyatrosu'yla bir anlaşma yaptı. Ancak aynı yılın haziran ayında askere çağrılınca güzel günler sona erdi. 1942'de askerdeyken kendi kendini yaralamakla suçlandı, ama beraat etti. 1943 yılına kadar hayatı savaşın ortasında ya da ayrılıkçı ifadeler suçlamasıyla, hücrede geçti. Tifüs şüphesi ve sarılık nedeniyle ordudan terhis edildikten sonra, bir süre kabare sanatçısı olarak çalıştı. Bu kez de Goebbels'i bir parodisine konu edindiği için dokuz ay hapis cezasına çarptırıldı. Berlin'de yakalanmasının ardından Borchert'e yeniden cephe yolu görünmüştü. 1945 yılında birliği Fransızlara teslim olunca, ordudan kaçmayı başardı. Hamburg'a döndüğünde ağır hastaydı. 1946 yılında şiirleri "Fener, Gece ve Yıldızlar" adı altında bir kitapta toplandı. O dönemde "Karahindiba" başta olmak üzere 24 kısa hikâye kaleme aldı. Borchert onu ölümsüzleştiren tiyatro oyunu "Kapıların Dışında"yı 1947 yılında bir hafta içinde yazıp bitirdiğinde sağlığı artık iyiden iyiye bozulmuştu. Üç hafta sonra radyo oyunu olarak yayımlanan bu eserin ardından da tam 22 hikâye yazdı. "Kapıların Dışında" onun ölümünden bir gün sonra, 21 kasım 1947'de, ilk kez Hamburg Oda Tiyatrosu'nda seyircilerle buluştu.
Unvan:
Alman Şair, Oyun ve Öykü Yazarı
Doğum:
Hamburg, Almanya, 20 Mayıs 1921
Ölüm:
Basel, İsviçre, 20 Kasım 1947

Okurlar

415 okur beğendi.
8,1bin okur okudu.
113 okur okuyor.
6,3bin okur okuyacak.
72 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
... yumuşacık koltuğa oturur, Dostoyevski'yi okurdum. Ya da Gorki'yi. İnsanın karnı tok, sırtı pek oldu mu başkalarının yoksulluklarını okuması, merhamete gelip iç çekmesi ne tatlıdır.
Sayfa 89 - Can Yayınları
İnsan en önce gitmesi gereken yeri en sonra hatırlar.
Sayfa 37
Reklam
Reklam