"Yalnızca yürüdün, hep yürüdün," diyorum kendi kendime. "Şimdiye kadar hiçbir zaman hayatını, tutunabileceğin şeyler üzerine kurmadın ve hiçbir zaman 'nereye?' sorusuna verilecek bir cevabın olmadı...
Be hey “Yapsak ne olurcu” madrabaz takımı, be hey vurdumduymaz, kılı kıpırdamaz his yoksunu kibir abideleri, be hey umursuzluk deryasının kokmuş sefineleri, görün, duyun, anlayın.
Bizler yığın değil şahsiyetli bireylerin cem olmuş haliyiz. Birlikteki rahmete inanan ve tabi olanlarız.
Evlatlarımıza karşı mahcup, hakka karşı mahzun olmamak için susmayacağız, duyuracağız, duyuracağız, duyuracağız.