Bir felsefi sistemin devindirici gücü, bitimsiz bir akıldan ziyade onun içinden çıktığı koşullardır. Diyalektik-materyalist yöntem bize bu koşulların temelini kavrama ve bağımsız bir dünya yorumunun aldatıcı tuzağına düşmeme imkânı verir.
Gramsci'nin içinde bulunduğu tarihsel koşullar da bu açıdan önemlidir. Onun düşünce yapısı Mussolini'nin faşist rejimi altında gelişmiştir ve karmaşık, karşıtlıklarla dolu ve zeki bir dilde yansımasını bulmuştur.
Hapishane Defterleri'nde kavramlar; birlikler ve özdeşlikler halini alırlar fakat bir yandan ilk başta doğdukları, varoldukları alanları aşarak bambaşka bir gerçeklik düzeyine ulaşırlar. Bu, bizlere Marx'ın neredeyse "çelişik" olarak adlandırılabilecek kavram kullanımını anımsatıyor. Diyalektik yöntemin bir parçası olan bu ifade şekli, "birbirleriyle kesişen ve çakışan çelişkilerle dolu bir sistem" (Bertell Ollman) olan kapitalizmi somutlayarak ele almak için en temel yöntemlerden biridir.