Fazla abartılan vaov denilecek bir anlatıma sahip olmayan bir kitaptı benim için.
İngiliz yazar, Matt Haig, 20'li yaşlarında depresyon ve anksiyete sorunları yaşamış ve bu süreçte intihar düşünceleriyle de mücadele etmiştir. Bu zorlu deneyimlerini kitaplarına yansıtan Haig, aslında stoik bir yazardır.
Stoacılar için özellikle insanlar için "erdem tek iyi" olduğunu sağlık ve zenginlik gibi dışsal şeylerin tek başlarına iyi ya da kötü olmadıklarını düşünürler.
Bu kitapta da yer yer fazlasıyla stoacı felsefesini görmekteyiz. Hatta "Pişmanlıklar Kitabın" da pişmanlıkların bizi götürdüğü yerde bu düşünce yapısının temelidir aslında.
Ayrıca yazarın bu denli "gey"liği empoze etmeye çalışması da ruhsal problemlerine atfedilmeli mi diye düşünmeden edemiyor insan.
Nora o an bir kara delik olmadığına karar verdi. Aslında volkandı. Volkanlar gibi o da kendinden kaçamazdı. Olduğu yerde kalıp çorak toprakları zenginleştirmek zorundaydı. İçinde bir orman büyütebilirdi.