Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yürüyen Kelimeler

Yürüyen Kelimeler
@unutma_edimi
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
#145015573 #147770329
3148 syf.
·
Puan vermedi
Tamamen ve derinden aşka adanmış bir roman. Bir anlamda, sevebileceğimiz ve sevmemiz gereken farklı yolların bir özeti olarak hizmet ediyor. Elbette, ana kavrayışlarından biri, sevmememiz gereken yollardır - bu, yanlış kişiyi veya yanlış şekilde sevmek anlamına gelebilir. Proust'un daha çok aşk mı yoksa kalp kırıklığı mı hakkında yazdığını
Kayıp Zamanın İzinde
Kayıp Zamanın İzindeMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 2021563 okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
. Hayatımızın her anında kaygıdan bahsediyoruz, strese bedensel bir tepki olarak ya da belirsiz bir endişe olarak değil, varoluşsal bir tepki olarak... Bu kaygı biçimini resmileştiren ilk filozof Søren Kierkegaard'dı. Kierkegaard, Hegel'in, insanoğlunun kaçınılmazlığa zincirlenmiş olduğu, insan bilincinin sürekli tarihsel gelişim
Kaygı Kavramı
Kaygı KavramıSoren Kierkegaard · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018638 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
. William Hazlitt, 1823'te hayatının acı bir döneminde, önceki çalışmaları ve evliliğinin dağılmasıyla ilgili artan tartışmaların ortasında "Nefretin Hazzı" (Zevki) kitabını yazmıştır. Fransız Devrimi sonrası dönemde gelişen çiçekli romantik edebiyattan iğrenen Hazlitt, Jean Jacques Rousseau, Edmund Burke ve çeşitli tanınmış İngiliz şairlerin eserlerinden ilham almış. Betimleyici eleştiri mesleğini yapan ilk İngiliz yazarlardan biri olarak tanınmıştır. İnsan yeteneklerinin uç noktalarından büyülenen Hazlitt, bu makaleyi yalnızca nefretin hazlarını değil, gerçekçiliğin hazlarını da anlamak için bir savunma olarak yazmıştır. Paylaştığım kısa cümlelerden de anlaşılacağı üzere; gerçekliğin hazlarının insanda acı da olsa kayda değer mutluluk olduğunu ifade etmiştir. ...
Nefretin Hazzı
Nefretin HazzıWilliam Hazlitt · Zeplin Kitap · 201921 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
384 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Paulo Coelho'nun ülkesinde yoksul çocuklara ve yaşlılara yardım etmek adına Paulo Coelho Enstitüsü’nü kurduğu ve bu vesileyle insani boyutu çok önemli bir iş yaptığını bilmeyen yoktur. Kitap gelirlerinin bir kısmı da bu enstitüye aktarıldığını okumuştum. Allah kabul etsin diyorum. Bu yönüyle benim için de kıymetli bir yazar. Kitabı kısa bir cümle ile özetlemek istiyorum : Paylaşım metinleri ve yazarın kitabın önsözünde ( burada paylaştım) belirttiği gibi ; insanın yani bizim nerede olduğumuzu yâda nerede durduğumuzu sorgulayan ve düşündüren bir kitap. Bir çok insanın uğruna her şeyini feda edebileceği bazı kavramlar olan maddiyat, ün ve sair sıfatlara sahip olması ve sonrasında kaybedebileceği bazı değerlerin farkına varılmasıyla insanın içine düştüğü psikolojik çöküntü ve çıkmazları anlatan bir kitaptır. Ezcümle : Sahip olduğun her ne olursa olsun, sahiplik erdemini unutursan yüreğine yetmeyen, doyurmayan bir o kadar açlık ve susuzluk girdabında yok olursun.
Kazanan Yalnızdır
Kazanan YalnızdırPaulo Coelho · Can Yayınları · 20091,609 okunma
143 syf.
·
Puan vermedi
Abdurrahim Ali Ural'ın Samsun ili Ladik ilçesinden olduğunu bilmeyen yoktur. Sadece yazar demek haksızlık olur. Aynı zamanda şair, öğretmen, editör, edebiyatçı, Arap Dili ve Edebiyatını çok iyi bilen, basından takip ettiğim kadarıyla çok vicdanlı bir insan olduğu söylenen (Bu çok kıymetli hepsinden.) yazar. Denemelerden oluşan "Resimde Görünmeyen" kitabından mihenk sözler. Görünmeyeni görmek... Kitabın isminden de aşikar ya "görünmeyen" kelimesi çok mühim ve ilk dikkat çeken kelime, hatta en çok takıldığımız merak uyandıran kelime. Tabiki çok mühim ve kıymetli bir kelime. Yansıtılan dışında kalan, kimselerin bilmediği, bilenlerin de oluşabilecek sorumlulukları göze alamadığından gizlemeye çalıştığı gerçekler. Retinamızın arkasında canlanan resimleri bir bir canlandıran tasvirleriyle düşündüren satırlar. Kitapta takıldığım en içli, en hakikatli fakat en haksız metin : "Birini sevmek prim yaptığı süreci onu sevenler, sevdikleri gözden düşünce, gözünü oyuyorlar sevgilerinin" Zamanın ateşinde yanmamak zamanda asılı kalmamak ve zamanın insafına acı bırakmamak için ; Yazarın dediği gibi yalnız kendilerini sevenler ve başkalarının suretinde kendine tapan görünmeyenleri görmek dileğiyle... Bir nefeslik bu kitabı lütfen okuyunuz.
Resimde Görünmeyen
Resimde GörünmeyenA. Ali Ural · Şule Yayınları · 2018917 okunma
Reklam
90 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Haruki Murakami’nin uyuyamama hastalığı olan bir kadının uykusuz geçen yaşamından bölümler anlattığı hüzünlü kısa bir öyküsü... Monoton bir hayat, gündelik zamanın her anında bizlerin de yaptığı gibi mutad iştigaller... 17 güne yakın bir zaman hiç uyuyamama ve bu uykusuzluk sonunda gördüğü bir kabusla hayatının yeniden şekillenmesi... Daha çok kitap okuyarak, daha çok düşünerek zamanı kovalaması... Murakami, bu hikayesiyle aslında bir kadının ruhsal dünyasına da uzanıyor. Kadınları anlamak, onların dünyasında tekdüze bir hayatın nasıl hezeyena sürüklediği, bu hisleri çözmeyi amaçlamıştır. İnsanın zamanın içinde boğulduğu anlarda, kendine bile açıklamada güçlük çektiği düşünce ve duygularla nasıl mücadele ettiğini çok güzel ve bir o kadar duygusal ifade eden yarım kalan bir hikâye tadında öykü. Düşünce çemberinde boğulan, monoton bir hayatın girdabında olan ve yarım kalan şeyleri sevenler mutlaka okumasını tavsiye ediyorum. Bittiğinde üzüleceksiniz, ama üzülmeyin.
Uyku
UykuHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20153,124 okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Mücellâ : Osmanlıca bir kelime olup parlatılmış, cilalı anlamında bir kelime. Zamanın daha ağır aktığı, hayatın ritminin daha çok mahalle aralarında karar bulduğu vakitler. Gaz lâmbasının ışığında içilen nohut kahvesinin ağızda buruk bir tat bıraktığı dönemler. Arka planda Türkiye, pek çok çalkantının içinden geçerken bile kendini bildi bileli çeyiz işleyen bir genç kız Mücellâ. Adım adım hayattan çekilirken bunu neredeyse hiç fark etmeyen… Neyi beklediğini bilmeden bekleyen… Derken günün birinde, kıyısında kaldığı hayata son bir çabayla dönmek isteyen… Sümbül kokulu bembeyaz yastık kılıfları, kanaviçe işli peçeteler, uçları fistolanmış havlular, çeyiz sandıkları arasında… Hanımeli, yasemin ve leylâk kokulu yaz ikindileri gibi uzun kış gecelerinde de, ya çardağın altında ya hep o soldaki pencerenin içinde… Mücellâ’nın dupduru ve çarpıcı hikâyesi. Bu tarifler "Mücellâ'nın saf ve munis çehresini de simgeliyor. Bu güzel kavram; şair ve yazar Nurullah Genç'in de dizelerine hüzzam makamında ki notalar gibi düşüyor : Keşke bir gölge kadar yakınında dursaydım O mücella çehreni izleseydim ebedi Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,1bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
Dostoyevski'nin 1848 yılında yazdığı bir aşk hikâyesi.Beyaz, aşk dolu geceleri, yağmurlu, üzgün bir sabahın takip ettiği, romantik ve coşkun duygulardan hayatın gerçekliğine dönüşü anlatan bu eser coşkun bir üslubu barındırmaktadır. Dünyanın en güzel, en rakik, en hissiyatlı, en gözyaşılı, en vaveyla, en trajik aşk romanı. Hayat ile hayal
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,9bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Hayata, sevgiye ve aşka karşı düşünceleri ifade eden, yaşanması gereken bir hayat olduğunun altı çizilen bir yapıt. İstek kipinde ne güzel çekimlenmiş cümleler. Nathanael ; yazarın sevdiği bir kadın dostu, coşkun bir dille ona olan duygularını mektup tarzında böyle seslenerek yazmış. Fakat bu notları okuduktan sonra, kül halinde yırtılıp atılmasını da istiyor. Bu çok düşündürücü. Bildiği birşeyler olmasa demez elbette. "Dün şurdaydım, bugün hurdayım..." diyen yazar, böyle bir dilekten sonra hurdaya döneceğini bildiği için yırtılıp atılmasını istemiş de olabilir. Mektup tarzı romanların hep bir 'sesleniş, özlem ve hüzünlü karakteri vardır. Duyguya önem verenlerin okuması gerektiğine inanıyorum.
Dünya Nimetleri ve Yeni Nimetler
Dünya Nimetleri ve Yeni NimetlerAndré Gide · Can Yayınları · 2019455 okunma