Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hüseyin Rahmi Gürpınar

Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç yazarı
Yazar
Çevirmen
7.9/10
14bin Kişi
68,1bin
Okunma
2.252
Beğeni
104bin
Görüntülenme

Hüseyin Rahmi Gürpınar Gönderileri

Hüseyin Rahmi Gürpınar kitaplarını, Hüseyin Rahmi Gürpınar sözleri ve alıntılarını, Hüseyin Rahmi Gürpınar yazarlarını, Hüseyin Rahmi Gürpınar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seni büyük gösteren kendi ilmin değil, etraftakilerin cehaletidir.
Sayfa 38 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
" Birbirimizi kaybetmek ikimiz için de ölüm demektir. "
Reklam
" Züğürt adamın kız sevmeye kalkması başından büyük halt etmektir "
Bu dünya henüz büyük komik Moliere asrından üç adım ileri gitmedi. Daima üstadın ebedî komedyaları tekerrür* edip duruyor. Yalnız sahnenin dekorları değişti. Tarzlar başkalaştı. Beşerin tıyneti* hep o tıynet… Eşirra* daha kurnazlaştı. Birbirini ızrar* ilerledi. Fenalık büyüdü.
Sayfa 120 - tekerrür: tekrar etme tıynet: yaradılış, huy, maya eşirra: çok kötü insanlar ızrar: zarar verme, zarara uğratmaKitabı okudu
Henüz çoğumuz hayatın künhünü anlayamayarak havada saadet, kuyu dibinde cennet arayan, birbirimizden keramet bekleyen, vahiyata* kapılan, vaatlere aldanan saf kimseleriz.
Sayfa 120 - vahiyat: saçmalıkKitabı okudu
Bilir misiniz etrafımızda Enverî tipine benzeyen ne kadar çok insan vardır. Ve bunlar berikinden daha tehlikelidirler. Çünkü Enverî budalalağıyla maruftu. Ötekiler tabiaten ona benzeyip de akıllı görünenlerdir. Üzerlerindeki yaldızı kazıyınca alttan mükemmel birer Ebulfazl Enverî çıkar. İşte hep bizim, bütün insanların felaketimizin esası budur. Eğer hakikat böyle olmasa dünyada ne bi Napolyon zuhur edebilirdi ne de kendini Türklük ve İslamiyet’i kurtarmaya memur bilen Enver Paşa Tahlise* uğraştığı Türklüğü büsbütün harap etti. Bu zafersiz kahramanın kefenlendirmeden gömdürdüğü insanların hesabını eğer Cenab-ı Hak ondan soracaksa aman ya Rabbi… Sormayacaksa şöyle böyle günahları işlemekten hiç korkmayalım. Enver, son nefesine kadar kendini pek büyük bir işle mübeşşer* bildi. Mükerrer ve müthiş muvaffakiyetsizlikleri onun nefsine olan itimadını kırdıramadı. Siyasi ve askerî maharetinin son iflası felaketinde İstanbul’dan ceraim-i âdiyye* erbabı gibi nah kuyruk firar etti. Hamiyeti* onu diğer bir İslam beldesine koşturdu. Hiçbir millet ve hükümdarın eser-i tevcihi* olmayarak kendi kendine ihraz* ettiği rütbelerin şereflerini haris ruhu için hiçbir vakit kâfi göremedi. Yükselmek, bulutların üzerinde taht kurmak istiyordu. Yaveri-i tali* ve iktidarıyla çıkamadığı bu en son makama bir Bolşevik kurşunu onu uçurdu. Merhum zannetti ki cihanı yenmek, Abdülhamit’i korkutmak kadar kolaydır.
Sayfa 119 - tahlis: kurtarma mübeşşer: müjdelenmiş ceraim-i adiyye: adi suçlar hamiyet: yurdunu, milletini koruma gayreti, millî şeref, haysiyet eser-i tevcih: ilgi gösterme, layık görme, takdir etme ihraz: elde etme, erişme yaver-i tali: şansının yaver gitmesiKitabı okudu
Reklam
" Aşk için pek tatlı şeydir derler. Bunun tadı neresinde anlayamadım. İnsan yattığını, kalktığını, yediğini, içtiğini, hâsılı ne yaptığını bilmiyor. "
Her ferdi hatta her cemaati hoşlandığı yem ile avlarlar. Keyfiyet, böyle oltalara tutulmayacak kadar insanlığımızı terbiye edebilmektedir.
Sayfa 119Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.