Yamtar

599 syf.
6/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Din üzerine bakışı, ayinler, totemlerden bahsedilmekte. Özellikle Avustralya'daki totem ve ayinlere yer verişi dikkatimi çekti. Bilim ve dinin çok fazla ayrılmadığı küçük yerlerde birbirlerine karşı olduklarından bahsetmektedir. Ayinlerde insan kanının önemli bir unsur oluşundan konu edilmesi aklıma izleyenler için Vikingler dizisinde insanların kendini seve seve kurban olarak vererek derisinin yüzülerek ölmeyi kutsal kabul edilişleri günümüze gelene kadar neler neler yapıldığını ve bazı coğrafyalarda değişik türden vahşice diyebileceğimiz ayinlerin varlığı halen ilkel din kavramının devam ettiğini anlıyoruz. Güzel bir eser, herkese bol kitaplı günler dilerim.
Dini Hayatın İlkel Biçimleri
Dini Hayatın İlkel BiçimleriEmile Durkheim · Eskiyeni Yayınları · 2011124 okunma
Reklam
213 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitaplığımdaki Atsız külliyatından bir muhteşem kitap daha bitti. Osmanlı'nın kuruluş dönemini yaşayarak ve yaşayanlardan dinleyerek yazılmış o dönemi anlatan en iyi kaynak kitap olduğunu tarihçilerde bahsetmekte oluşu kitabın değerini arttırıyor. Vaka-ı name şeklinde fetihlerin nasıl ve kime karşı yapıldığını ve sonrasında neler olduğundan bahsediliyor. Fatih Sultan Mehmet döneminde kitap son buluyor. Kitap içerisin memleketime ait bazı yerleşim yerlerine yer verilmesi de ayrıca beni mutlu etti. Osmanlıda da devlet yöneticilerinin Akçeli işlere girerek padişahın yanlış kararlar almasını sağlıyor. Bunun sonucunda boğdurularak öldürülen vezirlerde olmuş. İstanbul'un fethi sonrası Anadolu'nun heryerinden oraya yerleşim için halka çağrılar yapılmış. Ülkemizdeki birçok yerleşim yerinin Osmanlı döneminde o yöreye hükmetmiş kişilerden geldiğini görüyoruz. Bunun bir örneğini verecek olursam; Aksaray ilinden sürgünle İstanbul'a gönderilen kişiler şuan İstanbul semti olan Aksaray'a yerleşmişler ve orası o isimle anılır olmuş. Kitapta bahsi geçen birkaç hayır binasını görmüş olmamda güzle bir duygu. Genel itibariyle birinci ağızdan yazılan tarih nerdeyse hiç karşılaşılmayan bir durum olduğundan dolayı verdiği bilgiler güzeldir. Büyük üstad Hüseyin Nihal ATSIZ'ın derlemesi kitaba ayrıca daha büyük bir anlam katmıştır. Herkese bol kitaplı günler dilerim.
Aşıkpaşaoğlu Tarihi
Aşıkpaşaoğlu TarihiDerviş Ahmed Aşıki · Ötüken Neşriyat · 2017430 okunma
109 syf.
9/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Cengiz Dağcı 'nın kitaplarını alalı epey zaman geçmişti. Sabah kitabı elime alarak okumaya karar verdim. Kırım'ın Yalta kenti Gurzuf köyünde geçen hikayede daha doğmadan babasını kaybeden ve bebekken annesi de ölen hem öksüz hem yetim Niyazi 'yi anlatıyor. Kitabı okurken yazarın hayat hikayesine baktığımızda kendi yaşamından alıntılar olduğunu görüyoruz. Üniversite 2. Sınıfa giderken dedesinin ölmesi ve amcalarının farklı bir şehire taşınarak eğitim hayatını idame ettirecek gücü kendinde bulamıyor ve milletçilik düşüncesi ağır basan Niyazi'nin hayatta çektiği sıkıntılar baş gösteriyor. O şehirden o şehire giden genç çokça yoksulluk çekiyor. Kitabın sonunda yıllar sonra geri döndüğü köyü ve karşılaştığı durumu anlatıyor. Kitabı okurken yazarın da bahsettiği dünyaya 100 yıl geç gelmişim lafını bende kendimce yüzyıl önce doğsaydım diye düşünmeden edemedim. Ne olurdu; muhtemelen bir köyde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak savaş döneminde genç yaşta askere gider büyük ihtimalle şehit düşer yada gazi olarak köyüme geri dönerdim. Yoksulluk içindeki halk gibi ülkemizin yabancı işgalinden kurtuluşu için elimden geleni yapardım. Kitapta aslında bu dünyada yalnız kalmayı, yıllar sonra doğduğun evi, topraklara geri döndüğünde seni tanıyan kimsenin olmadığını görüyorsun. Az önce haberde gördüğüm Kırım Tatar Sürgününün 80. yılı olarak Cumhurbaşkanımız anma töreninde açıklama yapmış. Bu durumu öğrenmemde kitabın önemini ortaya birkez daha önr çıkarıyor. Yazarın diğer kitaplarını da okumaya çalışacağım. Bol kitaplı günler dilerim.
Dönüş
DönüşCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 2013291 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
353 syf.
8/10 puan verdi
·
55 günde okudu
Kötüden iyiye doğru gideyim. Kitabın sonuna yaklaşırken kitabı biraz nette araştırayım dedim. Kitabın üçleme olduğu ve son kitap olduğunu görmem keşke önceki iki kitabı da okusaydım dedirtti. Konuya dönecek olursak; bir reklam firmasında çalışan adamın resimlerinde fiziksel bir alanının çekilmiş olduğu kızı merak edip onu bulması ve akabinde birlikte bir arayış işine başlıyorlar. Aradıkları şey kitabın adında bulunan "Yaban Koyunu". Kitapta kişi isimlerine yer verilmiyor sadece sonradan isim alan kedi "Ringa" var. Bir resimden yola çıkarak Japonya'da araştırmaya başlıyorlar. Hiç kimsenin bilmediği sadece resmi bulunan bir koyunun peşinde ordan oraya giderek bu süreçte yaşadıkları anlatılıyor. Kitap genel anlamda günlük okuyor gibi içine çeken bir yapıya kavuşuyor ve "sonra ne olacak" dürtüsü ile hızlıca kitabı bitirmenizi sağlıyor. Yazarın yazım diline alıştığımdan dolayı bana güzel düşüncelere sahip olmamı sağladı. Denk gelirsem ilk iki kitabı da okuyacağım. Herkese bol kitaplı günler dilerim.
Yaban Koyununun İzinde
Yaban Koyununun İzindeHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20122,036 okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Baş karakterimizin bir evde kiralık oda tutarak gelişen ordaki iri mavi gözlü, inci dişli ve beyaz tenli Katherina'ya aşkı ve ev sahibi yaşlı adamın büyücü diye tabir edildiği ve genç kıza aşkı için baş karakter Ordunov'u evden uzaklaştırmaya çalışması şeklinde gidiyor. Kitaptaki betimlemeler çok harika. Herkese bol kitaplı günler dilerim.
Ev Sahibesi
Ev SahibesiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202210,5bin okunma
Reklam
Reklam
364 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.