Antik Yunan epik geleneğinin İlyada ve Odysseia dışındaki en tanınmış eseridir Argonautika. Rodoslu Apollonios’un M.Ö. 295 - 290 yılları arasında İskenderiye’de doğduğuna inanılıyor, Argonautika’yı yazdıktan sonra Rodos’a yerleşmiş ve eserini gözden geçirerek tekrar yazarak halkın ilgisini çekmeyi başarmış. Hayatının büyük bir kısmını Rodos’ta geçirdiği için de Rodoslu lakabını aldı. Günümüze ulaşan tek eseri Argonautika dört kitaptan ve toplam 5.835 dizeden oluşur.
Rodoslu Apollonios çağının sayın bir dilbilimcisiydi, Homeros, Arkhilokhos, Hesiodos ve Kolophonlu Antimakhos’un eserleri hakkında açıklamalar ve yorumlar yazdı. Öğretmeni Kallimakhos ile yaşadığı tartışma hayatındaki en temel olay, edebî tarz farklılığından kaynaklanan anlaşmazlık iki ozan için zamanla kişisel bir meseleye dönüştü. "Altın post ve Argonotlar" antik dünyada sevilen bir efsaneydi ama konuyu en kapsamlı ayrıntılarıyla ele alan eser Rodoslu Apollonios’un Argonautika destanıdır. Altın postu geri getirmek için İason tehlike dolu macerasına en ünlü yiğitlerle ve Tanrıça Athena gözetiminde inşa edilen Argo "hızlı, parlak" anlamlarına gelen gemisiyle yola çıkıyor. Medea ile İason’un aşklarını anlatırken en duygusal dizelerini okudum, çağdaş aşk anlayışını dile getiren en eski tarihli şiiri demek daha doğru olur. Yunan mitolojisini ve efsaneleri sevenlere tavsiyem.