Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Frédéric Gros

Yürümenin Felsefesi yazarı
Yazar
8.0/10
1.582 Kişi
7bin
Okunma
251
Beğeni
11,9bin
Görüntülenme

Frédéric Gros Gönderileri

Frédéric Gros kitaplarını, Frédéric Gros sözleri ve alıntılarını, Frédéric Gros yazarlarını, Frédéric Gros yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
191 syf.
8/10 puan verdi
Frédéric Gros'un "Yürümenin Felsefesi", yürüyüşün insan deneyimine ve felsefi boyutuna derinlemesine bir bakış sunan etkileyici bir eserdir. Gros, yürümenin sadece fiziksel bir aktivite olmaktan öte, insanın düşünsel ve duygusal dünyasına derinlemesine etkileri olduğunu savunur. Kitap, yürümenin tarihsel ve kültürel kökenlerinden günümüze kadar olan evrimini inceler. Gros, yürüyüşün insanın zihinsel ve ruhsal sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini çarpıcı bir şekilde ortaya koyar. Yürüyüşün, düşünme sürecini teşvik ettiğini, yaratıcılığı artırdığını ve iç huzuru sağladığını iddia eder. Gros'un eseri, yürümenin modern toplumda nasıl unutulmaya yüz tuttuğunu ve bunun insan üzerindeki olumsuz etkilerini eleştirir. Hızlı yaşam temposu, teknolojinin egemenliği ve şehirleşme gibi faktörlerin insanı doğadan ve yavaş hareket etme deneyiminden uzaklaştırdığını vurgular. Kitap boyunca Gros, yürümenin derin bir felsefi pratiği olduğunu savunur ve ünlü düşünürlerin ve yazarların yürüyüş deneyimlerine atıfta bulunarak bu fikri destekler. Yürüyüşün, düşünme sürecini şekillendirdiğini ve insanın iç dünyasını keşfetmesine olanak tanıdığını öne sürer. Sonuç olarak, Frédéric Gros'un "Yürümenin Felsefesi" kitabı, yürüyüşün sadece bir fiziksel aktivite değil, aynı zamanda insanın ruhsal ve felsefi bir deneyimi olduğunu savunan etkileyici bir eserdir. Gros'un derinlemesine analizi ve sürükleyici üslubu, okuyucuya yürümenin insan yaşamı üzerindeki derin etkilerini düşünme fırsatı sunar.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,9bin okunma
Yalnızlıkta tıpkı ekmek ve günışığı gibi paylaşılır.
Reklam
Dünyanın kapısını bir kez çaldınız mı, sizi hiç bir şey tutamaz. Adımlarınızı kaldırımlar yönlendirmez artık. Dönemeçler yıldızlar gibi titrek titrek parlar, o kan donduran seçim yapma korkusuyla yeniden karşılaşırsınız; baş döndürücüdür özgürlük.
Zincirlerinden boşanan dünyanız yıkımdan kurtulmakla kalmaz, bütün zincirlerin nasıl ağır, boğucu ve aşırı kısıtlayıcı oldukları da çıkar ortaya.
Şehirli insan, alışveriş zincirinden kopmak, enformasyonu, imajları ve ürünleri yeniden dağıtan ağın parçası olmamak ve tüm bunların onlara biçtiğimiz gerçeklik ve önem kadar gerçek veya önemli olduklarını farketmek gibi, yürüyenin özgürlük kabul ettiği şeyleri yoksunluk olarak değerlendirmeye meyillidir.
Zaman ve mekandan sıyrılmanızı sağlayan her şey sizi hızdan uzaklaştırır.
Reklam
Ağırdan almak adına şimdiye dek yürümekten daha iyi bir şey bulunamamıştır. Yürümek için iki bacağınızın olması yeterlidir. Gerisi faso fisodur. Hızlanmak mı istiyorsunuz? O halde yürümeyin, başka bir şey yapın; tekerlekleri kullanın, kayın, uçun! Yürümeyin. Ve unutmayın, yürürken takdire şayan tek şey gökyüzünün parlaklığı, manzaranın görkemidir. Yürümek spor değildir. Bir kez ayakları üstünde dikildi mi, olduğu yerde kalamaz insan.
Para ruhları boşaltmak, tıp ise yapay bedenler inşa etmek için istila eder sporu.
Sporla savaş arasında, savaşta onura, sporda utanca dönüşen bir benzerlik bulunur: rakibe duyulan saygı, düşmana duyulan nefret.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.