Serinin devamı ve sonu olan bu kitap, açık söylemek gerekirse ben bambaşka şeyler düşünürken olay daha başka yerlere gitti. Yani klasik Türk dizisine bağlanacak diye düşünüyordum ancak hiç de öyle olmadı ve beni ciddi anlamda şaşırttı. Bazı bölümler de hare ye ne kadar kızsam da onun gözünden bakınca ciddi anlamda haklı oludğunu fark etmek kaçınılmaz son gibi bir hal alıyor. Ateşin bilerek ama istemeyerek yaptığı ihanet bana çok saçma gelmişti açıkçası ama konu da zaten buradan patlıyor ya :) . Kitapta beni güldüren sayılı karakterler mevcut ve tabii ilk sırada sezgin yer alıyor, çok fazla boş boğaz olduğu yanı sıra da gerçek bir abi korma iç güdüsüyle hareket etmesi muhtemelen herkesin gönlünü kazanmıştır ayrıca yaptığı şakarlarda bence komikti ve yerinde şakalardı. Hemen ardından tabii ki Mendes geliyor, o tam bir kokoş yani süslü ve baskın karakteriyle ortaya çıkıyor. Onunla ilgili bölümleri okurken kahkaha atmamak elde değil yorumları vs. ciddi anlamda insanı güldürüyor ve kendini sevdiriyor.
Sanırım aklıma gelenler bu kadar seri tamamı okunmalı bence yazar ciddi anlamda güzel yazmış ben çok beğendim.
Sen esirliğim ve hürriyetimsin,
Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
Sen memleketimsin.
Sen ela gözlerinde yeşil hareler,
Sen büyük, güzel ve muzaffer
ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin...
Nazım Hikmet
Bir zamanlar onun için bu dizeleri ben söylemiştim. O anki heyecanımı ve titreyen ellerimi hatırlayabiliyordum. Beni keyifle ve hayranlıkla izleyişini, sayesi saniyesine hatırlıyordum....
Onunla kırık hatıralarımızın üzerinde dans ediyorduk.
Sayfa 135 - Şarkı ; herşeyi yak - dumanKitabı okudu
" Sana ne olduğunu öğreneceğim. O gözlerinden kederi sileceğim. Sen bana istediğin kadar git, de. Ben sadece git, dediğini duymak için bile sana bin defa gelirim turunçgil. "