Plastik bir çiçeği sulamak gibi"ymiş bazı şeyler.
İmkânsız bir arzu, çaresiz bir ümit, beyhude bir sabır ve hüzünlü bir incelikle her gün sulayıp açmasını beklemek...
Nietzsche'nin "Ümit en büyük kötülüktür çünkü işkenceyi uzatır" dediği kör ümit bu işte.
Duyulduğunda inanılamayacak, mutlaka görülmesi gerekecek kadar alışılmadık bir görüntüydü. Gemiler, mürettebatları, açılmış yelkenleri ve bütün donanımlarıyla denizde seyreder gibi karada ilerliyordu.
Kaçışlarım,
Dönüşlerim,
Çıldırmışçasına kavgalarım var,
Yerinde olsam beni sevmezdim,
Yakından bakınca senin de çok deli tarafların var,
O halde ne dersin, söyle bana, ben seni ikimize kadar ortaya karışık manyak bir şekilde sevebilir miyim?