Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
Binnur Nigiz Yorumları ve İncelemeleri
Binnur Nigiz yorumları ve incelemelerini, Binnur Nigiz kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Binnur Nigiz puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.İçinde Bir Sen’i uzun zamandır kitaplaşması için bekliyordum, hâlen ellerime almış ve bitirmiş olmama inanamıyorum bir nebze. Binnur’un kalemini çok seviyorum, hep sevdim ama bu kitapta berrak bir profesyonellik karşıladı beni. Her şey sihirli bir değnek dokunuşu ile büyüleyici bir düzende gibiydi. Bundan dahası olamaz dedikçe
456 syf.
2/10 puan verdi
Bu yazarın kesinlikle bu kitabı yazarken kendi iç buhranlarını yansıttığını düşünüyorum. Kesinlikle çözülememiş bir baba problemi ve destek alınması gereken psikolojik sorunları olduğunu düşünüyorum.
Kitabın geneli o kadar karamsar bir ruh haline sahip ki okuduğunuz güzel şeyler bile içimizi karartıyor.
Okuduğum çoğu sayfalarda ben ne okudum ya dedim. Onu da geçtim o betimlemeler o iç karartıcı sözler, hiçbir yere varmayan anlamsız edebiyat çabaları. Gerçekten çok yordu.
Ve bu serinin yaş kitlesinı düşününce kesinlikle bir yaş sınırının konması gerektiğini düşünüyorum tetikleyici o kadar çok unsur var ki. Bunun dışında kullandığı argo gerçekten ağır bir argo. 18 yaş altı asla okumamalı.
Bir batağa düşüp başladım seriye neyseki bitirdim ama kesinlikle içimi kararttı.
Bu seri benim Binnur Şafak Nigiz ile tanışma kitabı. Kalemini çok sevdim. Kitaplar çok akıcı ve asla sizi sıkmıyor. Bu kitap ilk kitaba göre daha heyecanlı ve sürükleyici. Olaylar artık şekilleniyor. Kimin ne olduğunu az çok anlıyoruz ve ben Efken karakterini çok sevdim. Dışarıdakilere aslan ama Mahinev'e kedi. Çok tatlı bence şans verin derim. Çoğu kişi wattpad diye sevmiyor ama önyargılı olmayın derim.
Kitaba istekli başlayıp zar zor okudum . Çünkü yazarın diğer kitaplarını okuyan biri olarak diğer kitaplarıyla çok benzerlik barındırdığını söylemeliyim. Yağmurlu bir havada karşı karşıya getirmiyorsa olmuyor yazar . Vaveyla, Asi çakıltaşı, ihtilal ve gül kuyusu kitaplarında karakterler yağmurlu bir havada gerçekleşen bir olayla karşılaşıyorlar.
Yazarın neredeyse bütün kitaplarını okumuş biri olarak şunu söylemeliyim ki bayıldım.
Kitabın girişine özellikle... O anlattığı sahneyi gözlerimde yaşlarla okumadım resmen yaşadım. Beni ağlattığı için bir tık kırıldım yazarıma
Lavin'i anne ve babasının kaybından sonra en çok yıkan Kardelen'in kollarında gözlerini kapatması oldu. Lavin 'in tek ailesi olan Kardelen'in gitmesi Lavin için hayatın bitip cehennemin başlaması oldu. Çünkü tanıdığı ama asla tanıyamadığı Kartal ile sonunu bildiği ama sonunun ne olacağını bilemediği bir oyunun içine girmek zorunda kaldı.
Kartal, kardeşi Kardelen'in ölümünden sonra yaptığı araştırmalarının ardından yolu İstanbul 'a düşer ve tabi ki Lavin' le. Lavin Kardelen için yanmaya da ölmeye de hazırdır.
Ve bunun yanı sıra güçlü hem de çok bir karakter Lavin. Kartal 'a tamam demeyip sus pus olmayan onun her dediğini yapan ona boyun eğen bir karakter olmaması da ayrıca hoşuma gitti.
Kartal ise acısı olan bir abi yani onun yersiz çıkışları bile bana mantıklı geldi. Çünkü kız kardeşi doğal yollarla ölmedi, öldürüldü.
İkinci kitap için hiç bir teorim ve fikrim asla yok. Kim suçlu kim değil kim melek kim şeytan asla çözemedim. O yüzden ikinci kitap için aşırı heyecanlıyım. Ve ayrıca Kartal ve Lavin 'in arasındaki çekim o duygular... Allahım, canım yazarım öyle bir yazmış ve ilk kitabı çok iyi noktalamışsın
Okuyun, kesinlikle okuyun
" Sonunda seni yok etmekten korkuyorum,
- Sorun değil. Zaten silinmiş bir sayfayı yaksan da fark etmez artık."
512 syf.
3/10 puan verdi
Asla okumayın bence. Kitap kötü etkiliyor, hiçbir güzelliği yok açıkçası. Konusu birinci kitaba göre aşırı saçma ve abartılı. Birinci kitapta iki karakterin aşk başlangıçlarını okumuştum ama bu kitapta direk aşkları birlikteliklerle beraber büyüyor. Açıkçası aşktan çok iğrenç sahneler var. Size yemin ediyorum kitabın her bir sayfası yetişkin içerik. O yüzden okumayın derim. Tabii siz tutkulu sahneleri seviyorsanız ağır gelmeyebilir. Kitapta tek sevdiğim şey yazarın anlatımı betimlemeler dışında güzel ve akıcı olması. Kitabı okumamak istedim ama okudum maalesef ki. Zaten yazarın diğer kitaplarına bakarsanız hemen hemen aynı sahneler var. Abartılıyor kesinlikle almayın para da vermeyin. İsraf arkadaşlar daha güzel kitaplar okuyun. Ama dediğim gibi eger yetişkin içerik seviyor iseniz hoşunuza gidebilir.
Sonu hakkında bilgi verecek olursam kızın annesi ölüyor ve kız hastanede hamile olduğunu öğreniyor böyle bir bitiş var.
Okumayın aklınız var ise (bunu dedikten sonra devamini okumam peki cjdjdhdj) neyse okumayın.
Neresinden yermeye başlasam..?
Zaman kaybetmemeniz adına, okumanızı “önermediğim” kitabın yorumunu yapacağım.
Öncelikle bu kitabı okumanız için tek sebep ancak kapağı olabilir. Bunu bilmenizi isterim. Gerisi tamamen zaman kaybı olacaktır. Kitaptaki cümlelerden bazılarını alıntıladığımda ve bu alıntılayacağım yerlerin her sayfada kusma isteğinizi tetikleyecek kadar fazla
Hikayeye anlam katmak için ağdalı dile ihtiyaç yoktur
Serinin tüm kitaplarını okudum ve bazı şeyler gözüme çarptığı için yazmak durumunda kaldım. Kitaptaki tüm karakterler sanki bi karaktermiş de üstüne hafif eklemeler yapılmış gibi sanki hepsi aynı karakterin ya daha neşelisi ya daha duygusalı, çılgını, ruhsuzu vs. gibi ama bakınca hepsi aynı gibi. Mesela kitapta var olan çocuk karakter asla bi çocuk olamamış o da aynı karakteri sergiliyor ve karakter tekelde devam ediyor. Bunun dışında kitabı ağzından dinlediğimiz karakteri birazda konuşmak istiyorum kızımız her şeyden AMA HERŞEYDEN bir bunalım çıkarma derdinde gülüyorlar hemen depresyon moduna giriyor oyun oynanıyor aynı yemek yeniyor aynı birine nasılsın derken bile aynı hep depresif bi düşüncelere girme telaşında sanki iki saniye gülünce karakterin çizgisi bozuluyormuş gibi. Bunun dışında her kitabın neden 700’er sayfa olduğunu asla anlayamadım çünkü üç kitabı 300-400 sayfada anlatabilirdi yazar ama yaydıkça yaymış. Hatta sırf 700 olsun diye ilk kitaptan itibaren küçülerek karınca duasına dönen bi yazı boyutunda var seride. Yazarın Öznur Yıldırım’ın kaleminden etkilenmesi gibi görünen bir durum var ve bu bu seri dışındaki de tüm kitaplarına yansımış durumda. Ve kitapta o kadar çok ölüm, ceset, cinayet, küf, çürümek vs. gibi kelimeler o kadar çok kullanılmış ki insan çok bunalıyor. Bunun dışında okunamaz mı her insanın kendi zevki farklıdır ama bana cidden seri bitene kadar bunaltı geldi. Okumaya başladığım her seriyi bitirme gibi bi zorunlulağa sokmaktan kendimi men edebilsem keşke.
