Alıntılarla Yaşıyorum adlı YouTube kitap kanalımda bütün kitaplarını okuduğum yazarlar için detaylı okuma rehberleri paylaşıyorum. Daha çok arkadaşın bu bilgilerden faydalanabilmesi için paylaşabilirsiniz. ⬇️⬇️
İlk romanım
"Takipçi elli bin! Yolun yarısı eder
Dante gibi ortasındayız profilin"
Cahit Sıtkı Tarancı
Arkadaşlar bugün inanılmaz bir şey oldu... 😱 1000kitap tarihinde 50 bin okura ulaşan İLK aile olduk!
İlk olmak her zaman güzeldir. 5 yıl önce buraya ilk katıldığımda kitap yorumlarımı sadece birkaç kişi okuyup geçiyordu. İnsanın çalışma, sevgi ve bilgiyle yapamayacağı şey yok gerçekten. 1000kitap’a değer kattığınız ve beni takip etmeye değer birisi olarak gördüğünüz için minnettarım. ❤️
Nasıl ki bir insanı tanımak yeni bir dünyayla tanışmak ise, kitap okumak da benim için öyle. Kitapları hâlâ ilk günkü heyecanımla okumaya devam ediyorum. Umarım sizlerle beraber yepyeni kitaplar keşfedip kitap kültürümüzü genişletmeye her daim devam edebiliriz.
Dipnot: Sahte alıntılara dikkat edelim :p
Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!
youtube.com/watch?v=5uv-wOV...
İstanbul çok güzel Nihal. Fakat içinde doğup büyüdüğümüz Diyarbakır daha güzeldir. Oranın topraklarında bize yakınlık var. Oranın taşları bize karşı hissiz değildir. Oranın havası ciğerlerimizi iftiharla şişirecek ne de olsa temiz, öz havamızdır. Oranın suları ancak bizim hararetimizi söndürebilir. O muhit içinde ancak biz varlığımızı gösterebiliriz. Ancak Diyarbakır denen yerde, yaşamanın ulviyetini kavrayabiliriz... Velhasıl şekerim, Diyarbakır’ı sevmek bir vazife ve hem de ihmal edilmeyecek mukaddes bir vazifedir.
İstanbul çok güzel Nihal... Fakat içinde doğup büyüdüğümüz Diyarbakır daha güzeldir... Oranın topraklarında bize yakınlık var. Oranın taşları bize karşı hissiz değildir. Oranın havası ciğerlerimizi iftiharla şişirecek ne de olsa temiz, öz havamızdır. Oranın suları ancak bizim hararetimizi söndürebilir. O muhit içinde ancak biz varlığımızı gösterebiliriz. Ancak Diyarbakır denen yerde, yaşamanın ulviyetini kavrayabiliriz... Velhasıl şekerim, Diyarbakır’ı sevmek bir vazife ve hem de ihmal edilmeyecek mukaddes bir vazifedir.
|
Bunu bilenimiz azdır lakin dinimizde gün saymak bid’attır. Ölü ne üçü bekler, ne yediyi; ne kırkını, ne de sene-i devriyeyi.
Merhum veya merhumenin beklediği bir duadır, ruhuna bağışlanmış bir Kur’an’dır, sevabı ona bağışlanmış bir sadakadır. Bu istiğfarı kendisini tanıyanlardan ister; evladından, anasından, kardeşinden ve dünyada iken arkadaş olduğu insanlardan bekler. Yedisinde, senesinde değil; her daim ister, herkesten ister. Bende bu mübarek günlerde rahmetli BABAM için isterim..
Cahit Sıtkı Tarancı dediği gibi..
Neylersin ölüm herkesin başında
Kim bilir nerede nasıl kaç yaşında
Bir namazlık saltanatın olacak
Taht misali musalla taşında..