Aurelius, Düşünceler'de şöyle der: "İnsanın başına insan için doğal olmayan hiçbir şey gelemez. Ne bir öküzün başına, öküz için doğal olmayan bir şey , ne asmanın başına asma için doğal olmayan bir şey, ne de bir taşın başına taş için doğal olma yan bir şey gelebilir . Eğer başına yalnızca alışılmış ve doğal olan şeylerden biri geliyorsa, niçin yakmasın? ( . .) Ölümü seve seve karşıla, çünkü o da doğal olan şey lerden biridir . Tıpkı gençlik ve yaşlılık, büyüme ve olgunlaşma, dişlerin ve sakalın çıkması, saçların ağarması, gebelik ve doğum, mevsimlerin değişmesi gibi çözülüp dağılmamız da doğaldır . Öyleyse, ölüme karşı ne düş man, ne ö f k eli olmalı, onu yaşamın doğal gelişmelerinden biri olarak beklemelidir insan. ( . .) Utanmazın biri seni incitirse, he men şunu sor kendine: "Dünyada utanmazların bulunmaması olanaklı mıdır?" Olanaksızdır. Ö yle y se olanaksız olanı isteme;
çünkü bu insan da dünyada var olması kaçınılmaz olan utan maz/ardan biridir . Bu düşünce yi başka bir ki j tü insanla veya olayla karşılaştığında da aklında tut. Çünkü bu tür insanların ve olayların olmamalarının mümkün olmadığını anımsar anım samaz, onlara daha kolay katlanırsın. "