Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Gönül Çolak
Gönül Çolak
@Gonulumsu
23 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
556 syf.
·
Puan vermedi
Bence Germinal
Binlerce yıldır kurduk yıktık bir türlü dikiş tutturamadık. Dünyayı çok yataklı bir yatakhane odası olarak düşünürsek bu odadaki en sıkıntılı tip biz insanlarız.
İnsanın insana ettiği eziyetin, insanın insanca yaşama çabasının, başka yerlerde başka zamanlarda anlatılmış bir hikayesi daha. Aşkıyla, kavgasıyla, coşkusu, umuduyla, her türlü pislik ve erdemli tavrı ile insanlıktan bir kesiti Emile Zola gururla sunar..
Kaç aydır bu kitabı okuyorum daha yeni bitti. Ama buradan yola çıkıp kötü olduğu, akıcı olmadığını düşünmeyin :) aksine çok başarılıydı. Ben o kitapta anlatılan maden işçilerinin tekdüze, karın tokluğuna yaşadıkları hayatın tadını çok iyi aldığım için bunaldım ve içim sıkıldı. Haliyle uzun süreler okumaya katlanamadım. Beni kitaba bağlayan şey ise gerçekçiliği oldu. Anlattığı her karakter ve hikaye camdan dışarı bakınca göreceğimiz şeylerdi. E adamın tarzı buymuş zaten. Natüralist bir yazarmış diyorlar. Ben de biraz kıvırıp aynısının Türkçesini diyeceğim: gerçek oğlu gerçek bir kitaptı.
Hatta öyle gerçek bir kitap ki hala gerçek arkadaşlar nasıl mı? Yaşadığım yerde en kiraları maaşımdan fazla.. Vay ev sahibini ekonomisini bu nedir.
Sevgiler
544 syf.
·
Puan vermedi
Birinden ödünç alarak okudum bu kitabı. Dün başladım bugün bu vakitte bitti. Çok beğendim, çok severek okudum. Güldüm, heyecanlandım, kızdım, gözlerim doldu. İnsanların yanında ağlamaktan utanan ve aynı zamanda içli biriyseniz yalnız okuyun bu kitabı. Yoksa benim gibi yüzünüzü saklamak için türlü türlü hallere girersiniz :)
164 syf.
·
Puan vermedi
Kitap hakkında diğer incelemelere ek olarak kitabın eğitici yönünden bahsetmek istedim. Fevrilik, inatçılık, öfke kontrolünün olmaması kitap boyunca kötü sonuçlar doğuruyor ve en sonunda büyük bir pişmanlığa sebep oluyor. Bu kitap değer yargıları yeni yeni oluşan bireylere tavsiye edilebilir. Hatta sadece onlara değil hemen herkese tavsiye edilebilir. Kitabın içindeki erkek egemen anlayış, erkeğin onayının önemi çok göz önünde. Bu durumu dönemin bakış açısına yorarak çok takılmadım fakat kitap hakkında konuşulurken bu bakış açısının yozluğunun altı çizilirse eğiticilik konusunda kitaptan alınabilecek azami verim alınır diye düşünüyorum.
Okur Takip Önerileri
118 syf.
·
Puan vermedi
Matematik felsefesi üzerine okunabilecek basit bir dile sahip, akıcı renkli bir kitap. Hardy ünlü bir pür matematikçidir. Yaşının ilerlemesi sebebiyle o parlak yaratıcılığını kaybetmesi onda derin bir depresyon oluşturmuş. Bu depresyonla baş edebilmesi için de matematik üzerine kitap yazmasını tavsiye etmişler. O da bu tavsiyeye kulak vermiş ve bu kitabı yazmış. Önsözde Snow bu kitabın enerjik, canlı anlatımına rağmen hüzün dolu kitap olduğunu söylüyor nitekim gerçekten öyleydi. Kitabın uzun bir önsözü var Snow tarafından yazılmış. Bu önsöz çok kıymetli çünkü Hardy'nin hayatını, karakterini anlatıyor. Böylece Hardy bir olaya x demişse neden x dediğini anlayabiliyoruz. Örneğin matematik yararlı mıdır sorusuna yanıt olarak yararlılık tanımını savaşlarda kullanılma düzeyi üzerinden yapıp cevap veriyor. Ona göre matematik savaşlarda kullanılmadıysa yararlı kullanıldıysa zararlı bir uğraş olacaktır böylece. İşte burada Snow'un anlattıkları işimize yarıyor. Çünkü Hardy'nin gördüğü iki dünya savaşı hakkında ne düşündüğünü, ne hissettiğini, bu savaşlardan nasıl etkilendiğini biliyoruz. Kitabın matematik felsefesi üzerine ne tür görüşler içerdiğinden bahsetmek çok vakit alacaktır ve burada bu bilgileri vermek gereksiz diye düşünüyorum. Okurken çok keyif aldım, Hardy'i de çok sevdim diyerek incelemeyi bitiyorum.
456 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı okuyalı bir sene olmuş. Ayrıntılar aklımda değil ama kitap hakkında bir şeyler yazmak istedim. Martin Eden ruhumun cafcaflı bir yerinde kendine yer edindi. Martinin kalbindeki o boşluk varya dolduramayıp bir karadelik gibi içine çekildiği ve sonunu getiren o boşluk işte o beni bu kitaba bağlayan şeydi. Zaten kitabın olayı da buydu bence. Jack London iyi ki yazmışsın bu kitabı be. Yoksa ruhumda bu kitabın yeri boş kalırdı ve belki de bu boşluk Martin gibi içine çekileceğim bir karadeliğe dönerdi kim bilir.
