Lotr, Metro, Witcher, gibi fantastik serileri okumayı severim. Ayrıca Küçük mucizeler dükkanı gibi hayat üzerine olan romanlara bayılırım. Kendim de hayat üzerine uzun soluklu seri yazıyorum. Buraya ekleneceği gün için sabırsızım
Ben hep böyle yalnız mı yaşayacaktım. Hiç mi bir sevenim, bir sahibim olmayacaktı. Bu ceza ne zaman bitecek, ben ölmeden bu dünya bana hiç mi kucak açmayacaktı.
Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
5 yaşında, yoksul bir ailede büyüyen afacan bir çocuğun hikayesi. Bir çocuğun bakış açısından ve hayal gücüyle yazılmış. Zaman zaman güldüren, zaman zaman ağlatan çok güzel bir kitaptı.
Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu ve kesinlikle diğer kitaplarını okuyacağım.
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022231,6bin okunma
Dünyayı ilgilendiren konularda önemli toplantıların gerçekleştiği bir malikanede çalışan başuşağın hayatını anlatıyor.
Karakterimiz işine ve işverenine o kadar bağlı ki, insan olmayı unutmuş. Duygulardan yoksun, mantığının kölesi olmuş bir robot gibi. Açıkçası anlatılan şeyler de hep bunun üzerine -başuşak nasıl hizmet etmeli vs.- olduğundan ötürü okuması keyifli değildi.
İşi hayatı olmuş, insanlığını bir kenara bırakmış bir karakterin hayatı. Sinir bozucu ama aynı zamanda -böyle insanlar da var- dedirtecek seviyede düşündürücü.
Günden KalanlarKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20195,3bin okunma
4. kitapla beraber Bob ve Vietnam olaylarının gizemi aydınlandı.
Bu kitapta ağırlıklı olarak ilişkilerini toparlamaya çalışan karakterlerin hayatlarına konuk olduk. Her anlamda inişli çıkışlı bir kitaptı. Dedektifin hayatının da bu kitaba dahil edilmesiyle gizem, polisiyeye de girilmiş.
Dizi izler gibi devamında ne olacağını merak ettiriyor.
1. Kitap (
İtfaiyecilerin işlerinin yangınları söndürmek yerine, yangınları çıkarmak olduğu; kitapların yasaklandığı ve bulundurmanın suç olduğu, yakıldıkları bir geleceği anlatıyor.
İnsanların köleleştirildiği, kalıplara sokulduğu, şiddetin normalleştirildiği bir dünya.
Böyle bir dünyada kitaplara karşı merakı olan itfaiyeci bir karakterin başından geçenlere eşlik ediyoruz. Konusu ilgimi çektiği için almıştım ancak okumaktan aşırı keyif aldığım bir kitap olmadı.
Artık kimse dinlemiyor. Duvarlarla konuşamıyorum, çünkü bana bağırıyorlar. Karımla konuşamıyorum; duvarları dinliyor. Söylemem gereken şeyleri birilerinin duymasını istiyorum sadece. Ve yeterince uzun konuşursam belki anlamlı gelirler.
Bir olay sonrasında yıllarca komada kalan biri, komadan çıktıktan sonra tekrar aynı kişi olabilir mi?
Kardeşinin bakış açısından yazılmış, monolog anlatım tarzı var.
Fazla ilgimi çektiğini söyleyemem.