Serkan

Serkan
@Sekoski
Değildim, oldum; değilim, elden ne gelir...
Makine mühendisi
Gaziantep Üniversitesi-Makine mühendisliği
Mersin-Anamur
103 kütüphaneci puanı
987 okur puanı
Kasım 2014 tarihinde katıldı
Duygularını ifade edebilmek için bakkal, bakkal gibi; bahçıvan da bahçıvan gibi düşünebilseler; kendilerine yakışacak bir ifade coşkunluğuna kavuşacak zamanı bulabilselerdi bütün şehir, gereksiz edebiyattan temizlenmiş olurdu. Yazık ki her zaman birinci sınıf bir bakkal dördüncü sınıf bir edebiyatçının üslubuna özendiği için, onu kullanmak zorunda kaldığı için, edebiyatçılar tarafından edebi bakımdan hor görülmektedir.
Sayfa 66
Reklam
Bir zamanlar Efkar adlı kadim şehirde birbirinin bilgisini çekemeyen ve küçümseyen iki akil adam yaşarmış. Çünkü içlerinden biri tanrıların varlığını inkar ederken, diğeri bir inananmış. Bir gün ikisi pazarda karşılaşırlar ve müriderinin ortasında tanrıların varlığı-yokluğu üzerine bir zıdaşma ve tartışmaya girişirler. Saatlerce tartışmaktan hoşnut olarak ayrılırlar. O akşam inançsız olan tapınağa gitmiş, sunağın önünde secdeye kapanarak tanrılardan yolsuz geçmişi için af dilemiş. Ve aynı saatte diğer akil adam, hani şu tanrıları savunan, kutsal kitaplarını yakmış. Çünkü artık inançsızmış.
Sayfa 174
O gece yazdığı bir mektupta da şöyle diyordu: "Besleme ve üreme gibi yalın ihtiyaçların dışında insanoğlunun en çok istediği şey ardında kendinden bir iz bırakmaktır; gerçekten yaşamış olduğunun bir belirtisi belki de. Bu kanıtı insanoğlu ağaç gövdelerinin, taşların, başka insan yaşamlarının üstünde bırakır. Bu köklü istek herkeste vardır. Hela duvarlarına ayıp şeyler yazan oğlan çocuğundan tutun da kendi kişiliğini koca bir ırkın kafasının içine kazıyan Buda'ya kadar... Yaşamak öylesine yalancı ki! Bana kalırsa var olduğumuza hiçbirimiz pek inanamıyoruz; bu yüzden de her gittiğimiz yerde var olduğumuzu kanıtlamaya çalışıp duruyoruz..."
Sayfa 55 - Sel Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çakal, Tanrı konusu üstüne düşündüğü zamanlarda Tanrı'ya inanırdı elbette... Çakal'ın aklının ermediği hangi iş varsa onu yapan silik, belirsiz bir Varlık...
Sayfa 29 - Sel Yayınları
George Battle büyük bir sabırla sahnesini kurarak bir Sylvia* çıkıp gelsin diye bekliyordu. Slyvia'nın gelip geleceği yoktu. Yine de çiftçi, bahçesini onun için hazır bulunduruyordu. * "Sylvia nerededir ve kimdir?" Sözleriyle ideal sevgilinin özlemini getiren eski bir türkü
Sayfa 12 - Sel Yayınları
Reklam
Reklam
4.390 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.