Mustafa Kemal Atatürk ''Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim.'' demiş. Gönül isterdi ki Atam'ın bu sözleri bizim için de geçerli olsun ancak ben ve eminim benim gibi milyonlarcası umudumuzu çoktan kaybettik.
Bir ülke düşünelim ki hiçbir alanda bir gelişimi olmasın, hep daha geriye gitsin. Eğitimde, sporda, sanatta, hukukta, yaşam kalitesinde artık ''bizden daha kötüleri de var'' diyemeyeceğiz bir durumdayız çünkü kalitesizlikte zirvedeyiz.
Sabah evden çıkarken ''sağ salim eve dönelim'' umuduyla güne başlıyoruz.
Haberleri açmaya korkuyoruz ''acaba bu sefer hangi kadın öldürüldü, acaba bu sefer hangi kediyi köpeği öldürdüler, hangi çocuğa tecavüz ettiler'' haberlerini göreceğiz diye.
Mülteci sorununu artık dile dahi getirmiyorum çünkü mülteciler artık bir sorun değil bir yaşam şartı oldu bizler için. Onlarla yaşamaya mecbur edildik. Bir gün bizim de canımız yanacak, bakalım ne zaman.
Ülkenin en ünlü imamlarından birisi kamera karşısında ''ahirette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak. Hep aynı, hiç yaşlanmayan taze eşler'' diye vaaz vererek açık açık pedofili olduklarını söylüyor. Sonra da bu ülkede neden son 20 senede ateist sayısı arttı, din iman elden gitti dite ağlıyor.
Ülkenin okullarında din kültürü öğretmeni atama sayısı, fenden matematikten fazla.
Sokakta araplar rahat rahat arabistan bayrağı açabiliyor ama ben Türk bayrağı açınca provokasyon yapmış sayılıyorum. Şeriata küfür etmek hapse girme sebebi mesela.
Atatürk'ün yüz sene önce seçme, seçilme, konuşma, özgür olma hakkı verdiği kadınlardan ciddi sayıda bir güruh şeriat istiyor.
Adam trafikte birini öldürüyor, 3 ay yatıp çıkıyor.
Elin ıraklı orospu çocuğu, benim ülkemde öğretmen öldürüyor elini kolunu sallaya sallaya hem de.
Daha verecek çok örnek var ama yıldım gerçekten, kısacası bir bok çukurunda kendi batışımızı izliyoruz. Yüzlerce yıllık şanlı Türk tarihinin böyle rezil bir dönemine nasıl denk gelebildik, kahroluyorum..!!