Bırak geçsin her gün, yararsızlığının içinde iyi düzenlenerek
Günışığı aydınlatmadan, fırtınadan yara izi almadan;
Güçle nafakalandır beni ve tüm aptalca şiddetli arzuları engelle -
Yasa uymayı gerektirir. Eğit, uyacağım ben.
Düşsüz uyku ver bana ve gecenin üstümdeki gücünü yok et,
Sonra yalnızca gürültülü sesler için kulağımı kapat,
Fantezi dolu uyku dile ve onun gücünden kaç,
Doğa uyanır ve yeniden yaşamak için çabalar.
Şaşırt kalbimi, günün monotonluğunda, Gözlerimi sıkıca kapat, bakmayım çok uzağa,
Huzurlu düzen için adımlarımı cezalandır, Eğ başımı ki bir yıldız görmeyeyim.
Kalbimizin çiçeğinin taç yaprağından Üzerine taçyaprağı serpiştirdiğimiz
Bir akarsudur hayat;
Düşteki son kayıptır,
Manzaramızın önünde yüzerler,
Onların memnuniyetini yalnızca izleriz, başlangıçta.
Umutla yüklü,
Hazla kırmızılaşmış,
Açan gülümüzün yapraklarını serperiz; Onların genişleyen hedeflerini
Onların uzaktaki işlerini
Asla bilmeyeceğiz.
Ve akarsu akarken
Taçyapraklarını uzağa süpürür,
Her biri gider
Hep öteye, sonsuz yollar içinde.
Yalnız kalırız
Yıllar acele ettirirken,
Çiçek ileri doğru yola çıktı, güzel kokusu hâlâ dursa da.
Aşkı kalıcı kılmak hakkında ...
İlişkinin gizemi kaybolunca aşk da kaybolur. Bu kadar basit. Demek ki bizim için öylesine önemli olan aşk değil, gizemin kendisi.
Aşk bağlantısı bizi gizemle temasa geçirmek için yalnızca bir araç. Belki de bizler, gizemin yakınında olmanın mutluluğu sürsün diye arzuluyoruz aşkın sürmesini. Kıpırtısız durmak gizemin doğasına aykırı. Yine de gizem her zaman mevcut orada, bir yerlerde.
Yeni aşkın romansı, yalnızlığın romansı, nesneliğin romansı , kadim piramidlerin romansı, uzaklardaki yıldızların romansı, gizemle temasa geçmenin yolları. Lakin ebedileştirmek konusunda herhangi bir tavsiyem yok. Fakat sizlere bildiğim en önemli gerçeklerden ikisini hatırlatabilirim ve hatırlatacağım da:
1- Her şey onun bir parçası.
2- mutlu bir çocukluğa sahip olmak için asla geç değil.