Yine bir Cengiz Aytmatov klasiği, yine bir mükemmel eser...
Her kitabında beni ayrı ayrı büyüleyen güzel yazar... Bugün de yıl dönümün, ruhun şad olsun. Böylesine güzel eserleri bizlere bıraktın, ne de güzel yaptın... :)
Her kitabına başladığımda beni saran o müthiş atmosfer, kendimi bütün olayların selinde kaybedişim, akıp giden o sayfalar ve vardığım son satırlar... Bitmesini istemeye istemeye okuyuşlar, derinden etkileyişler...
Gerçekten bütün kitaplarında öyle güzel bir Orta Asya kültürü sarar ki benliğinizi, kendi yeriniz, memleketinizmiş gibi benimsersiniz. Ve yine öyle güzel o insanların tasvirini okursunuz ki, kendinizdeki birçok eksikliği onlarda bulursunuz... Halkın insanıyla baş başa kalırsınız.
Ve Elveda Gülsarı, baştan sona hüzün doluydu bana göre... Tanabay adlı karakterimizin yaşamdaki hevesleri, sevinçleri, acıları, kederleri ve çektiği bütün zorlukları, Gülsarı'sı can çekişirken, geriye dönüşüyle, geçmişe dalışıyla tanık olacaksınız... Siyasi rejimlere, yönetimdeki eksikliğe, komünistliğe de değineceksiniz... Hüzün dolu ama bir o kadar da düşünmeye yönelten ne güzel bir kitaptı... İyi ki okudum, Gülsarı'ya veda etmek benim için de pek zordu ama iyi ki okudum... :)