Evet, kitap her ne kadar bizim topraklarımızda yaşanmış bir öyküden esinlenilerek kurgulanmış bir temel üzerine inşa edilmiş gibi görünsede, yazar tarafından oldukça zenginleştirilmiş ve okuyucunun merakını sürekli dinç tutan sürükleyici pasajlarla dolu.
Simyacı hayata karşı duruşunuzu, ince dokunuşlarla belki sağlamlaştıracak belki de değiştirecek; ama kesinlikle sorgulatacak bir eser.
Nihayetinde yazar, sizi kendi iç dünyanıza yönelmeye ve çok uzaklarda aradığınız cevherinde sizde zaten var olduğunu keşfetmeye yöneltiyor.
Ve anlıyorsunuz ki asıl SİMYA, bu cevheri bütün insanlığa ait ön yargılardan ve kişisel hırslardan arınmış ortak değerlerle harlayarak altına çevirebilmekmiş...