Tramvay, vapur, tiyatro, sinema gibi umuma mahsus yerlere girip çıkmak için sıra beklemek usulüne riayet edilmiyordu. Halk birbirini iterek intizamsızlıklariyle bu yerlere girip çıkarlardı. Polis ve Belediye memurlarının müdahale etmek ve halkı sıraya sokmak akıllarından bile geçmez, seyirci kalırlardı. Halkımız sokaklarda yürümesini de bilmiyordu. İlek caddelerin yaya kaldırımının sağ tarafından gitmezler, birbirlerini itip sıkıştırırlar, rastgeldikleri ahbaplariyle durup yüksek sesle görüşürler ve yolu kısmen kapatırlar, gelip geçenleri rahatsız ederlerdi. Medeni ve şehir halkına yakıştırılmıyan bu gibi ahvale sık sık tesadüf olunurdu.