Andrew Sean Greer

Bay Less yazarı
Yazar
7.1/10
59 Kişi
136
Okunma
3
Beğeni
1.484
Görüntülenme

Hakkında

Amerikalı roman ve öykü yazarı. 1970 yılında Washington'da doğdu. New York'ta şoförlük ve tiyatrolarda ışıkçılık gibi çeşitli işler yaptıktan sonra Montana'ya taşınıp The University of Montana'da okudu. Öyküleri The New Yorker, Esquire ve The Paris Review'da yer almıştır. Bir Evliliğin Öyküsü'nün yanı sıra "The Confessions of Max Rivoli","How It Was for Me" ve "The Path of Mino Planets" isimli kitapları yayımlanmıştır. San Francisco'da yaşamaktadır.
Unvan:
Amerikalı yazar
Doğum:
Washington, 1970

Okurlar

3 okur beğendi.
136 okur okudu.
4 okur okuyor.
107 okur okuyacak.
12 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Modern olan hiçbir şey yok... Keşke her gece yıldız ışığı altında ve mumlarla ve yapacak hiçbir şey olmadan geçse. Ne çok vaktimiz olurdu... Biraz boğuk sesiyle devam etti: "Öylesine değişik bir yaşamı düşlemek güç. İnsanın aklında hep ışık vardı herhalde. Kışın karanlık bastığında ve fazla ışık olmadığında insanlar her şeyi günbatımından önce yapmak zorunda kalırdı; eh, o zamanlar taşra yollarında sokak lambası yoktu, değil mi? Ne kadar ürkütücü. Üstelik geceleri mum ışığı dışında okuyamazdın da ve olasılıkla mumlarını çok idareli kullanırdın. Bizim yaptığımız gibi değil yani. Kendi mumlarını kendin yapardın, eğer okuyorsan onlar senin her şeyin olurdu. Ve okumak zorunda olurdun, başka yapacak ne bulurdun ki? İnsanların giyinip kuşanacağı pek az iyi giysisi olurdu, o yüzden pek dışarı da çıkmazlardı. Salonları ya da Wardian sandıkları ve kaleydoskopları ya da büyülü fener gösterilerini izlemek gibi zırvalıkları da yoktu. Sadece... insandı onlar. Düşünsenize."
Gülüp geçmekten başka yapacak şey yok. Bu her şey için geçerli.
Sayfa 38 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Zamanı çarçur etmelisin." "O nasıl olacak?" "Bugün yaptığın gibi plaja gelerek. Ot içip sarhoş olup bol bol seks yaparak." Sigarasından bir nefes daha çekiyor. "Bence dünyadaki en üzücü şey yirmi beş yaşındaki birinin borsadan söz etmesi. Ya da vergilerden. Ya da emlak işlerinden, anasını satayım! Kırkına geldiğinde zaten başka şey konuşmayacaksın. Emlakmış! Yeniden ipotek lafını ağzına alan bütün yirmi beşlikleri vuracaksın. Sen aşktan, müzikten, şiirden söz et. Bir zamanlar mühim bulduğumuzu unuttuğumuz şeylerden. Sözümü dinle, her günü boşa harca."
“ On yaşındayken, annemizi korkutacak yüksekliğin ötesindeki ağaç dallarına tırmanırız. Yirmi yaşında, yatakta uyuyan sevgilimize sürpriz yapmak için yurdun penceresine tırmanırız. Otuzunda, deniz kızı yeşili okyanusa atlarız. Kırkında, bunlara yapanlara bakıp gülümseriz. Peki ya kırk dokuzunda?”
Sayfa 104Kitabı okudu
... birinden aşkını ve acısını anlatmasını istemenin anlamsız olduğunu biliyor. Anlatılmaz ki. Gökyüzünü işaret edip, “İşte şu, şuradaki yıldız,” demek kadar faydasız, muğlak bir şey olur bu.
Sayfa 228Kitabı okudu

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
210 syf.
·
Puan vermedi
Evet bu kitap yazarımızla tanışma kitabım oldu. Değişik bir kitaptı diyerek söze başlıyorum arkadaşlar. ''Sevdiklerimizi tanıdığımızı sanırız'' İşte bu cümle öykünün can alıcı sözü. gerçekten tanıdığımızı sandığımız insanlar, hatta bunlar en yakınlarımız dahi olsa mutlaka bilmediğimiz yönleri ve sırları vardır. . Kim bilir neleri gizliyorlardırlar.... Bana göre, herkesin bir gizli bir sandığı var. Kiminin yüzeye yakın gömülü, bir gün ortaya çıkmak için hazır bekliyor. Kimin ki ise, çooooook derinlere gömülü. O çoook derinlerde olanlar en acılı, kimsenin duymak istemeyeceği türden sırların olduğu sandıktır. Umarım sizlerin sahip olduğu sandığı o kadar derine gömülü değildir:(( Bir sabah kapınız çalıyor ve o açtığınız kapı ile hayatınızın tepetaklak olması konu ediliyor kitapta... Yazar yarattığı karakterlerle dönemsel bir gerçeklikten yola çıkarak, yaşanan savaşları, politik oyunları, korku ve baskının egemen olduğu; özellikle ırkçılığın üst noktalarda olduğu dönemdeki Amerika'yı anlatıyor bize. Okurken öykünün yanı sıra o döneme ait bir çok bilgiye de sahip olacaksınız. İyi okumalar.. Kitapla kalın..
Bir Evliliğin Öyküsü
Bir Evliliğin ÖyküsüAndrew Sean Greer · Everest Yayınları · 20113 okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bay Less, 2018 Pulitzer Kurgu Ödülü'nü almış, güzel ve özgün bir eser. Bir kere yazarın dili çok iyi, eser çok alışık olmadığım bir yerden başlamış anlatmaya.Bay Less, 50 yaşında, gay bir yazar, kitapları hak ettiği ilgiyi yakalayamamış, Less dokuz yıl birlikte olduğu eski sevgilisinin düğün davetiyesini görünce kabuklarını kırar ve kendine dünyanın dört bir tarafından gelen program , seminer gibi teklifleri kabul eder ve Meksika'dan Hindistan'a, Japonya'dan İtalya'ya, Fransa'ya, İtalya'ya uzanan bir yolculuk silsilesinin içinde oradan oraya savrulur. Bu arada geçmiş ile kendisi ile yüzleşir, anılarına gider ve geçmişten gelen arkadaşları, tanıdıklarıyla karşılaştığında kendiyle ilgili yeni şeyler keşfeder, sorgular, fark eder. Aklında aşk acısını unutmak vardır ama hayat ile ilgili de çok şeyi bize düşündürür. Oradan oraya seyahat ettiren kitaplara ayrı ilgim olduğu gibi Less karakterinin zihninde, geçmişinde ve yolculuklar esnasında yaşadığı düşündüğü yeni şeylere tanık olmak da çok hoşuma gitti. Geçmişle o anı harmanlayan kurguyu ve üslubu beğendim, sonundaki anlatıcı kısmı da ayrı bir sürprizli detaydı. Ayrıca herkese geçmişi ile hesabından alnının akıyla çıktığı bol seyahatli ve aşk dolu güzel günler dilerim.Bu da içimden geldi.
Bay Less
Bay LessAndrew Sean Greer · İthaki Yayınları · 2019121 okunma
208 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bir Evliliğin Öyküsü
Gerçekten de evliliklerin yıllar geçmiş olmasına rağmen bilinmeyen yönleri, tanıyamadığımız eşler ve eşlerin hiç konuşulmamış sırları var mıdır? Bu sorunun cevabı evet vardır. Hem de hiç tahmin etmediğiniz ve evet ya bunu ben nasıl düşünemedim dedirtecek cinsten. Yazarın o kadar sessiz bir kalemi var ki , adeta bize öyküyü fısıldayarak anlatıyor. Bayılmadım ama sevdim.
Bir Evliliğin Öyküsü
Bir Evliliğin ÖyküsüAndrew Sean Greer · Everest Yayınları · 20113 okunma