Bitmiş olanla başlamamış olan arasında bir boşluk olduğu için Pazar akşamları bize ait değildir. Belki de bu yüzden bu akşamlarda ruhumuz yoksulluktan yorgun düşüyor.
Tıpkı çıktığım yolculuklar gibi, görüştüğüm insanların sayısını da seyrelttikçe seyrelttim. Kendimle kendim arasında gidip gelen yeni bir yol açtım. Günler, niçin uzadığını, niçin kıvrıldığını bilmediğim bir sarmaşık gibi dolanıp durdu boynuma. Dünya, bensiz de dünyaydı; darılmadım...
"İnsanlar arasında kurulan ilişkilerden en eşitsiz olanlarından biri, zalim terbiyeciyle dünyayı henüz yeni talim etmeye başlamış ve ruhu örselenmeye hazır insan arasında kurulmuş olanıdır.Bu öylesine bahtsız bir ilişkidir ki; zalim terbiyecinin şiirden uzak, ezgisiz ve alabildiğine kaba gücü, yeni yetmenin bütün hayal perdesini birkaç dokunuşta doğrayı vermiştir. Bu tür terbiye edicilerin mantığı basittir: Kuralları konulmuş ortalama iyi insanı üretmek için, her yeni doğan çocuğu hayatın tornasından geçirmek gerekir."