Birinin daha önce söylediği bir lafı hem de daha kimin söylediğini bilmediğin birinin lafını hayatının merkezine koyup da her olayı ona göre yorumlarsan gerçeğe ulaşamazsın. Bu ancak seni sabit fikirli, sığ düşünceli bir insan yapar.
Aslında grup da hediye kitap çekilişlerine katılmam her zaman öğrencilere ve ihtiyacı olanlara verilmesi taraftarıyım.
Değerli yazarımız
Hakan Yücel beye'de ifade ettim ama kendisi ince düşünceli bir yazar ve aynı düşüncede olmak beni mutlu etti.
Kitap hediye etmek isteyince hayır diyemedim kendisine çok teşekkür ederim.
En kısa sürede okumak dileğiyle
Hakan Yücel beye sonsuz teşekkürler ve saygilarımla
İnsanlar güven verenin değil de her zaman güçlü görünenin yanındadır. Bilinenin aksine, her yerde yana yakıla aranan dürüstlük kimsenin umrunda değildir. Dürüstün doğruları çabuk unutulurken, güçlü olanın yalanı her zaman büyülü bir tercihtir
Arka kapaktaki yazanların kitap ile hiçbir bağı olmayan, konusunu ancak okuyarak anlayabileceğiniz bir kitap “Zifiriyet Fabrikası”.
İzmir’de yaşayan, alkol sorunu ile boğuşan bir adamın fevri bir karar alarak ailesini ve yaşadığı şehri terk etmesini ve bu yolda karşılaştığı tüm olayları okuyoruz. Bir çöplükte uyanan kahramanımız (kendi dışında
Karamizah okumayı seven biri olarak kitabı çok beğendim. Uyandığında kendini tanımadığı bir şehirin çöplüğünde bulan karakterimiz ordan oraya savrulurken karşısına akılları zorlayan karakterler ve olaylar ile karşı karşıya kalıyor. Hafızasını kaybetmiş organ mafyasından tut, vegan kebapçıya birbirinden tuhaf olayların içerisine dahil oluyor. Bende herkes gibi kitabı elime aldığımda arkasını okudum , genelin yanılgısına düşsem de bitirdiğimde öyle olmadığını anladım. İronisi ,hicivi ,metaforu alegorisi esprileriyle güldürürken düşündüren güçlü bir metni var.İnsanların bahsetmekten dahi imtina ettiği korkutucu ögeleri ele alarak bu ögeler üzerinden güldürmeyi, düşündürmeyi amaçlarken bunu sert ve ağır eleştirilerle yapıyor. Ne derler bilirsiniz izahı olmayan şeylerin mizahı olur. Hiciv seven okusun , pişman olmayacak.
Var olduğumu kanıtlamam için başkasına değil, kendime ihtiyacım var!
Düzensizlik belki de düzenin kendisidir...
Zifiriyet Fabrikası; yazarın kurgusunu, olaylara yaklaşımını, anlatımını ve espri anlayışını sevdim.
Karakterimiz Evli ve iki çocuk babası yaşadığı alkol sorunu nedeniyle ailesini terk eder ve olaylar başlar. Bir gün gözünü hiç tanımadığı bir ilde Bir çöplükte açar. Hastaneler polisler ve kendisine rota oluşturmak için kullandığı farklı yöntemlerle hayatta savrulmaya başlar. Farklı şehirlere giderek farklı karakterlere bürünmek başlarda hoşuna gitse de sonunda yaşadığı şehre geri döner. Nereye gidersek gidelim kiminle karşılaşırsak karşılaşalım insanın yuvası sevdiklerinin kalbinin attığı şehir değil midir?
Karakterimiz acınası gerçeklerle güzel dalga geçerken bizleri güldürüyor, duygulandırıyor ve düşündürüyor.
Neler yok ki bu acınası gerçekler de; siyaset, taksiciler, youtuberlar, polisler, satıcılar bunun gibi birçok şeylere inceden inceye dokunarak bizleri düşüncelere sevk ediyor.
Bir bakıyorsunuz ki çürümüş bir toplum ve gerçekleri.
Aslında Hayat yolculuğumuzda ilerlerken hep izler bırakmak isteriz arkamızda var olduğumuza dair ama karakterimiz burada son noktayı koyuyor. Hiç var olmamış gibi kendi düşünce çemberinde ilerlerken, yaşadığı olaylarla bizleri gerçeklerle tokatlayarak kendi yolunda ilerliyor.
Yazarımız öyle bir son yazmış ki hiç tahmin edemiyorsunuz.
İlk defa bir kara mizah kitabı okudum ve çok haz aldım. Beni bu değerli kitap ile tanıştıran
Hakan Yücel yazarımıza Çok teşekkür ederim.
Hiçbir şey için geç değildir!
Keyifli okumalar