Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Partizan Dergisi

Partizan - Sayı 94 dergisi
Dergi
0.0/10
0 Kişi
1
Okunma
1
Beğeni
99
Görüntülenme

Hakkında

ISSN: 2630-5801
Tam adı:
MLM Işığında Faşizme, Emperyalizme, Feodalizme ve Her Türden Gericiliğe Karşı Partizan
Unvan:
Dergi

Okurlar

1 okur beğendi.
1 okur okudu.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Emperyalistlerin Revizyonistlere yardımları üzerine
El Diario: Başkan, bu sorunun cevabı belki açıktır ancak uluslararası vakıfların ve büyük emperyalist güçler ve sosyal emperyalistlerin desteğiyle yaşayan revizyonist partiler hakkında ne düşündüğünüzü bilmek istiyoruz. Başkan Gonzalo: Onlar dünya devrimine ihanet etmişlerdir; her ülkede devrime ihanet etmektedirler, sınıfımıza ve halka ihanet etmektedirler, çünkü süper güçlere veya emperyalist güçlere hizmet etmek, revizyonizme, özellikle sosyal emperyalizme hizmet etmek, onların müziğiyle dans etmek, onların dünya hâkimiyeti oyununda bir piyon olmak, devrime ihanet etmek demektir.
Günümüz Çin'in durumu
El Diario: Çin'in bugünkü önderliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Karşı-devrim saflarındalar mı? Çin halkının kurtuluş yolu ne olacaktır? Başkan Gonzalo: Çin'in bugünkü önderliği revizyonist bir önderliktir ve gerçekten kepaze bir şahsiyet tarafından eski ve çürümüş revizyonist Teng Si- ao-ping tarafından yönetiliyor. Büyük Proleter
Reklam
Başkan Gonzalo: Toprak sorunu temeldir çünkü tartıştığımız diğer meselelerin yanı sıra, demokratik devrimde gerçekten çözülmesi gereken sorun budur. Yaptığımız, yarı-feodal üretim ilişkilerinin yıkılması ve toprağın köylülüğe, esas olarak yoksul köylülüğe, sonra orta köylülüğe dağıtılmasıdır. Bir miktar toprak artmışsa veya doğru olduğuna karar verilirse toprak zengin köylülere verilebilir, aynı şekilde doğru ya da gerekli ise yeterince toprak yoksa zengin köylülerden toprağı alabiliriz. Toprak ağaları konusunda dahi Başkan Mao'nun öğrettiği gibi eğer çalışmak istiyorlarsa halk deyimiyle bırakın ekmeği alınlarının teriyle çalışıp kazansınlar, böylece sırf kirayla yaşamayıp toprağı işlemenin ne anlama geldiğini öğreneceklerdir. Siyasetimiz budur.
Sorunun merkezi buradadır. Gerçekten devrim isteyenleri düşündürmesi gereken şeyler vardır. Eğer gerçekten devrimden yanalarsa düşünme görevi olanlar vardır. Bir engelden başka bir şey olmayan bu boş seçim cephesinden kopmalı ve savundukları sınıfa göre sınıf tavırlarını ortaya koyarak gerçekten devrimci bir cephede birleşmelidirler. Öyle yapsınlar ve gerçekten bir araya gelsinler. Başkalarına sekter demek yetmez, kendinin de sekter olmadığını göstermen gerekir ve sekter olunmadığının gösterilmesi için oportünistliğin terk edilmesi gerekir, revizyonistlikten vazgeçilmesi gerekir. Diğerlerine gelince onların da bizi Hristiyan-sosyalizmin çıkmaz yoluna çekme çabalarına son vermeleri gerekir. Eğer devrimi istiyorlarsa bunu ispatlamalıdırlar, Sovyet ve Çin revizyonizminin kuyruğuna takılarak izledikleri yanlış yolu terk edip bunun için pratik adımlar atmalıdırlar. Yapmaları gereken ilk şey, tekrar ediyo- rum budur, bizim yanımıza Hristiyan-sosyalizmin yolunu temel alan tavırlarıyla gelmesinler. Marksizm-Leninizm-Maoizmi, esas olarak Maoizmi gerçekten kavrasınlar, bunu anlamadıkları sürece ilerleme kaydedemeyeceklerdir. Halk Savaşı yoluyla devrim yapmanın ne anlama geldiğini kavrasınlar. Anlayıp gözlerini açık tutsunlar çünkü gerçek reddedilmez ve kendileri dışında bütün dünyanın gördüğünü inkâr edemezler. Bu denli iktidar iştahlı olmamalıdırlar, kendi sınıf sınırlılıklarını berrak bir şekilde görmeli ve proletaryanın, sınıf olarak komünist parti aracılığıyla devrime önderlik ettiğini kabul etmelidirler ve bizi esas olarak ilgilendiren de budur.
Başkan Gonzalo: Marks bize şunu öğretmiştir: "Din halkın afyonudur." Bu, bugün bütün gücüyle geçerli olan Marksist bir tezdir ve yarın da öyle olmaya devam edecektir. Marks, dinin sömürünün ürünü olan toplumsal bir olgu olduğunu ve sömürü ortadan kaldırılıp yeni bir toplum ortaya çıktıkça kendi kendine söneceğini de belirtmiştir. Bunlar göz ardı edemeyeceğimiz ve sürekli akılda tutmamız gereken ilkelerdir. Daha önce ifade ettiğimiz noktaya bağlı olarak halkın dinsel yanının olduğu unutulmamalıdır ki bu, devrim ve somut olarak Halk Savaşı uğruna kendi derin sınıf çıkarları için yürüttükleri mücadeleler önünde hiçbir zaman bir engel teşkil etmemiştir, gelecekte de etmeyecektir. Kongrede kabul edilen programda da onaylandığı gibi bir dini inanç özgürlüğü sorunu olarak bu dinselliğe saygı duyduğumuzun çok açık bir şekilde anlaşılmasını isterim.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok