Benim konuşmak için çırpındığım geceler siz yoktunuz. Her kelimenin birer yük olduğu o karanlık saatlerde, içimde biriken hisler dışarı çıkmak için yalvarıyordu. Sözler boğazımda düğümlenmiş, ruhumun derinliklerinde yankılanıyordu. Ama işte, o anlarda, o karanlık gecelerde, yalnızdım. Sadece sessizlik bana eşlik ediyor, gölgelerimle sohbet ediyordum. Yalnızlığım, ruhuma kazınmış, her hücremde hissediliyordu. Kimsenin duyamayacağı kadar sessiz, ama bir o kadar çığlıklarla dolu bir yalnızlık bu. Her anı, her nefesi, her geceyi kendimle baş başa geçirdim. Konuşacak, paylaşacak, içimi dökecek kimse yoktu. O geceler, o sessizlik, kalbimde derin izler bıraktı. Yalnızlık, sadece bir kelime değil; o, içimde yankılanan, beni ben yapan bir hissiyat. Ve siz, o karanlık gecelerde, o yalnız anlarda yoktunuz.