Hakkında
1989 yılında Trabzon’un Of ilçesinde doğdu. Kavakpınar Kur’an Kursu’nda hafızlık eğitimini tamamladı. Beş yıllık temel medrese eğitiminin ardından fıkıh ve usul alanında ihtisas yaptı. Bu süre zarfında muhtelif hocalardan hadis, kelam, mantık, münazara gibi ilimlerde de dersler aldı. İsmailağa İslâmi Meseleleri Danışma Hattında bir buçuk yıl kadar vazife yaptıktan sonra medrese müderrisliği ile görevlendirildi. Beş yıl vazife yaptığı İlim Araştırma Vakfı’nda Molla Hüsrev’in Usul’e dair yazdığı Mir’âtu’l-Usûl isimli eserini ve İbrahim el-Halebî’nin Mülteka’l-Ebhur isimli eserini okuttu. Halen İsmailağa İhtisas Medresesi’nde müderrislik yapan Ömer Faruk Korkmaz, Mezâhib ve Kelam literatürü, Müşkilu’l-Hadîs, Güncel Kelâmî Meseleler, Dinler tarihi derslerine girmektedir.
Dirâyet isminde ilmî bir mecmuanın genel yayın yönetmenliğini yapan Korkmaz, aynı zamanda İsmailağa Dergisi’nin yayın kurulunda da bulunmaktadır. Yazdığı yazılar halen Dirâyet, İsmailağa, Lalegül, Hüküm gibi mecmualarda yayınlanmaktadır. Bunun dışında Arapça telif ve tahkik çalışmaları da vardır. Evli olan Korkmaz iki çocuk babasıdır.
Çalışmalarından bazıları şunlardır:
– Sünnetin Hücciyyeti
– Muhkem Kapının Sağlam Kulpu: Ehl-i Sünnet ve Cemaat
– Kur’an Bize Yeter Söylemine Kur’ân-ı Kerîm’den Cevaplar
– Mucize: Determinizm’in Reddi, Mucize İnkârcısı Materyalistlerin ve Modernistlerin Şüphelerine Cevaplar
– İctihad Kavramı ve Fıkhî İhtilaflar
– Güncel Meselelere Fetvalar (2 Cild)
– Güneşin Doğması Uğruna Batan Bir Güneş: Şehid Bayram Hoca
– Modern Çağda Şuurlu Mü’min Olmak
– Tefekkürden Teyakkuza
– Muvazzah Şemail Tercümesi
– Sellü’l-Hüsâmi’l-Hindî (Tahkik)
– Telâzümü’ş-Şerîa ve’t-Tarîka (Tahkik)
– Dav’u’l-Me’âlî (Tahkik)
– Medâricu’l-Vusûl İlâ İlmi’l-Usûl -Mirât Üzerine Ankaravî Haşiyesi- (Tahkik)
– el-Akâidu’l-Münciye mine’l-Bida‘i’l-Mürdiye- Arapça Güncel Kelam Kitabı (Telif)
Unvan:
Hafız
Doğum:
Of, Trabzon, Türkiye, 1989
Okurlar
196 okur beğendi.
587 okur okudu.
55 okur okuyor.
495 okur okuyacak.
16 okur yarım bıraktı.
Kitaplar
Tefekkürden Teyakkuza
9.5/10
Ehli Sünnet ve Cemaat
9.6/10
Sorun Kalmasın
9.6/10
Ayet'i Kerimeler Işığında Sünn...
9.6/10
Modern Bir Akıl Sapması: Deizm
9.3/10
Muhtasar Tefsir Usulü
9.6/10
Kur'an Bize Yeter Söylemine Ku...
10/10
Hadislerin Kur’an’a Arzı
9/10
Mucize
9.3/10
Modern Dünyada Şuurlu Mümin Ol...
9.2/10
Kur’an’ı Susturma Projesinin M...
10/10
Ehl-i Sünnet Dışı Görüşlerin T...
10/10
Ebu Cehil Çağında Muhammedi Kı...
9.5/10
Sünnet İnkârcılarının Tutarsız...
7/10
Çevirdiği Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
Niçin Tüm Peygamberler Ortadoğu'dan Gönderilmiş?
Bu soru aslında kendi bünyesinde bir temel kabulü barındırıyor. O da şudur: Sanki biz bütün gönderilen peygamberleri biliyor ve tanıyoruz. Ve insanlık tarihi boyunca Allah'ın hangi yöreye ve kavme hangi peygamberleri gönderdiğinden haberdârız. Oysa biz bugün sadece Kur'ân'da bahsedilen peygamberlerden haberdarız. Onların dışında gönderilmiş olan bir rivayete göre yüz yirmi dört bin (181) en doğru görüşe göre ise (182) sayılarını sadece Allah'ın bildiği kadar çok peygamber gönderildiğini biliyoruz. Bu peygamberlerin ise hangi yörelere ve kavimlere gönderildiğine dair elimizde hiçbir bilgi yok.
Kur'ân-ı Kerîm bu konuda bizlere "Her topluluk için bir yol gösterici vardır "(183) , "Her millet için mutlaka bir uyarıcı (peygamber) bulunmuştur."(184) gibi ayetlerle umumi manada bir bilgi vermektedir. Buna göre tarihte yaşamış olan ve toplum olma hüviyetini kazanan her kesime bir peygamber gönderilmiştir. Fakat bu peygamberlerin tamamının isimleri ve haberleri bizlere aktarılmamıştır. "Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik. Onlardan sana kıssalarını anlattığımız kimseler de var, durumlarını sana bildirmediğimiz kimseler de var. (185) âyet-i kerimesi de bu gerçeğe dikkat çekmektedir. O halde sorunun üzerine bina edildiği mantık çökmüş olmaktadır. Demek ki tüm peygamberlerin orta doğudan gönderildiği iddiası temelsiz bir iddiadır.
(181) Hakim, el-Müstedrek, No: 2/288, No: 3039.
(182) taet-Teftazâni. Mes'ûd b. Ömer, Serhu'l-Akaid, Thk: Ali Kemal, Daru lhyai't-Türasi'l-Arabi, Beyrut, s. 128.
(183) Ra'd, 7. (184) Fåtır,24.
(185) Mümin, 78, Ayrıca benze
