Gözlerini, alnını, güzelliğini, endamını, yürüyüşünü tanısa da, sesini duymamıştı. Onu duymak, ruhuna bu müziğin birkaç ezgisini taşımak için ömrünün on yılını verebilirdi.
Kaderinin -kendisinden habersiz- attığı korkunç adımı ölçtü;geçen yaz duyduğu ve ahmakça dağılıp giden endişeleri hatırladı, uçurumu fark etti, uçurum aynıydı ama jean valjean bu kez uçurumun kenarında değil dibindeydi.