9.0/10
405 Kişi
1.488
Okunma
96
Beğeni
5,1bin
Görüntülenme

Hakkında

26 Ekim 1991’de Ankara’da doğdu. Pamukkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü’nden 2016 yılında mezun oldu. Fakülteyi “Bizans Dönemi Ankara’sı” ve “Roma Hamamındaki Bizans Eserleri” adlı çalışmalarla tamamlayan Sadık’ın uzmanlık alanı Bizans ve Batı sanatıyla modern sanatlardır. Tezi için Ankara’da altmışın üzerinde köy gezerek Bizans Dönemi yerleşkeleri ve eserlerini inceledikten sonra Ali Kalburcu’nun kurduğu “Tarihli Sanat” (tarihlisanat.com) adlı bir web sayfasına ortak oldu ve makalelerini yayınlamaya başladı. 2016 yılından bu yana Instagram ve Twitter’da ‘@sanatntarihi’ kullanıcı adı ile Sanat Tarihini kapsayan her konuda paylaşımlar yapıyor. Uygarlığın Ayak İzleri – Sanat Dehaları, Uygarlığın Ayak İzleri – Krallar ve Tanrılar, Uygarlığın Ayak İzleri – Batı Resminde Aşk ve Bazı Küçük Felaketler adlı üç kitabı bulunmaktadır.
Doğum:
Ankara, Türkiye, 26 Ekim 1991

Okurlar

96 okur beğendi.
1.488 okur okudu.
86 okur okuyor.
1.205 okur okuyacak.
30 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Aşk her zaman güzel ve mutluluk verici mi olur peki?
Sayfa 190 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Friedrich Nietzsche
Sahip olunması zorunlu tek şey var: Ya yaradılıştan ince bir ruhtur bu ya da bilim ve sanatlar tarafından inceltilmiş bir ruh.
Sayfa 10 - Epsilon YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Leonardo da Vinci, İsa'nın öğrencilerine, "İçinizden biri bana ihanet edecek." dediği o "anı" resmederek bir ilke imza atmıştır. Bunu görmek oldukça kolaydır üstelik: Esere bakar bakmaz İsa'nın cümlesini yeni bitirdiğini hissedebilirsiniz. Havariler ise aralarında tartışmaktadır: "O sen misin? Yoksa ben miyim?" Aynı konuyu tasvir eden diğer resimlerde statik bir şekilde yemek yiyen figürler görüyorken burada önemli bir âna tanıklık ettiğimizi hissederiz. Eserde hem bir düzen hem de kaos var. Bize bu kaos ortamını deneyimleten ise havarilerin yüz ifadeleri ve el-kol hareketleri gibi pek çok detay...
Ah be Michelangelo :D
Şüphe yok ki Michelangelo da kusursuz bir birey değildi ve kibrine yenilerek normalde asla tenezzül etmeyeceği bir şey yapmıştı bu esere. Bir gün yine eleştirileri dinlemek için eserin önünde durduğu sırada, yanında sohbet edenlere kulak kabarttı. Yanındakilerden biri, heykeli kimin yaptığını sormuştu diğerine. "Milano'dan bizim Gobbo," diye yanıtladı ziyaretçi. Aslında canlarının istediği adı verebilirlerdi bu eserin yaratıcısına, çünkü heykelde imza yoktu. Michelangelo buna katlanamadı. Akşamın çökmesini ve herkesin kiliseden çıkıp gitmesini bekleyecekti. Yanına bir lamba alıp akşam olana dek kilisede saklandı. Sonunda herkes gitmiş, kilisede tamamen yalnız kalmıştı. Heykelin yanına geldi. Yontu aletlerini çıkardı ve platformun üzerine çıktı. Meryem figürünün sol omzundan sağ tarafına doğru sarkan bir kuşağa Latince Michael Angelus Bonaratus Florentinus Faciebat yazdı: " Floransalı Michelangelo Buonarroti tarafından yapılmıştır."
Son Akşam Yemeği, İtalya'nın Milano kentinde, Santa Maria Della Grazie Manastırı'nın yemek salonunda bulunmaktadır. ... Santa Maria, Dominikan keşişlerinin bulunduğu bir manastırdı ve bu büyük duvar resmi, keşişlerin yemeklerini yerken izleyebileceği, manen kuvvetli bir manzara sunmak için yapılmıştı.
Recommendation List
𖦹 Bilim-kurgu/ Fantastik 𖦹 •
Ben Robot
Ben Robot
Vakıf
Vakıf
(seri) •
Dune
Dune
(seri) •
Ubik - Cep boy
Ubik - Cep boy
Kurtuluş Projesi
Kurtuluş Projesi
Warcross - Bir Sanal Gerçeklik Oyunu
Warcross - Bir Sanal Gerçeklik Oyunu
atina okulu
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Freskin merkezine bakalım .Ortada yer alan iki figür aslında Antik Yunan filozofları olan Aristoteles ve Platon ...Bizim bakış açımıza göre merkezde yer alan iki figürden solda duranı Platon 'dur .Filozofun bir eliyle yukarıyı işaret ettiğini görüyoruz .Sanatçı ,elin yukarıyı işaret etmesiyle Platon 'un idealist felsefesini sembolize etmiştir .Aristo'yu ise yeri gösterirken resmetmiştir ki bu da düşünürün realist fikir dünyasını simgeler
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
sanat tarihine ilgi duyan fakat nereden başlaması gerektiğini bilmeyenler için başlangıç mahiyetinde bir kitap olup oldukça açık ve anlaşılır bir dile sahip uygarlığın ayak izleri.. ismiyle müsemma bu kitap uygarlıkların peşinden uygarlık elçileri ressamların, heykeltraşların hayatlarına ve eserlerine dair ilginç detaylar ile sizi adeta sürüklüyor. bastığı her ayak izinde okur; farklı bir hikaye, farklı bir bakış açısı ile tanışıyor. görsel ögeleri ile de oldukça göz doyuran bu kitap sayesinde okuyucunun bundan sonra sanat eserlerine yaklaşımının değişeceği ve içlerinde yatan hikayeyi daha iyi kavrayabileceği kanaatindeyim. ayrıca içinde barındırdığı psikolojik, mitolojik, tarihsel birtakım ögeler ile de bu alanlara karşı bir ilginiz yoksa bile merakınız oluşabilir. en azından kitabın bana tesirinin bu yönde olduğunu söyleyebilirim. şimdiden keyifli okumalar diliyorum. sanat aşkınız hiç bitmesin. :)
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat DehalarıCelil Sadık · Epsilon Yayınları · 2019883 okunma
220 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Resim ve heykel sanatına ilgi duyup nereden başlayacağını bilemeyenler için güzel bir başlangıç kitabı. Okurken çok keyif aldım. Resim ve heykel ile ilgili hiç bilgim yoktu. Ama okurken bu konuda hiç zorluk çekmedim. Teknik terimler vs çok az, onları da gayet anlaşılır bir şekilde açıklıyor. Bu kitapta iki Rönensans döneminden, iki de Barok döneminden olmak üzere dört sanatçıya yer vermiş yazar. Da Vinci, Michelangelo, Caravaggio ve Bernini. Bu sanatçıların en önemli yapıtlarını tek tek inceliyor. Sanatçının yaşamına, kişiliğine, dönemin önemli olaylarına ve bu olayların sanatçının yaşamına, kişiliğine ve sanatına olan etkilerine değiniyor. Yapıtlarını incelemeye geçmeden önce resimlerin veya heykellerin ikonografisini, yani hikayesini, neyi betimlemeye çalıştığını anlatıyor. Ki bunların hepsi genellikle dini anlatılar oluyor. Resmin veya heykelin neyi anlatmaya çalıştığını bilince yorumlaması, bakması daha güzel oluyor. Hikayesini anlattıktan sonra resmi incelemeye geçiyor, bizim gözümüzden kaçabilecek detaylara değiniyor. Kitap içerisinde anlattığı eserlerin fotoğrafları da mevcut. Her birinden gözümü alamadım resmen. Oldukça başarılı bir kitaptı bana göre. Da Vinci ve Michelangelo'nun yaşamları ve eserleri daha çok dikkatimi çekti. Bu iki sanatçı için daha derin bir okuma yapmayı planlıyorum. Onları da severek okuyacağıma eminim. Ayrıca yazarın diğer iki kitabını da okumayı iple çekiyorum. Sanatı anlaşılır ve zevkli kıldı.
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat DehalarıCelil Sadık · Epsilon Yayınları · 2019883 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yazarımız
Celil Sadık
Celil Sadık
twitterda paylaştığı sanat tarihi floodlarından ansiklopedi tadında kitap yarattı. Sanata merak duyan, seven herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Yazarımız ressamların hayatlarına kısa bir dokunuşta bulunduktan sonra en ünlü tablolarının hikayesini ve özelliklerini açıklıyor ve diğer sanatçıya geçmeden önce ressamın kronolojik sırasını yazarak geniş bilgiler edindiriyor. Sanat tarihi, grafik tasarım, resim gibi bölümlerde okuyan öğrencilerin bu çok değerli bilgileri sıkılmadan zevkle öğreneceklerini ve derslerinde çok yardımcı olacağını düşünüyorum. Benim okul zamanıma denk gelseydi bu bilgiler ışığında kesinlikle derslerde daha aktif olurdum ve daha fazla başarı elde ederdim. Ben bu kitaptan çok keyif aldım, başucu kitabım oldu bile. İyi okumalar :)
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat Dehaları
Uygarlığın Ayak İzleri 1: Rönesans'tan Barok Dönem'e Sanat DehalarıCelil Sadık · Epsilon Yayınları · 2019883 okunma