Nazan Bekiroğlu Nar Ağacı’ndan sonra merakla beklenen yeni romanı Mücella’da bizleri 1920-1970’li yılların Türkiye’sinden nostaljik bir hikayeyle buluşturuyor. Mücella, genç Cumhuriyet’le yaşıt bir kızın, unutulmuş kumaşların, kokuların, alışkanlıkların, iğne oyalarının, kimi yarım kalmış kimi tamamlanmış aşkların, hayatı seyretmekle yaşamak arasında gelip giden kadınların romanı. Zamanın daha ağır aktığı, hayatın ritminin daha çok mahalle aralarında karar bulduğu vakitler. Gaz lambasının ışığında içilen nohut kahvesinin ağızda buruk bir tat bıraktığı dönemler. Arka planda Türkiye, pek çok çalkantının içinden geçerken bile kendini bildi bileli çeyiz işleyen bir genç kız Mücella. Adım adım hayattan çekilirken bunu neredeyse hiç fark etmeyen... Neyi beklediğini bilmeden bekleyen... Derken günün birinde, kıyısında kaldığı hayata son bir çabayla dönmek isteyen... Sümbül kokulu bembeyaz yastık kılıfları, kanaviçe işli peçeteler, uçları fistolanmış havlular, çeyiz sandıkları arasında… Hanımeli, yasemin ve leylâk kokulu yaz ikindileri gibi uzun kış gecelerinde de, ya çardağın altında ya hep o soldaki pencerenin içinde... Mücella’nın dupduru ve çarpıcı hikayesi.
Yazar:
Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 45 dk.Sayfa Sayısı: 344Basım Tarihi: Kasım 2021İlk Yayın Tarihi: Ekim 2015Yayınevi: Timaş Yayınları
ISBN: 9786050820416Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
344 syf.
8/10 puan verdi
Mücellâ
Bir hayat bir evde nasıl geçer, bir ömür o eve, o haneye nasıl sığar. Ve yaşam yavaş yavaş nasıl da alıp götürür çevremizdekileri ve olan biteni buna şahitlik edeceğimiz bir kitap. Bir solukta okudum, ve bir solukta geçti Mücellanın ömrü...
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,1bin okunma
Reklam
340 syf.
7/10 puan verdi
ölüm insanı yaşsız kıldığından ben ona Mücellâ diyeceğim.
Bir hayata, başından sonuna kadar tanıklık etmiş olmanın verdiği yorgunluk var üstümde. " Onun hayatı başka yöne sapmadan dümdüz bir çizgi üzerinde ilerlerken sağdan soldan katılan birçok hayat bu çizgiyi biteviye kesmişti . Az ya da çok ilgiyle hayatına girip çıkan , birbirini tanıyan , yolu birbiriyle kesişen veya hiç karşılaşmayan onca insanın hikâyesini sinema perdesinde oynayan bir film gibi izlemişti Mücellâ." sayfa 334 Kitabın özeti niteliğinde bu son cümleler. Yazar Nar ağacı kitabında 1. Dünya savaşı yıllarını, bu kitabında ise ikinci Dünya savaşı ve sonrasını anlatmakta. Kitabımız tarih olarak bağlantılı yazılmış gibi dursada, "Mücella" bir gönül borcu, yaşanamamış bir hayatın romanı. Okuyanlar bilir
Gülseren Budayıcıoğlu
Gülseren Budayıcıoğlu
klinik vakalarından çok kendi hayatını anlattığı zaman, sıkıcı olur işte burada da yazarımız kendi hayatından Nazlı karakteriyle bayağı bahsetmiş. Hatta Mücella durgun sakin esintisizken, kendini anlatırken bir anda başka bir rüzgar bir meltem sıcacık bir şey akıyor. Kitabın gidişatını bile değiştiriyor oturmayan taşlar var. Arka planında ki tarih oturmamış, Mücella oturmamış kendi karakterini bile ayakta bekletmiş yazarımız. Ama.... Yaşamadığım, yaşamaya korktuğum şeylerden gelecekte pişmanlık duyma korkusunu hep taşıyorum. Bugün Mücellayı okuduktan sonra bu korkuyu daha sesli hissettim. Bulutsuzluk özlemi/ Hayat Geçerken/ Mücella youtu.be/LDsZcYtyu-I Dipnot... Antalya
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,1bin okunma
344 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yaşıyor musunuz, yoksa şahidi misiniz hayatın?
“Neresi olduğunu bilmediğim bir yerim sızlıyor,” der
Nermin Yıldırım
Nermin Yıldırım
Dokunmadan
Dokunmadan
isimli romanında. Eseri okuduktan sonra dimağımda bıraktığı hissiyatı mümkünü yok tarif edemezdim aklımda bu cümle olmasa. “Ne var ki insan ölürken en çok hayallere geç kalıyordu.” Ve bu geç kalmışlığın acısı başka hiçbir şeyle kıyaslanmıyordu.
Mücellâ
Mücellâ
, Kendi hayatının
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,1bin okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.