kendi şiirimi bir dergide görmenin verdiği sevinç...
Rengârenk toprakta bir ayağım çıplak, bir ayağım çorapla geziyorum
Kandan kırmızı tablalar.
Nutkunu yediğimiz yerküre sofrasında
Dalından dalından yemişler
Yemişler ki
Sonuncuyu yedirememişler
Bereketini
Bilemeden.
Körden kör tabelalar.
Bir yüz vardı, kulakları yırtılı
Bir ağız vardı, dili
Arandı
Gündüzün geceleğinde
Dört nala ya, dört nala usul
Topal – ca
“topalcana”
Mordan mor şempanzeler.
Kısır kalmış şu kapana kısılılara
Bakırca bak
Toprak! (Seslen-iş) ne bilgeler bilgesi pencerende
Bir ağacın tepesinde koşar adım yürüyor
Lakin bu hayal edilebilecek, yadsınacak
Şey değil.
ilgilenilmesi gereken o kadar çok
saçmalık var ki, hoşuna gitsin
ya da gitmesin.
kimi her şeyden vazgeçip
bir köşede çıldırır;
ben henüz buna cesaret
edemedim - henüz.
son kışım
bu son fırtınayı dünyanın nazarında
fazla ciddi olmayan bir şey
olarak görüyorum;
kaygılanacak ve dikkate alınacak
daha önemli o kadar çok şey varken.