Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büşra

Büşra
@smellycatandbook
Sıkı Okur
𝓽𝓸 𝓽𝓱𝓮 𝓼𝓽𝓪𝓻𝓼 𝔀𝓱𝓸 𝓵𝓲𝓼𝓽𝓮𝓷 𝓪𝓷𝓭 𝓭𝓻𝓮𝓪𝓶𝓼 𝓽𝓱𝓪𝓽 𝓪𝓻𝓮 𝓪𝓷𝓼𝔀𝓮𝓻𝓮𝓭.
Sabitlenmiş gönderi
"... göğsüne vurarak kalbine seslendi, dayan kalbim, bir zamanlar daha büyük kötülüklere dayanmıştın..."
Sayfa 143
Reklam
960 syf.
8/10 puan verdi
KÜL Krallığı... 900 sayfalık kitabı nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama halledicem. Biraz spoiler olabilir. Aelin'ın ilk okuduğum zamanlarını hatırlıyorum ve bu kitabı okuduğumda ki halini görünce bu zamana kadar çektiği acı, bu kitapta yaşadığı acılar, herkes için uğraşması, her şeye değdi diyorum. Ben genelde biraz da olsa mutsuz son istiyorum bu kitaplarda. Ama Aelin en mutlu olmayı hakkeden karakterlerdendi bence. Chaol ve Yrene birlikte çok güzellerdi. Yrene'yi bu şekilde kullanması çok hoşuma gitti yazarın... Bütün yük Aelin'in omuzlarındaydı ama asla tek başına değildi. Dorian ve Maeve sahnesi beni baya heyecandırmıştı okurken. Hiç beklemiyordum Doriandan böyle bir şey. Maeve de hatası bu oldu beklemiyordu. Onun dışında Aelin'in geri dönüş sahnesi çok iyiydi. Diğer dünyalardan geçmesi... Ve döndüğünde aslında bir yanının ölmüş olması... Ve ben kitabı okurken bir ihanet bekledim ya bu kadar kitap boyunca doğru düzgün ihanet olmadı bence bu kitaba yakışırdı böyle hiç beklenmedik birinden şok etkisi yaratırdı... Seriyi severek okudum. Karakterleri okumak tanımak gelişimlerini görmek çok güzeldi. İçimde sadece bittiği için olan bir burukluk var...
Kül Krallığı
Kül KrallığıSarah J. Maas · Dex Kitap · 2020794 okunma
Hükümdarlığı boyunca ilk ve son kez böyle diz çökecekti. Sadece karşılarında diz çökeceği o üç şeyin önünde. Tacı. Tahtı. Krallığı.
Sayfa 932

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ateşyürek. Annesi ona böyle seslenirdi. Gücünden dolayı değil. Bu ismin hiçbir zaman gücüyle bir ilgisi olmamıştı.
Sayfa 894
"Bırak başka bir yol bulayım." Rowan'ın sesi titriyordu. Fakat huzursuz yürüyüşüne ara vermedi. "Bir başka yol bulacağım Aelin..." "Bir başka yolu yok. Anlamıyor musun? Tüm bunlar..." Kollarını açtı. "Bunların hepsi sizi hayatta tutmak içindi. Hepinizi." "Senin karşılığında. Kadim bir suçun kefareti olarak."
Sayfa 746
Reklam
Rowan, Lorcan'e değil; Aelin'a "Ondan neler koparabileceğine bir bak," dedi Lorcan döndü. Ağzını açacak oldu. Fakat Rowan "hemen şimdi, burada nasıl bir saray meclisi olacağımıza karar verebiliriz,"dedi. "Düşmanlarımız gibi mi davranacağız, yoksa onların iradesini kırmak için onlardan farklı yöntemler mi geliştireceğiz."
Sayfa 655
"Neden?"diye sordu Dorian. Eliyle odayı işaret etti. "Neden Erawan tüm bunları yapıyor?" Soruyu bir hafta önce Valg kralına sormasının ardından Dorian hâlâ bilmek istiyor, sorunun yanıtını alma ihtiyacı duyuyordu. "Çünkü bunu yapabiliyor. Çünkü Erawan bu tür şeylerde keyif alıyor."
Sayfa 620
"Müthiş dolaplar çevirip esaslı yalanlar söylüyorum ve aldığım övgü bundan ibaret, öyle mi?" Rowan, Aelin'in burnuna bir fiske attı. "Ordusu karşımıza çıkmazsa övgünü alırsın. O zamana dek bizimle savaşacaklarını düşünerek hazırlık yapacağız ki bu gayet olası."
Sayfa 554
"Hep böyle biri misin?" "Nasıl mıyım?" Gözlerini yüzüne çevirdim. "Dikkatli? Ya da gözlem yeteneği yüksek mi denir?" O da bana bakıyordu şimdi. "Kişiye göre değişir. Herkese bakarım ama sadece istediklerimi görürüm." Beni şimdi görüyordu ama bir gün istemezse eğer kolum kırılsa farketmeyecekti demekti bu.
Buna karşılık, "Herkesin kurtarılamayacağını en iyi senin bilmen gerekmiyor mu?" dediğimde onu ceselli etmemi beklemediği açıktı. O bir adli tıp uzmanıydı, herkesin kurtarılamayacağını en iyi o biliyordu. "Aksine," dedi Aral yüzünde buruk bir gülümsemeyle. "Ben birini neyin öldürdüğünü ya da öldürebileceğini çok iyi bildiğimden arkamı dönemiyorum."
Reklam
"Derdin yaşarmak eğer düşmana yüzünü dön Lina, sırtını değil." Ağzından çıkan her kelime hedefini buldu. "Bu tür insanlara karşı savaşmadan kazanamayacağını anlayacaksın er ya da geç."
Bu adamı ikinci kez görüyordum, ilkinde morgdan çıkıyordu ikincisinde ise elinde ölüm çiçekleri tutuyordu. O Azrail değildi belki ama ölüme çok yakındı, bir şekilde benim gibi hep yanında duruyordu ölüm.
Öyle hevesim yoktu ki hiçbir şeye, hakkımın peşine düşsem hak alamazdım, yaratıcıyla yüz yüze gelsem yaşadıklarımın hesabını bile soramazdım. Tek lazım olan biraz güç, bir adım için ileri doğru atılan ve bunun temennisiyse bazı insanlar böyle yaşar, beni hayatta tutan.
Her insan kırıldığı yerden devam eder hayatına aına ben kendi kırdığımı aşamıyordum. Onu önce ben öldürmüştüm sözlerimle, kurşun yalnızca bahanesiydi ruhla bedenin ayrılışının. Ve şimdi morg kapısında ne kadar beklersem bekleyeyim zamanı geri alamayacaktım.
6,5bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.