mitolojik unsurların, tarihsel kıvılcımların, kültürel hafızanın ve inanç ögelerini barındıran kitabın içeriği kabul görülmek uğruna yapılan bir dizi doğru ya da yanlış kararların anlatımı olarak görülebilir. tek bir kahramanın gözünden yani bireysel şuurun ön planda tutulduğu alanların yoğun olduğu için geniş bir ufuk hazinesi sunmazken, aynı zamanda okuyucuyu kahramanla özümsemesi sağlanarak aldığı acılardan, verdiği acılara kadar tüm duygu durumlarını zihinsel bir kıvranış-rahatlama olarak hissedilebilmektedir. kitabın zihnimde bıraktığı izse prometihus'a edilen işkenceyi gören bir gözün hayata karşı tutumun, benlik bilincinin, sevginin, aşkın kısacası insanlığın tarihçesinde bulunan tüm eylemlerin anlam ve manasını tanımlamak olarak anlaşılabilir. kısacası; tanımsız ve manasız kalmış birinin kendi edim ve çabalarıyla yeniden bir tanım ve mana bulmak istemesi olarak anlaşılabilir. çünkü insan kendilik inşasını kitaptan hareketle hep başkasına göre kurgulaşmıştır. oysa bireysel bilincin keşfiyle tüm tanım-mana vb. çeperlerden sıyrılarak yeni bir söylem gerçekleştirilmek istenmektedir. işte kahramanımızda bunu başarmanın ya da başaramamanın yörüngesinde dolaşmaktadır. bu bağlamda kitap içindeki unsurlar ve dizayn itibariyle zihne, ruha bir ateş yakmak için çıra sunmaktadır. yeter ki okuyucu anlamlandırabilsin!