Coşkun Can

Bolşevizmin etkisi altında olan Rusya Türklerinin değişen siyasal anlayışlarını işaret ederek, ''Osmanlı Türkleri de, diğer Türkler gibi, hakkı ve halkı seven onu düşünen bir Türkçülük, demokratik Türkçülük sancağı altında toplanmalı onu bütün gayreti, son gayreti ile müdafaa etmeli ve asla elinden düşürmemelidir.'' demektedir.
Reklam
Akçura, milletin ''istiklal, hürriyet ve hakimiyetine'' karşı olan diğer düşmanlara ''cehalet ve gaflet''e karşı mücadelenin kendilerinin vazifesi olduğunu söylemiştir. Yeni eğitim dönemine ilişkin hedefi de ''üç kelime ile özetlenebilir'' diyerek, ''milliyetçilik, halkçılık ve aydınlık!'' olarak ifade etmiştir.
Akçura, İtilaf Devletleri'nin uygulamalarını ve İstanbul Hükümeti'nin siyasetlerini eleştirmiş, Anadolu'daki azim ve kararlılığın kaynağını ise şöyle tespit etmiştir: ''....önümüzdeki mucizenin en büyük amillerinden birisi; bir fikirdir 'milliyet fikri'dir'.''

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mustafa Kemal Paşa'nın önerisiyle, İstanbul mebusu olarak meclise dahil olan Akçura, yasama çalışmalarını ve Hukuk Mektebi'nde yeniden başladığı hocalığı beraber yürütmüştür.
Akçura, Türk-Tatar Heyeti'nin amacını ve taleplerini çeşitli ülkelerde verdiği konferanslarla da dünyaya duyurmaya çalışmış, 27-29 Haziran 1916 tarihlerinde yapılan kongreden sonra İsviçre'de kalarak, Bolşeviklerin milli sorun konusundaki tutumunu öğrenmek için Lenin'le de görüşmüştür.
Reklam
Reklam
719 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.