46’lık dergisi birçok psikoloğun, profesörün, yazarın ve şairin bir araya gelmesiyle oluşturulan bir fikir, sanat, edebiyat ve psikoloji dergisidir. Sanat, edebiyat ve psikoloji konularını işlemeyi hedefleyen ’46’lık’ dergi ilk sayısıyla Kasım 2018'de okurlarla buluştu.
İki ayda bir okurla buluşan edebiyat ve psikolojiyi harmanlayan dergi, Türk Ceza Kanunu'nun 46'ıncı maddesine atıfla 46'lık adını almış.
Yazar kadrosunda çok sayıda psikolog tanınmış yazar ve sanat dünyasından kişiler bulunan dergide edebiyat, sanat ve insan psikolojisi bir arada inceleniyor.
Tam adı:
ISSN: 2651-3765
Unvan:
Periyodik fikir, edebiyat, sanat ve psikoloji dergisi
Sevgi, arkasından koşarak yakalayacağın bir hedef değil zaten.
O hep seninle, yanı başında, avuçlarında. Vereceksin korkmadan. Sevgide cimrilik yapmayacaksın, oluk oluk akacak paçalarından. Sevgi kısmaz ağzını kesenin. Koşulu yoktur, şarta da dayanmaz. Dünü, bugünü, yarını olmaz, Hesaplanmaz. Dolu dolu verilir sevgi. Verdikçe alınır. Sen seversen, dünya sever. Bir kişiden ne mi olur? İnsanoğlunun tümü birer kişinin toplamı değil mi zaten?
Çok şey olur, bir tek senin sevginle çok şey olur. Ama neyle başlayacaksın öyle mi? Kendinle. Hepsinden önce sevmeye kendinle başla. Sevildiğini severek hisset, sevdiğini sevilerek yaşa.
-önceki neslin içinde kalan ukdeyi gerçekleştiren ya da yaşanmış felaketin rüzgarından aksi bir istikamete savrulan yavruların psikolojisini;önce görmek sonra bilimsel zemine oturtmak psikolojinin işi değil mi?
Düştüm bir 46'lık batağına çıkarabilene aşk olsun. Harika bir dergi arkadaşlar edebiyat, kültür ve sanat alanında her daldan yazıları olan. Toplumca şu çok uzak olduğumuz 'empati' kavramını insana derinden veren bir dergi tavsiye ederim çokçaa... (Empati yeteneği yüksek arkadaşlar kesinlikle okuyun çok seveceğinize eminim.) Toplu olarak almak isteyenler olursa linkini paylaşabilirim. Keyifli okumalar şimdiden. 🌼
Çıkmaz sokağa girdiğimiz için değil, çıkmaz olduğunu fark edip geri döndüğümüz için de değil, çıkmadığını bildiğimiz halde o sokakta kaldığımız içindir en büyük mutsuzluğumuz. Geriye dönmek, kaybetmeyi çağrıştırsa da, onca yol, o kadar emeğin karşılıksız kalacağını düşündürse de hayatın pek çok anlamı, vazgeçtiklerimizde saklıdır.
Hayatın altının üstüne geleceğini düşünürüz ya o anlarda... Ne demiş Şems-i Tebrîzî? "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?"
Psikolojiye merakınız varsa kesinlikle okunması gereken bir dergi olduğunu düşünüyorum. İlk defa okuyorum dergiyi, bundan sonra takip edeceğim bir dergi olacak. Yazıların yazarlarının psikolog ve psikiyatrist olması da işin ehli olan kişilerden faydalanabilmeyi sağlıyor. Psikolojinin yanında edebiyata da yer veriyor. Bu sayısında Nazım Hikmet'e yer vermiş. Hasılı okunması gereken bir dergi, tavsiyemdir. . :)
Editörü ve yazarı olmak mutluluk verici. Her sayı üzerine koyarak gideceğine eminim. Psikolojiyi edebiyatla buluşturmak da ayrıca güzel bir seçim. Dergilerin kapandığı dönemde dergi çıkarmak da tam 46'lık
Mükemmel bir dergi. Okurken sıkılmadığım ilk dergilerden biri olabilir. Özgürce ifade edilen kavramlar… Ayrıca çok bilinmemesi de beni biraz mutlu etti. Kapağındaki Bukowski beni fethetmiş olsa da içerik de gayet etkiliydi.