Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erving Goffman

Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu yazarı
Yazar
8.2/10
140 Kişi
840
Okunma
144
Beğeni
7,4bin
Görüntülenme

Hakkında

Kanadalı sosyolog. Simgesel etkileşimcilik yaklaşımına önemli katkılarda bulunmuştur. 11 Haziran 1922’de Manville kentinde doğdu. 1945’de Ontario Üniversitesi’ni bitirdikten sonra AB- D’ye gitti. 1953’de Chicago Üniversitesinden doktora derecesi aldı. 1958-1968 arasında Berkeley Üniversitesinde öğretim üyeliği yaptı, 1968’de Philadelphia Üniversitesi’ne geçti. Amerikan Sanat ve Bilimler Akademisinin üyesidir. Goffmann, ilk çalışmalarında, insanlar arasındaki etkileşimi bir tiyatro oyunu olarak ele almıştır. Yaşam adlı sahnenin oyuncuları olan bireyler, kendilerine ilişkin imgeleri başkalarına sergileyerek kimliklerini oluşturur, korur ve öbür insanlarla karşılaşmaları sırasında uyulmasını istedikleri kuralları geliştirirler. Toplumsal yapının özü bu kurallardır. Goffmann’a göre kişilik, özün başkalarına sunul­ması, tanıtılmasıdır. Her karşılaşmada öz yeni bir sınavdan geçer ve yeniden tanımlanır. En ünlü kitap­larından biri olan Presentation of Self in Everyday Life’da (“Günlük Yaşamda Özün Sunumu”) özün, başkalarını etkilemek üzere “gerçek ben” olarak sunulmuş toplumsal bir yapılanma olduğunu gösterir. Öze sürekli olarak yeni bir biçim ve nitelik kazandırı­lır. Her rolde oyuncuyu bekleyen bir “gizli öz” vardır. Bu o rol için toplumca belirlenmiş bir idealdir. Goffmann’a göre sapkın kişi bir kural-kırıcıdır. Kural-kırıcı kişi, toplum tarafından belli bir sapkınlık kategorisine göre damgalanır ve bu damga onun temel ayırt edici niteliği olarak görülür. Goffmann, bir toplum içinde normal ve uygun olarak kabul edilen­den farklı özelliklere “damga” (stigma) adını verir. Toplum, damgalanan bireyden hep aynı davranış biçimini beklerken, damgalı kişi de süreç içinde kendine yakıştırılan bu yeni rolü benimser ve içselleş- tirir. Goffmann, bireyin akıl hastası durumuna geçme­sinde, inanç sistemindeki değişimin önemli rol oyna­dığına inanır. Kişi, yasa dışı olmasa bile, başkalarınca hoş görülmeyen davranışları nedeniyle akıl hastanesi­ne yatırılarak toplumdan uzaklaştırılmıştır. Böylece, bir yandan aile, arkadaşlar, komşular, öte yandan polis, doktorlar, vb., resmi ve resmi olmayan toplum­sal denetim mekanizmalarını oluşturarak, bireye akıl hastası tanımını yakıştırırlar. Akıl hastanesinde kimliğinden soyunarak, uyum mekanizmalarıyla yeni bir öz geliştiren kişinin olumlu, özel ve saygıdeğer özü unutulur, davranışı önceden kestirilemez kişi gözüyle bakılır ve ondan hastalığını kabullenmesi istenir.
Unvan:
Sosyolog
Doğum:
Mannville, Kanada, 11 Haziran 1922
Ölüm:
Philadelphia, Pensilvanya, ABD, 19 Kasım 1982

Okurlar

144 okur beğendi.
840 okur okudu.
64 okur okuyor.
1.210 okur okuyacak.
42 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Örselenmiş Kimliğin İdare Edilişi Üzerine Notlar
Dolayısıyla damgalı kişiye, bir yandan herkes gibi biri olduğu söylenirken diğer yandan da "mış, miş" gibi yapmasının ya da "kendi" grubuna ihanet etmesinin peki akıllıca olmayacağı söylenir. Kısaca ona, hem herkes gibi olduğu hem de herkes gibi olmadığı söylenir.
Sayfa 175 - HeretikKitabı okudu
"Kişi" (person) sözcüğünün ilk anlamının "maske" olması büyük olasılıkla basit bir tarihsel rastlantı değildir. Daha ziyade herkesin her zaman ve her yerde, az çok farkında olarak belli bir rolü oynadığı gerçeğinin kabulüdür bu.
Sayfa 30 - MetisKitabı okudu
Reklam
Persona
Kişi" (person) sözcüğünün ilk anlamının "maske" olması büyük olasılıkla basit bir tarihsel rastlantı değildir. Daha ziyade herkesin her zaman ve her yerde, az çok farkında olarak belli bir rolü oynadığı gerçeğinin kabulüdür bu. ... Biz birbirimizi bu roller içinde tanırız; bu rollerde kendimizi tanırız.
Sayfa 31 - Metis Yayınları
. Münasebetsiz bir sohbeti daha başlamadan bitirmek için de yanıtlar vardır: "Zavallı yavrum, bacağınızı kaybetmişsiniz." Lafı gediğe koymak için harika bir fırsat: "Ne kadar dalgınım bu aralar!" ...
Sayfa 188Kitabı okudu
Bir hemşirenin sergilediği vitrin ile bir doktorun sergilediği vitrin arasındaki fark büyüktür; hemşireler için kabul edilebilir olan birçok şey doktorlar için onur kırıcıdır. Tıp dünyasında kimi insanlar anestezi uygulama görevi için bir hemşirenin "fazla düşük rütbeli", bir doktorun ise "fazla yüksek rütbeli" olduğunu hissediyorlardı; doktorla hemşireler arasında yerleşik bir statü olsaydı, soruna daha kolay bir çözüm bulunabilirdi.
Sayfa 39 - Metis Yayınları
Kitap önerileri içeren bilinçlendirici okuma rehberleri
Alıntılarla Yaşıyorum adlı YouTube kitap kanalımda bütün kitaplarını okuduğum yazarlar için detaylı okuma rehberleri paylaşıyorum. Daha çok arkadaşın bu bilgilerden faydalanabilmesi için paylaşabilirsiniz. ⬇️⬇️ İlk romanım
Kimlink
Kimlink
'i edinmek isterseniz:
Reklam
Damga
Görsellikten faydalanma hususunda oldukça maharetli olan Yunanlar, işaret edilen kişinin ahlaki statüsünde olağan dışı ve kötü ne varsa ifşa etmeye yönelik bedensel işaretleri kasteden "damga" terimini aslen ilk kullananlardır.
Damga
Damga
Erving Goffman
Erving Goffman

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
208 syf.
9/10 puan verdi
Spoiler İçerir..! Damga; sosyal açıdan tamamen kabul görme vasfından men edilmiş bireyin durumunu ifade etmektedir. Çalışma sosyal psikoloji üzerine inşa edilmiş, klinik araştırmalarla beslenmiş teorik çerçeve daima yeni kişi kategorilerine göre değişmiştir. Çalışmada çizilen sınırlar damgayla doğrudan ilişkili olgular ile “civar olgular”
Damga
DamgaErving Goffman · Heretik Yayıncılık · 2019322 okunma
·
Puan vermedi
Patolojik olan, bir işleyiş bozukluğudur esasında. Bir şeyin, bir nesnenin, bir organın normal işleyişinden uzaklaşması, sapması hâlidir, kısacası ilişkiseldir. Psikiyatrist de, aynen bir saat tamircisi veya dâhiliyeci gibi, bu türden bir patoloji tanımından hareket eder, ancak bir farkla: Yelkovanın gerektiği gibi dönmemesi veya böbreğin beklenen enzimleri salgılamaması esasen teknik bir meseleyken, uygunsuz addedilen bir davranış biçimi ekseriyetle ahlaki bir meseledir. Normal-patolojik ayrımının sınırları artık burada bir idrak kategorisinin sınırlarıdır da. Teşhis; kültürel manada etnosentrik, bir olma biçimini tanımlaması manasında da ziyadesiyle politiktir. Tanım koyan, tasnifleyen ve de kapatan bir iktidar dilinin mekânıdır burası. Dil ve konu olarak biraz ağır bir kitap olsa da özellikle tecrit edilmiş grupların psikolojik ve sosyolojik durumları hakkında kaliteli bir araştırma yapmak isteyenlerin kesinlikle atlamaması gereken bir çalışma. Her açıdan çok başarılı, ufuk açıcı bir çalışma.
Tımarhaneler
TımarhanelerErving Goffman · Heretik Yayıncılık · 201540 okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
“Toplumsal ilişkilerin ve etkileşimlerin seyrinde karşı karşıya gelen iki bireyin arasında geçen bir “hikâyedir" aslında damga, ama bu hikâyede ilginç olan şudur ki; bugün normali tanımlayan bir nite­lik yarın pekâlâ bir damgaya dönüşebilir. Normal-damgalı oyu­nunda çiftlerin rol değiştirmesiyle sıklıkla karşılanır. Dolayısıyla normal ve damgalı aynı bütünlüğün iki parçasıdırlar; aynı örtünün iki ucudurlar. Normal ve damgalı, somut kişiler değildirler; sadece birer bakış açışıdırlar. Damgalar çeşit çeşittirler; engelliler, bir kaza sonucunda bir uzvunu kaybetmiş olanlar, alkolikler, eşcinsel­ler, akıl hastaları, eski suçlular, uyuşturucu bağımlıları, işsizler veya belli etnik, dinî veya sınıfsal aidiyetleri sonucunda itilmiş olanlar “damgalı” figürünün başkahramanlarıdır. Bu kahramanla­rın “hikâyesi” sıklıkla trajiktir de. Gri alanda kalmanın, tanımlana­maz olmanın trajedisidir bu. Damgalının hususiyeti “sınıflandırılamaz” oluşudur; “normaller” dünyasına ait değildir ancak bu dün­yaya yabancı da değildir. Fiziki açıdan tam olarak sağlıklı değildir ancak hasta da değildir (çünkü hastalık tanımı gereği geçici bir du­rumdur). Ölü değildir ancak canlılar dünyasına da ait değildir; top­lumsal açıdan hem vardır hem yoktur. Hatta ne hayvan ne de tama­mıyla insan olması hasebiyle doğa ve kültür arasında var olan çiz­ginin bizatihi ihlalidir damgalı. “
Damga
DamgaErving Goffman · Heretik Yayıncılık · 2019322 okunma