Genel Yayın Yönetmenliğini Ali Hışıroğlu, Editörlüğünü ise Fatih Tekin'in yaptığı iki ayda bir çıkan fikir / edebiyat ve sanat dergisi. "Son Kıvılcım" dergisi her sayısında hususi bir mevzuyu ele almakta ve İslâmi tefekküre dayanarak, slogandan ve hamasetten uzak bir şekilde yayım hayatını sürdürmektedir. Henüz ilk sayısı çıkan dergi alanının yetkinleriyle çeşitli mülakatlar da yayımlamaktadır. Derginin gayelerinden biri ve en önemlisi; Necip Fazıl Kısakürek'in kurduğu düşünce sistemi olan Büyük Doğu'nun teorik dilini hadiselere sarkarken derinliğine ve genişliğine işlemek ve zenginleştirmektir.
Post-modernist diye tanımlanan zaman diliminde birçok batılı düşünür “Yapısöküm” ile dile, Toplumsal Cinsiyet” ile aile ve cinsel tercihe, “transhümanizm” ile insan ve ilahi varlığa, posthümanizm ile insana saldırdı
Sayfa 17 - Ercan Çiftci "Büyük Doğu Penceresinden Modernizm ve Post-Modernizm"Kitabı okudu
Hristiyanlık sanıldığı gibi Avrupa’yı Hristiyanlaştıramamış aksine hem antik Yunan hem de Roma paganist düşüncelerinin tesiri ile Hristiyanlığı eriterek paganlaştırmıştır.
Sayfa 9 - Ercan Çifçi, Büyük Doğu Penceresinden Modernizm ve Post-modernizm
Kızlarımız manası boşaltılmış ve asıl gayeden yoksun geleneklerle kolaya kaçılarak içine hapsedilmemelidir. Okumalı, anlamalı, kadında derinleşmeli, gerekirse akademik anlamda da üst düzey faaliyetler yürütebilmeli, dünya meselelerine kafa yormalı, idealist Müslümanlar olarak kendilerindeki yetenekleri keşfetmeli ve vazife şuuru edinerek bilhassa anne olma ve yuvalarını salim bir şekilde kurma yolunda engellenmemelidir. Yepyeni bir anlayışla, hadiselerin ve zamanın şuurunda olarak kadına yakışır biçimde yaşamayı öğrenmelidir. İçinde bulunduğumuz çağı dikkatli bir şekilde okuyabildiğimizde bütün bunların kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu fark edeceğiz. Kızlarımızı vicdanî hassasiyetleri gözeterek fark etme, tanıma. anlama ve dünya gerçeklerine hazır hale getirme mecburiyetindeyiz. Onlara güya kadın olmayı telkin ederken içlerindeki kadından mahrum etmemeliyiz. İslam'ın temel kuralları ve ölçüleri zaten açıktır. Topluma kasıtlı bir şekilde yansıtılan birtakım güvensiz ve şüpheci tavırlar, onlara olan sevgimiz önünde engel olmamalıdır. En azından bu hususlara riayet ederek özellikle evlatlar arasındaki adaleti sağlamak suretiyle aksi ihtimalleri azaltabiliriz.
Ne olursa olsun savaşta veya barışta taraf olmalı insan, tarafını belli etmeli. Mücadelenin içindeysen zaten tarafın bellidir. Mücadelenin her türlüsü bu tabii. Bizzat meydanda olmak da var. meydandakilere her türlü yardım ve destek de türlü türlü vasıtalarla... Yani olması gereken ne ise... Sırasıyla elinle, dilinle, kalbinle... Hangisine gücün yetiyorsa. Buna imkân yoksa dahi dua ordularıyla kötüye kahretmek... Duayı icrada arayarak... Herkesin yapacağı bir şeyler var aslında. Yeter ki bu şuurda ve inançta olunsun. Bana dokunmayan yılan bin yaşamasın. Bir taş atmak belki de... "Bir taş at/ Bir taş daha at/ Bir şiir ateşle/ Bir yumruk yükselt"
Son Kıvılcım Dergisi geçtiğimiz haftasonu, ilk defa katıldığı, 14. kez düzenlenen Uluslararası Dergi Fuarında "Yılın En İyi Çıkış Yapan Dergisi" ödülünü kazandı elhamdülillah. Hamd bizden, tevfik O'ndan.
Hepinize selam olsun
Bugün bu derginin incelemesini yapmayı düşündüm. Dergi okuru olmak zor mesele biraz. Herkes okuyamıyor çünkü. Açıkçası ben de dergilerle pek hemhal biri değilimdir. Daha önce Ot dergisinin birkaç sayısını okumuştum mesela onlar dahi - bir ağırlığı olmamasına rağmen - baymıştı nedense bir yerden sonra. Dışarıdan çok güzel