Murtaza Mutahhari

İnsan-ı Kamil yazarı
Yazar
9.0/10
310 Kişi
1.393
Okunma
168
Beğeni
11,9bin
Görüntülenme

Murtaza Mutahhari Gönderileri

Murtaza Mutahhari kitaplarını, Murtaza Mutahhari sözleri ve alıntılarını, Murtaza Mutahhari yazarlarını, Murtaza Mutahhari yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beşerin yaşantısı, ahdine vefa etme esasları üzerinde kalmaya bağlıdır.
Sayfa 98 - Emirü'l-Müminin İmam Ali (a.s)Kitabı okudu
İnsana öğretilen ilk ders, Ebu'l-Beşer olan Adem'in dersinin aynısıdır. Çünkü Adem'e şöyle dediler: “Sen Cennetü'l-Hûld'de [ebedî cennette] kalmak istiyorsan, bir meyveden sakınmalısın.” “Ey Adem! Ebedî cenneti elde tutmak ve ebedî saadette kalmak, bir mahrumiyete tahammül etmeye bağlıdır.”
Reklam
·
Puan vermedi
Dekartın şəkki...
Əgər mən hər şeyə şəkk edirəmsə,deməli artıq şəkk etməyimə şəkk etmirəm.Yerlə göy arasındakı bir qayanın üzərində durub belə deyir: "Artıq bir yer tapdım".Doğrudur,hiss ilə qavradıqlarıma şəkk edirəm,ağlımla dərk etdiklərimə şəkk edirəm,hətta öz varlığıma belə şəkk edirəm,Tanrı,aləm,din və həyata şəkk edirəm - bütün bunlar doğrudur.Lakin sadəcə bir şeyə hər nə qədər şəkk etmək istəsəm də,şəkk etmirəm: şəkk etməyimə şəkk etmirəm,çünki əgər şəkk etsəm,yenə də şəkk etməkdə olduğumu bilirəm.və beləcə Dekart yerlə göy arasındakı bu nöqtədə dayanır,yəni bilik əldə etmək,həqiqətə çatmaq üçün bir bünövrə axtarır.
İdrak Problemi
İdrak ProblemiMurtaza Mutahhari · Parlaq İmzalar · 201917 okunma
·
Puan vermedi
Her türlü kibirden ve kendini beğenmişlikten Allah'a sığınalım...
Servet ve güç sahibi olmanın getirdiği kibir ve gurur,servet ve gücün çokluğundandır.Oysa bilginin getirdiği kibir ve kendini beğenmişlik ise bilgi yetersizliği ve anlayış kıtlığındandır.Derler ki;herşeyin azına sahip olmak çoğuna sahip olmaktan iyidir.Bunun tek istisnası bilgidir.Hiç bilmemek,eksik bilmekten daha iyidir.Çünkü eksik bilgi delirticidir.İnsanın aklını başından alır,insanın başını döndürür,ona kendisini unutturur.
Kur'an'da İnsanlık Öğretisi
Kur'an'da İnsanlık ÖğretisiMurtaza Mutahhari · Ağaç Kitabevi · 200434 okunma
Muhalif düşüncelerin varlığı her zaman hakikatin gelişip ilerlemesine sebep olmaktadır. Tarihî tecrübeler de hakikatten kaynaklanan bir fikrin muhalif fikirlerle karşılaştığında daha güçlü ve sağlam bir hâle geldiğini göstermiştir.
Müminlerin Emiri İmam Ali (a.s) iki kesimi kendisinden kesinlikle uzak tutmuş ve onları itmiştir: 1- Sinsi ve zeki münafıkları 2- Dindar ahmakları Ali Şia'sı olduğunu iddia eden ve onu gönülden sevip onu imam olarak seçenler için bu iki ders yeterlidir sanırız. Ali Şia'sı bunu dikkate almalı, münafıkların oyununa gelmemeli, keskin görüşlü olmalı, dış görünüşe aldanmamalıdır. Zira İslâm dünyası bugün bu iki derde müptela durumdadır ve ne çekiyorsa sinsi ve zeki münafıklarla, dindar camianın basiretsiz ve cahil kesiminden çekmektedir.
Sayfa 158 - Kevser YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Savaş ve mücadelelerin en çetini nifakla savaşmak, münafıkla mücadele etmektir. Aptalları kullanan sinsi zekilerle savaşmaktır yani. Bu savaş, küfürle savaşmaktan daha zordur. Çünkü küfürle savaş, belirli bir akım veya kimseyle savaşmaktır. Nifakla savaşmaksa, gizli ve çehresi örtülü bir küfürle savaşmak demektir. Nifakın iki yüzü, iki çehresi vardır: Bir yüzü Müslümanlıktır ve bu onun görünen çehresidir. Bir de görünmeyen asıl çehresi vardır ki küfür ve şeytanlıktan, hile ve sahtekârlıktan ibarettir. Bu ikinci yüzün anlaşılıp bilinmesi alelade insanlar ve avam kitleler için fevkalade zor, hatta kimi zaman imkânsızdır. (...) Hatırlatılması gereken bir diğer nokta da cahillerle aptalların artması hâlinde ortamın münafıklar için elverişli olacağı ve cehaletin artmasının sadece nifak ortamına yarayacağıdır. Bu nedenledir ki cehalet, bilgisizlik ve ahmaklıkla mücadele etmek, aynı zamanda nifaka karşı da mücadele etmek demektir. Çünkü ahmaklar, münafıkların oyuncağı olmaya daima elverişlidirler. Binaenaleyh cehalet ve ahmaklıkla savaşmak, münafığı silahsızlandırmaktır; cahilin bilgilendirilip cehaletinin giderilmesi, münafığın kılıcının elinden alınması demektir.
Sayfa 156 - Kevser YayınlarıKitabı okudu
Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: "Ümmetimin yoksul veya fakir düşmesi değildir beni korkutan. Ümmetim için endişelendiğim şey, ters fikirler ve eğri düşüncelerdir. Benim ümmetime ekonomik yoksulluk değil, fikir ve düşünce fakirliği zarar verir."
Sayfa 150 - Kevser YayınlarıKitabı okudu
Tekfircilere ithafen :)
Haricîler, karşılarına çıkan herkesi kolayca tekfir edecek kadar sığ ve kıt görüşlü insanlardı. Ali (a.s) onları uyarmaya, bu düşünce tarzının yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyor ve ekliyordu: Allah'ın Resulü (s.a.a) kısas hükmünü uygulatıyor; ama hakkında kısas uygulanan şahsın cenaze namazını da bizzat kılıyordu! Büyük günahlardan birini işlemek insanı dinden çıkarıp kâfir olmasına vesile olsaydı, Resulullah (s.a.a) bir kâfire cenaze namazı kılmazdı. Çünkü kâfire cenaze namazının kılınması caiz değildir ve Allah Teala Tevbe Suresi'nin 84. ayetinde bunu yasaklamıştır! Resul-i Ekrem (s.a.a) içki içene had uyguladı, hırsızın elini kesti, evli olmayıp zina edene kırbaç vurdu; ama onları İslâm ümmeti çerçevesinden dışlayıp atmadı, beytülmal'dan paylarına düşen aidatı kesmedi, Müslümanlarla evlenmelerini asla engellemedi! Resulullah (s.a.a) İslâm'ın öngördüğü cezaları suçlular hakkında uygulamış, ama onların adını Müslümanların adı dışında tutmamıştır.
Sayfa 138 - Kevser YayınlarıKitabı okudu
İslâm dünyasının ünlü düşünür ve âlimi Hâce Nasirud-din Tusî, "Nizamu'l-Ulema" lakaplı birinin kendisini tekfir ettiğini öğrendiği zaman şu mısraları söylüyor: Nizamsız Nizam kâfir demiş bana Yalan mumunun ışığı olmaz. Ben de Müslüman derim ona, çünkü olmaz Yalanın yalandan başka cevabı.
Sayfa 138 - Kevser YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.