En sessiz sabahlarda cami minaresinden yükselen selaların
Bir günaha kurban giden her insanın, acımasız Azrailiyiz
Utanç ya da sinirle yırtılıp atılmış o sayfaların
İyilik yaptığını sanan her günahkarın, amel defteriyiz
Susanlar konuşunca cenaze namazı kılınmayacak insanların
Bir korkuyla düştükleri çukurda, sorgu melekleriyiz
1000 gösterimi geçti… Birçok okuyucusu burada ileti girmeden ( ki birçoğu instagram üzerinden çoookk önceden paylaşım yaptılar, onlara teşekkür ederim…) paylaşılmadan bu sayıya gelmesi şaşırttı. Aynı zamanda devam kitapları için de ümitlendirdi… Bekleyip görelim…
‘’ Acılar bir günde doğmaz. Her gün üstüne yığılan bu hayattan kaçıp kurtulamazsan, her acı omzunda yük olur. Sadece seninkiler değil, yanındaki herkesin… Bunları unutmam gerekiyor ama unutmam gerektiğini unutuyorum…
Bir günde unutamam…
Unutamadıkça hatırlarsın. Sana kıyanı, seni bırakanı ve sana yeni bir acı kazandıranı… Her hatıra, yaşadığın her günü gözlerinin önüne getirir. Herkesi ve her şeyi yeniden ve durmadan sana hatırlatır. İşte yüzündeki masumiyeti silen de budur! Hatırlamamalısın…
Bir gün hatırlamayı unutmadım… ‘’
( Yılbaşı, açılış cümlesi... )
Ne şiirler ne sözler okundu… Lisede çıkarılan kitap, koridor duvarlarına yapıştırılan sözler… Güzel günlerdi ama geçmişte kaldı. Şimdi yazılmış bir kitap (
Ölü Tanık ) ve hali hazırda yazılmış 9 kitap… Yavaştan toplanan şiir kitabı… Biliyorum, bir gün elimden tutulup yukarıya çıkacağım… En güzel yerden okuyucularımla yaşayacağım. Her evde bir hatıra olacağım…