Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Murat Uludağ

Sabitlenmiş gönderi
“Cahil kalmak ne utanç verici!”
Reklam
Benim kitaplarımın her biri kaderin isteğidir. Yazma işleminde beklenmedik şeyler olur, önceden kendime bir yol saptayıp yazamam. Bu özgeçmiş de, baştan düşündüğümden çok farklı bir yere yöneldi. İlk anılarımı yazmak zorundayım, çünkü onları bir gün bile ihmal etsem hoş olmayan fiziksel belirtiler başlıyor. Çalısmaya başlar başlamaz bunlar yok oluyorlar ve zihnim berraklaşıyor.
"Kendi ruhuna bir teleskopla baktı. Düzensiz gibi görülenleri gördü ve güzel yıldız kümeleri gibi gösterdi ve bilincine dünyaların içinde gizli dünyalar kattı." COLERIDGE, Defterler

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Murat Uludağ

Murat Uludağ

, bir kitabı okumaya başladı
Anılar, Düşler, Düşünceler
Anılar, Düşler, DüşüncelerCarl Gustav Jung
8.5/10 · 923 okunma
Ah Ya Vedûd, ah Ya Vedûd! Bu aziz şehrin (İstanbul) fethini 50 gün geciktirdiğin yetmiyor muydu? Üsküplü Ahmet Âgâh (Yahya Kemal Beyatlı)
Reklam
Boşuna üzülmeyin, Hapishanede size öyle kötü davrananlar, 5-10 sene sonra hepten yok olacaklar ama sizin adınız asırlarca devam edecek, yazılarınız asırlarca okunacak.
Unutabilir miyim seni hiç? Dünyayı ve insanlarımızı sevmeyi senden öğrendim, hikâye, şiir yazmayı ve erkekçe kavga etmeyi, senden! Orhan Kemal’den Nazım Hikmet’e bir şiir
Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar Hür ve mes'ut bir şarkı halinde Penceremizden uzanır nur Yaşar Kemal
Ne garip, şehirlerde pembe panjurlu, köylerde beyaz badanalı evler. Umutlarımız da, hayallerimiz de köyün çitlerini, evin duvarlarını aşamamış; nasıl da çocukmuşuz, nasıl da masum! Ali Kaptanoğlu (Attila İlhan)
Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar Hür ve mes'ut bir şarkı halinde Penceremizden uzanır nur. İstedigimiz şekilde dogar gün, Diledigimiz gibi yağar yağmur. Gök yüzüne hayranlığımız biter; Kapımıza çırılçıplak gelen bahar, Bir tohum halinde topraga düşer. Bizim için başka türlü eser rüzgar Bahçelerin aşinalıgı artar. Herkes gibi biz de doyasıya yaşarız hayatı Yıldızlar dilimizle konuşur. Elbet bir gün, bizim de sevgilim Köyümüzde beyaz badanalı, bir evimiz olur. Yaşar Kemal
Reklam
Orhan Selim, Sinop Cezaevi'ni, orada yatan Sabahattin Ali yi düşünüyor. Karadeniz' in deli dalgalarıyla oyalanan düş gücünü.. Sabahattin Ali "Aldırma gönül" demişti, Orhan Selim'in aslı (Orhan Kemal) da "Yeter ki kararmasın sol memenin altındaki cevahir!" Demek ki kalın duvarların ardında insan böyle ayakta kalıyordu. Hep bir umut vardı, hep bir direnç. Yaşamın gölgesi hep insanın üstündeydi.
Bize yeni bir hayat getirecek yeni bir nesil, yeni bir hamle, yeni bir dünya görüşü gerek. Sabahattin Ali
Gerçeği söylersen devletin gölgesi düşer peşine. Sen bir gölge* olup kaçmaya çalışırsın. Şehirler sana bir tuzak olur, kelimeler yasak. Gölgeleri konuşturursun. Susmaya için elvermez ama devletin öfkesinden hiçbir gölge koruyamaz seni. Artık tek derdin, ucunda ölüm de olsa, başını öne eğdirmemektir. * Müstear isimli bir yazar
Elbet bir gün, bizim de sevgilim Köyümüzde beyaz badanalı bir evimiz olur... Yaşar Kemal
"Şimdilerde roman kahramanlarının ölümü okurları üzer mi acaba?" diye bir soru atıyor ortaya Raşit Kemali (Orhan Kemal). Saksağan (Reşat Nuri Güntekin), "Valla onu bilmem de, duyduğuma göre şimdilerde televizyon dizilerinde ölen mafya babaları için ölüm ilanı veriliyormuş. Bizim fukaraları soran eden olmaz herhalde," diyor.
Başın öne eğilmesin Aldırma gönül aldırma Ağladığın duyulmasın Aldırma gönül, aldırma. Sabahattin Ali
38,8bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.