Ankara Millet Kütüphanesi'nin sessiz sakinliği içinde, kitapların arasında geçen bir günün tatlı yorgunluğu sarıyor beni. Her sayfa çevrilişimde, zaman ve mekan kayboluyor; sanki bu büyük bilgi ve hikaye hazinesinde tek başıma bir yolculukta gibiyim. Raflar arasında dolaşırken, kelimelerin büyüsüne kapılıp gidiyorum. Her bir kitap, beni başka dünyalara, başka hayatlara taşıyor. Ve işte gün sonunda, bu derin dalmışlığın verdiği tatminle, kütüphanenin ağır kapısını ardımda çekip ayrılırken, içimde bir huzur, dudaklarımda bir tebessüm kalıyor. Bu, bilginin ve hayal gücünün peşinden koşmanın verdiği, tarifsiz bir mutluluk.