Kalbi yaralanmamış cambaz
Bile, geçemez sırata gelince
İncecikten vurulmak istiyorum
Vurularak kurtulmak istiyorum
Nişan alamayan her zalimce
Kalbim vurulsun sıra gelince
Neden kalbinden vurulmuyor kimse
Ve sırtından dahi vurulmuyor kimse
Sesimiz çıkıyor işkembeye kurşun değince
Kurşun yalnız işkembemize değiyor gelince
İşkembei kübradan sallayınca asrın insanı
Bu yüzden kalmıyor vurulacak başka yanı
Ey şairliğe soyunmuş, dirilince dileyeceksin
Yahudi gösteren bir taş olmak isteyeceksin.
-Oldi
REFAH kelimesinin, ne anlama geldiğini kimse bilmemeli artık.
Hatta TDK çıksın düzeltsin! Bu kelimenin anlamı artık rahatlık ve ferahlığı temsil etmiyor acıyı, zorluğu ve ateşi temsil ediyor desin.
Tarihe anlamı değişmiş tek kelime olarak not düşülsün.
Elimizdeki telefonlarla twit atmaktan sokaklara çıkmaktan ve boykot etmekten başka ne yapabiliyorsak neyi hakkıyla yapabiliyor ve hesap günü bakacak yüzümüz olmasını istiyorsak onun nispetinde gayret göstermek mecburiyetindeyiz. İçim soğmuyor, Allah'a sığınıyor ve güveniyorum. Hesap günü çok çetin geçecek, Rahman ahirete kalmadan ümmete selamet versin
Ne kadar da feci durumdayız değil mi. Ne kadar da haber düzeyinde yaşıyoruz tüm olup bitenleri. Savaşın çıkmayacağı, tehlikenin bu topraklara sıçrama ihtimalinin olmadığına dair emniyetle işimize gidiyoruz sabah. Planlarımızda kafirle karşı karşıya gelmenin kaçınılmaz olduğu düşüncesi zaten yok. Bu toprakların da feci bir işgale maruz kaldığı, bu işgalin halihazırda da devam ettiğini söyleyen İslamcı bile kalmadı neredeyse. Hepsi siyasi partilerinin kayıklarına bindiler ve şimdi tweet atarak, yürüyüş düzenleyerek günah çıkartıyorlar.
İsrail'i durdurmanın yolu kaba kuvvet. Ama bu kaba kuvveti kullanma cesaretinin reel - politikle zerre alakası yok. Aletler onları işletenlerin ahlakı ve cesareti nispetinde faal olurlar. Anlatamıyoruz ama. İstediğin kadar teknolojik olarak güçlü ol, o gücün nereye doğru kaydırılacağına dair sağlam bi tasavvurun, bu tasavvuru besleyen dini tahassüsün yoksa bir çöp yığınısın sen. Cihadın kaleme hapsedildiği (orası da şüpheli ya!), korkaklığın fazilet diye satıldığı bir Müslüman topluluk olduk hasılı. Utanacak yüzümüz bile kalmadı. Korkarım en büyük sorgumuz bu hadiseler gerçekleşirken ne yaptığımıza yönelik olacak ve sınıfta kalacağız. Yine de Allah kafirle çatışmadan canımızı almasın diye dua edelim. Acziyetimiz de samimi olursak bu fırsata eriştirir belki hem...
'Uyan artık Ey Müslüman!'
Öpmeye, koklamaya doyamadığın çocuğuna her bakışında bir bir boğazlanan; başlarından aşağıya bomba yağan Gazze'nin çocuklarını hatırla!
Hatırla ki kaçsın keyfin ve perçinlensin kinin.
Tek gündemin onlar için daha fazla ne yapabileceğin olsun!
Dehşetinden dolayı gözlerin yuvacıklarından fırlayacağı o
Herkese sirayet etmesini istediğim bir huyum var: Her işittiğini ve gördüğünü tesbit etme huyları.. Şifahî olmayı, memleketimizin iyi hususiyetlerini, başkalarına ve gelecek nesillere duyuramamanın suçlusu sayarım.