Dikkat spoiler içerebilir!
Şükrü Erbaş'ın ölen eşinin arkasından yazdığı ağlamaktan okuyamadığım bir ağıt..
Kitap Hatice Erbaş'ın "Babanız içerde şiir yazıyor diye çocuklarımı sessiz ağlattım ben." gibi vurucu bir sözüyle başlıyor. Kitabın her dizesinde ölen eşin arkasından duyulan o acıyı, özlemi, hayal kırıklığını, isyanı kalbinizin derinlerinde hissediyorsunuz.
1. "Kimi seviyorsan acısı sen de kalıyor."
2. "Neden kimse sana benzemiyor Hatice?"
3. "Gözyaşımın sahibi
ne zaman alnımı camlara dayasam
kanatlarını canıma batıra batıra
sana uçuyor bütün kuşlar."
4. "Seni unutacak ömrüm kalmadı
bir soğuk zamanın akşamında
dönüp yine sana başlıyorum..."
5. "Ömür hanım
seni çok özledim, çok
ben gelene kadar çürüme ne olur."
6. "İnsan acısından utanır mı
döktüğüm yaşlarla zehirleniyorum."
Elimde olsa tüm dizeleri yazmak isterdim buraya fakat bu hüznün paylaştıkça artmasından korkuyorum..