Jacques Lacan

Fallus'un Anlamı yazarı
Yazar
8.0/10
118 Kişi
792
Okunma
391
Beğeni
27,5bin
Görüntülenme

Hakkında

Jacques Marie Émile Lacan (d. 13 Nisan 1901 – ö. 9 Eylül 1981), "Freud'dan bu yana en tartışmalı psikanalist" olarak anılan Fransız psikanalist ve psikiyatr. Geliştirdiği psikanaliz kuramlarının yanısıra 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biri olan Lacan, yapısalcılık, postyapısalcılık, eleştirel teori, feminist teori, sinema, kültürel çalışmalar gibi pek çok alanda ve çağdaş kıta felsefesinde oldukça etkili olmuştur. Her ne kadar Lacan kendi çalışmalarını "Freud'a bir şerh" olarak sunsa da, döneminin dilbilim, antropoloji ve felsefe gibi geniş bir literatürünü Freud'un psikanaliz teorileriyle birlikte yorumlayan ve kullanan Lacan, oldukça özgün bir düşünce sistemi ortaya koymuştur. Michel Foucault, Gilles Deleuze, Felix Guattari, Luce Irigaray, Julia Kristeva, Alain Badiou, Louis Althusser, Slavoj Žižek gibi pek çok düşünür kendi düşüncelerini, destekleyerek ya da karşı çıkarak, Lacan'ı temel alarak geliştirmiştir. 1977'de Fransız parlamentosuna rıza yaşına ilişkin birkaç maddenin yürürlükten kaldırılması için verilen bir dilekçede Jean Paul Sartre, Foucault gibi isimlerle birlikte Lacan'ın da imzası vardı. Asıl ve tam adı Jacques-Marie Emile Lacan’dır. Jacques Lacan olarak bilinir. 13 Nisan 1901'de Paris’te doğmuş, 9 Eylül 1981 de aynı yerde ölmüştür. Tıp eğitimi aldıktan sonra, 1932'de "Kişilikle İlişkileri Açısından Paranoyak Psikoz" adlı doktora teziyle psikiyatr olur. Daha sonraki çalışmaları da yine özellikle kuramsal-felsefi alanda yoğunlaşacak ve yeni bir Freud okumasıyla psikanalizi yeniden temellendirmeye yönelecektir. Lacan’ın genel teorik şeması ve argümanları anlaşılmakla birlikte, genelde sözlerinin oldukça karmaşık, belirsiz ve anlaşılması güç bir niteliğe sahip olduğu bilinir. Dolambaçlı ve çetrefilli söz oyunları, eğretilemeler, anlaşılması ve yorumlanması güç göndermeler sürekli olarak bu dile hakimdir. Lacan güç bir yazardır, ama Lacan’ın yazmaktan çok konuşmuş olduğunu da belirtmek gerekir. Onun yazıları daha çok öğrencileri ve izleyicilerinin tuttuğu notlar ve ses kayıtlardan oluşur. Konuşmaları, daha doğrusu seminerleriyle ünlüdür. Dönemin Fransız aydınları seminerlerinin sıkı bir takipçisi olmuşlardır. Başlıca çalışması Ecrits (Yazılar) 1966'da yayımlanmıştır. Bu dönem, bir yandan yapısalcılığın Fransa’da çok etkili ve güçlü olduğu, bir yandan da postyapısalcı düşüncenin kendini geliştirmekte olduğu bir zamandır. Dolayısıyla Lacan’ın konuşmaları dönemini derinden etkilemiş ve sonrasında da sürekli yeniden yorumlanmıştır. Kuramsal psikanaliz alanındaki çalışmaları Sigmund Freud’un yeniden yorumlanmasıyla yapısalcılık'tan postyapısalcılığa (Yapısalcılık ötesi) uzanan bir yol izler. Dolayısıyla Lacan, yalnızca önemli bir psikanaliz kuramcısı olarak değil, daha başlangıçta psikanaliz, dilbilim, antropoloji ve felsefe alanındaki geçişkenliği sağlamasıyla ve ardından da geliştirdiği formülasyonların ve kavramların felsefi düzlemde yol açtığı sarsıcı sonuçlarıyla 20. yüzyıl felsefesinin önemli isimleri arasında yerini almıştır. Kaynak ve detay:tr.wikipedia.org/wiki/Jacques_Lacan
Tam adı:
Jacques-Marie Emile Lacan
Unvan:
Fransız Psikanalist ve Psikiyatr
Doğum:
Paris, Fransa, 13 Nisan 1901
Ölüm:
Paris, Fransa, 9 Eylül 1981

Okurlar

391 okur beğendi.
792 okur okudu.
24 okur okuyor.
1.266 okur okuyacak.
18 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
… ben tek bir noktadan görebilirim, ama varoluşumda bana her taraftan bakılır.
Sayfa 80 - Metis Yayınları, 5. Basım Nisan 2022, çev: Nilüfer ErdemKitabı okudu
Talep, Öteki'ni, gereksinimleri tatmin etme ayrıcalığına zaten sahip olan, yani yalnız sayesinde tatmin olacakları şeyden gereksinimleri mahrum edebilme erkine sahip olan olarak kurar. Ötekinin bu ayrıcalığı böylece sahip olmadığı şeyi armağan etmesinin en kökten biçimini sergiler, örneğin onun aşkı denen şeyi. Bu nedenledir ki, talep arz edilebilecek her şeyin özgünlüğünü bir aşk kanıtına dönüştürerek ortadan kaldırır (auf- hebt), hatta talebin gereksinim için elde ettiği tatminler bile aşk talebinin çiğnenmesinden başka bir şey olmayacak kadar aşağılaşır. (sich erniedrigt)
Reklam
Reklam