"O, beş kişiyi kurtarmak için kendisini feda ediyor ama ben koskoca bir dünyayı MÜKEMMEL varlığımdan yoksun bırakmamak için yaşamalıyım. Benim sorumluluğum dünya kadar büyük!"
"Bu çiçekleri neden denize atıyorsun?"
"Biri öldü, onun mezarına çiçek bırakıyorum."
"Papatyalar?"
"O severdi bunları."
"Sen en çok hangi çiçekleri seversin?"
"Papatyalar."
"Tüm hayatım boyunca herkes yaraladı beni ama kimse yaralarımı sarmadı."
•
Kitabın konusu: Sedef damgacıdan kurtulmak isteyen bir avken hiç ummadığı bir anda kendini avcı olarak bulur. Ya Sedef hayatını kabusa çeviren damgacıyı bulacak ya da damgacı, Sedef'i avlayacaktır. Soluksuz bir kovalamaca sonrasında kazanan tarafın kim olacağına, son hamleyi zekice yapan karar verecektir.
•
Yorumum: Kitap ilk bölümden itibaren harika başladı. Yazarın kalemi bu kitapta daha güçlüydü ve bu durum beni çok memnun etti. İlk kitaba göre oldukça aksiyonlu bir kitaptı. Olayların ardı arkası kesilmiyordu ve ben her bölümü soluksuz okuyordum. Sayfaları nasıl çevirdiğimi anlamadım resmen. İlk kitap daha çok karakterlere yönelikti ama ikinci kitap bol bol olaylı bir kitaptı. Yazarın yazım dili aşırı akıcı. Kitabı okumaya bir başlıyorsunuz daha sonra dönüp bakıyorsunuz ki en az 100 sayfa okumuşsunuz. İlk kitap kadar sürükleyici ve merak uyandırıcı bir kitaptı bu da. Sedef ve diğer yarasaların arasındaki bağ bu kitapta oldukça kuvvetliydi. Onların geçmişini, anılarını okumak çok güzeldi. Ayrıca Sedef ve eğitmen arasındaki sahneleri okumak çok keyifliydi. Sonlara doğru ise katilin yani damgacının kim olduğunu öğrendik. Ben şahsen çok şaşırmadım çünkü biraz da olsa tahmin etmiştim. Özellikle son 50 sayfa o kadar tempoluydu ki... Her sayfayı büyük bir merak içinde okudum ve o son... Şok oldum. Böyle bir final asla beklemiyordum. Yazar beni dumura uğrattı. Üçüncü ve dördüncü kitapları da sabırsızlıkla bekliyorum. Bu kitabı hatta seriyi her açıdan çok seviyorum. Öyle ki 2021 favorilerime girdi bile. Sizlere de mutlaka öneririm.
"Bizler unutulduk. Herkes tarafından unutulduk. Bazen Tanrı tarafından bile unutulduğumuzu düşünüyorum."
Okur okumaz beni kendine çeken ve kurgusuyla kendine aşık eden serinin 2. kitabının incelemesiyle geldim. İçimde buruk bir sevinç var. Yarın serinin son kitabı ön siparişe açılıyor ve onlara veda etmeyi asla istemiyorum. Ama bir yandan da serinin tüm kitapları tamamlanmışken okumaya başladığım için mutluyum.
İlk kitabın incelemesinde konudan bahsetmiştim. O yüzden burada konuya değinmeyeceğim. Bu kitapta Sedef av olmakla beraber avcı da oluyor. Oturup ölümü beklemektense kalkıp damgacıyı bulmak için çaba harcıyor.
Ajan olmakla uğraşmasının yanısıra annesinin ve babasının de ortaya çıkmasıyla kendini yoğun bir temponun içinde bulur. Ayrıca Yarasalar'a verilmiş bir görev yüzünden okula da gitmektedir.
Her şey yolunda giderken, damgacının ortaya çıkmasıyla dengeler altüst olur. Sedef şimdi kendini ve arkadaşlarını korumak zorundadır.
Beni sonuyla aşırı delirten bir kitap olmasıyla birlikte Alaz'a ve hareketlerine düştüğüm bir kitap oldu. Alaz Altuğ Sipahi cidden en sevdiğim kitap karakteri oldu.
Kitabın akıcılığı ve sürükleyiciliği hiçbir şey kaybetmemişti bu da beni mutlu eden başka bir detay.
Serinin 4. ve son kitabı da yarın ön siparişe açılırken seriyi almak için daha uygun bir zaman var mı bilmiyorum.. kitaplığınız da kesinlikle olması gereken bir kitap.
Və seriyanın sonuncu kitabı... Kitab nağıllardakı kimi xoşbəxt sonluqla bitti, bu qədər hər şeyin xoşbəxt bitməsini istəməzdim:( Amma yenə də təsirli anlar çox idi. Kitabın əvvəli daha həyacənlıdır ancaq sanki hər şey çox tez sonlanır kitabın sonlarına qədər həmin həyəcanın davam etməsini istərdim. Vanessanın qəhrəmana çevrilməsi çox da ürəyimcə olmadı. Çünki onu kitabın ikinci dərəcəli obrazı olaraq görürdüm və bir anda qəhrəmana çevrilir. Drew Sam greenin də donor ola biləcəyini bilməli idi axı o mükəmməl idi:(( Marcus bu kitabda ən sevdiyim obrazlardan biri oldu. Eqosu ,davranışları kitaba çox rəng qatdı.Ümumi olaraq son kitab üçün gözləntilərimin aşağısında qaldı . Qyed etdiyim kimi sonun bu qədər pozitiv bitməsi məncə kitabın keyfiyyətini aşağı saldı. Drew və ya Yeşildən birinin ölümü kitabı daha təsirli , daha real edə bilərdi.Dünyəvi xoşbəxtlik məncə çox bəsit qaldı.Yenə də tövsiyə edə biləcəyim bir kitabdır ancaq 3 cü cild bu seriyada ən sevdiyim kitab oldu.
Drew:"Benim her şeyim var ama bir senim yok."
Marcus:"Bu dünya benim gibi MÜKEMMEL birini kayb etmeye hazır değil"
Yeşil"... Onunlayken yanlış bile fazla doğru geliyor "
Vanessa:"Çünkü hep dediğin gibi canavara dönüştüm artık"
Emily:"Hani severken korkan adamlar vardır ya,işte Drew Bruce Marshall o nadir adamlardan biriydi"
Ötanazi Okulu 4Maral Atmaca · Ephesus Yayınları · 20231,540 okunma